Hasankeyf ile Dayanışma Kampı’nın kapsamında düzenlenen “Hasankeyf’in tarihi, alternatifler ve geleceği” adlı panelde, Hasankeyf için alternatif kalkındırma modellerinin mümkün olduğuna dikkat çekilerek, Hasankeyf’te TOKİ’nin yapacağı yeni yerleşim yerlerinin kültürel dokuya zarar vereceği belirtildi.
Hasankeyf ile Dayanışma Kampı, ikinci gününde “Hasankeyf’in tarihi, alternatifler ve geleceği” adlı panel ile devam etti. Batman Çağdaş Gazetesi Sahibi Arif Arslan, Ilusu Barajı yapımı ve yarattığı etkiler üzerinden bir sunum yaptı.
Hasankeyf’te alternatif kalkındırma modellerinin mümkün olduğunu ifade eden Londra Koleji Üniversitesi Akademisyeni Krista Canellaleis ise, şehrin oluşturduğu kültürün dikkat çekici olduğunu belirterek, “Bu şehirdeki kültürün yok olmaması ve turizm potansiyelinin değerlendirilmesi çok önemlidir. Bizim önerimiz, yeni yerleşim biriminin bu kültürel dokuya uygun olamayacağı tespitinden hareketle, Hasankeyfliler’in yaşadıkları yerler geliştirilip daha iyi bir konuma getirilebilirler. Çünkü burada yaşayan insanların da yaşadıkları yere kattıkları bir değer vardır ve bu ikisinin birbirinden ayrılması var olan kültürü bozar. Konut sorunları var, ama bu TOKİ ile çözülecek bir sorun değil. Bu sorun ihtiyaçlar doğrultusunda zamana yayılarak, gereken teknik imkanlar kullanılarak giderilebilir” dedi.
GECE ETKİNLİKLERİ
Kampta gece etkinlikleri kapsamında, “Hasankeyf ve Allianoi” belgeseli gösterildi. Aralarında Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, Batman Belediye Meclis üyeleri, sivil toplum örgütü temsilcileri, Suçeken (Şıkefta) köylüleri ve Hasankeyfliler yakılan ateş etrafında halay çekti. Çeşitli konuşmaların yapıldığı etkinlik, Sanatçılar Farqin, Şilan, Axin Buro, Mamoste Neşet, Koma Hemdem, Nurcihan, Nihal ve Cahfer’in söyledikleri şarkılarla devam etti.
17 Ekime kadar sürecek olan etkinliğin ikinci gecesinde Dicle Fırat Kültür Merkezi çalışanları, TMMOB ve Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi üyeleri sabaha kadar kamp çadırlarında nöbet tuttu.