Yerelin güçlendirmesi, hem yerel aktörlerin (STÖ’ler, kamu /yerel yönetim), hem de etkilenmiş birey ve toplulukların kapasitelerini desteklemeyi ifade eder. Yerelleşme insani yardım çalışmalarında etkinlik ve verimliliğin, güç dengelerinin değişimi ile mümkün olduğunu teslim eder. Yerel aktörlerin insani yardımda politika ve uygulamaya dair karar mekanizmalarına etkin katılımı, özellikle finansal alanda daha çok kaynağın yerele aktarılması ile sağlanabilir.
Yerelleşme insani yardım gündemine ilk kez Mayıs 2016’daki ilki İstanbul’da düzenlenen İnsani Yardım Zirvesi’nde oturdu. STÖ’lerin, BM ajanslarının, akademinin, kamu kurumlarının, özel sektörün ve siyaset insanlarının bir araya geldiği toplantıda, yerelleşme, insani yardım sisteminin mevcut kusurlarını iyileştirmek üzere ortaya atılan ve en fazla kabul gören çözüm önerisi olarak karşımıza çıktı. Zirvede, Türkçeye ‘Büyük Uzlaşma’ diye çevrilen ‘Grand Bargain’ anlaşması ile yerelleşme taahhütleri imzalandı. Akabinde kurulan küresel ve bölgesel ağlar, insani yardımı daha yerel, daha az bürokratik hâle getirecek bu taahhütlerini takip etmeye başladı.
Büyük Uzlaşma (Grand Bargain) ile;
- İnsani yardım zincirinde daha çok şeffaflık,
- Küresel fonların yerel aktörlere aktarılması,
- Yerel paydaşların liderliğine ve kapasitelerine yatırım,
- Hibelere erişimde donör kurallarının esnetilmesi,
- Raporlama yükünün azaltılması,
- Fonların uzun süreli (çok-yıllı) verilmesi,
- Nakit yardımı programlarının artması hedeflendi.
Uzlaşmaya, bugüne kadar aralarında donörler, BM ajansları ve uluslararası STÖ’ler bulunan 63 kurum imzasını attı.