Ana içeriğe atla
Image
Haber yatay görseli
Share

Yaşam Okulu bu seneki ilk katılımcılarını ağırladı

2010 yılından beri Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği tarafından Çamtepe Eğitim Merkezi‘nde düzenlenen Yaşam Okulu bu sene dört ayrı haftadan oluşuyor. 29.06-04.07 tarihleri arasında ilki gerçekleşen bu deneyim haftaları; katılımcılara dinlenme, çalışma ve öğrenmenin bir arada olduğu, hayatın olması gereken bütünsel halini yaşatıyor.

2010 yılından beri Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği tarafından Çamtepe Eğitim Merkezi‘nde düzenlenen Yaşam Okulu bu sene dört ayrı haftadan oluşuyor. 29.06-04.07 tarihleri arasında ilki gerçekleşen bu deneyim haftaları; katılımcılara dinlenme, çalışma ve öğrenmenin bir arada olduğu, hayatın olması gereken bütünsel halini yaşatıyor.

Çadırda konaklama ve iş bölümü

İlk başladığı yıldan itibaren her sene yeni katılımcılarla birlikte değişen, dönüşen bu okulda ilk defa bu sene katılımcılar; çadırda kalarak ve yemek/bulaşık/ateş/bahçe olmak üzere dönüşümlü olarak görev dağılımının yapıldığı bir iş bölümüne dahil olarak, birlikte iş yapma ve çam ağaçlarının arasında uyuma imkanına sahip oluyor. Yoğun bir tempoyu beraberinde getiren bu yenilikler, birlikte üretmenin ve birlikte çalışmanın zenginliğini yaşatıyor.

Yaşamı anlatan sunumlar

Kolaylaştırıcılığını Buğday Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Güneşin Aydemir‘in yaptığı iyi kurgulanmış bu haftalarda adına yaraşır bir şekilde hayatın özüne dair, birbiri ile bağlantılı ve birbirini destekleyen sunumlar ile hayatın farklı alanları arasında bir zincir oluşturularak bütünsel bir bakış açısı sunuluyor. Bu sunumların yanı sıra müziğin ve ritmin de eksik olmadığı bu haftada ayrıca katılımcılar arasında bağlantı kurulmasını ve bir ağ içerisinde olunduğunun hatırlanılmasını sağlayan oyunlar da teorinin pratiğe dönüşmesine katkı sunuyor.

yaşam okulu

Katılımcıların görüşleri

Deneyim haftasının son günü “Yaşam Okulu hayatınıza ne kattı?” sorusunu sorduk.  Katılımcıların verdiği cevaplar şu şekildeydi;

Melisa İclal Gürmen (Oyuncu,34,İstanbul):  Huzur, dingin olma… Özgür olduğumu hatırlattı. Hayatın özünde yemek yapma, ateş yakma ve oyun en geçerli eylemler. Doğa ile uyumlu olunduğunda diğer eylemlere aslında ihtiyaç olmuyor. Yaş, statü yok oluyor ve tüm insanlar eşit oluyor.

Pınar Akça (Müzik öğretmeni, 34, İstanbul)Eylem… Hareket etmenin, dönüşümün gücü, akışta olmayı getirdi. Doğa ile uyumlanmayı, an’a açık olmayı deneyimlemiş oldum.

Satenay Ünal (Satış Uzmanı, 27, İstanbul)Doğanın farkında olma. Doğadan kopmuş olan parçamızın yeniden doğayla bütünleşmesi.

Serdar İskit (Çocuk Cerrahisi Uzmanı,52,Adana): Kırsal mekanda yaşayabileceğime emin oldum.

Sema İskit (Çocuk Cerrahisi Uzmanı,44,Adana)“zevk etmek” tanımı en çok etkiledi beni. Yaşadığım her anı zevk etmem gerektiğini farkettim.

Mehmet Gürmen (Yazılımcı, 36, İstanbul): Kaos ve örüntü kavramları ufkumu açtı. Varlık, yaradan, yaratıcı kavramlarını arayan felsefe akımlarının çok da gerekli olmadığını onayladım bir kez daha.

İlknur Ayışık (Videoart, 52, İstanbul): Yaşamımı dönüştürdü.

Polat Özkan (Öğrenci, 16, Adana): İnsanların birbirine zarar vermeden ekolojik bir topluluk içinde yaşayabileceği fikri hoşuma gitti.

Yavuz İskit (Öğrenci, 16, Adana): Örüntü ve kaos sunumlarına bayıldım.

Bu ilk haftada; birlikte üreten,hayatın özünü anlamaya ve bu öz ile uyumlu yaşamaya çalışan, birbiri ile uyumlu, sanatla iç içe, doğaya hiçbir şekilde zarar vermeyen, atıklarını dönüştüren, ihtiyacı kadar tüketen milyarlarca mikro topluluktan bir tanesini yaşamış olduk. Her sene yeni katılımcılarla birlikte farklı bir türü yaşanmaya devam edecek bu deneyimin; dönüşerek, dönüştürerek. Tıpkı hayatın kendisi gibi..

Yaşam Okulu deneyimi haftaları ile ilgili bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.

Zeliha Yıldırım, Yeşil Gazete
Fotoğraf: Mehmet Gürmen

İlgili Dosyalar:

  1. yaşam okulu [JPG] [97.90K]
Share
İlgili Eğitim