Image
TBMM komisyonlarında görüşülmeye başlanan Orman Kanunu’nun 2A ve 2B maddelerini kapsayan kanun tasarısı; ormanları yapılaşmaya açacak ve yeni işgaller için zemin hazırlayacaktır. Bugün fiilen ve hukuken orman olan alanları “bilim ve fen açısından yararı olmadığı” gerekçesiyle orman sınırlarının dışına alarak satışa çıkarmayı amaçlayan tasarı, ormanlarımıza yönelik büyük bir darbe niteliğindedir. WWF-Türkiye, ormanların korunmasının yararları konusundaki tartışmaların son bulmasını, Anayasa’ya aykırı olan 2A ve 2B maddelerinin hukuk sistemimizden tamamen çıkarılmasını talep etmektedir.
TBMM komisyonlarında görüşülmeye başlanan Orman Kanunu’nun 2A ve 2B maddelerini kapsayan kanun tasarısı; ormanları yapılaşmaya açacak ve yeni işgaller için zemin hazırlayacaktır. Bugün fiilen ve hukuken orman olan alanları “bilim ve fen açısından yararı olmadığı” gerekçesiyle orman sınırlarının dışına alarak satışa çıkarmayı amaçlayan tasarı, ormanlarımıza yönelik büyük bir darbe niteliğindedir. WWF-Türkiye, ormanların korunmasının yararları konusundaki tartışmaların son bulmasını, Anayasa’ya aykırı olan 2A ve 2B maddelerinin hukuk sistemimizden tamamen çıkarılmasını talep etmektedir.
WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak “Büyük kentlerin çevresinde ve turistik bölgelerde ormanlarımıza yönelik tahribatı hızlandıran ve toplumsal adalet anlayışına aykırı olan 2B’ler konusundaki tartışmalar sürerken, 2A’nın da kanun tasarısının kapsamına alınması, ormanlarımıza yönelik ikinci ve daha büyük bir darbe olacaktır. Ormanların yararları tartışılamaz. Bugün ve gelecekte korunmaları ve geliştirilmeleri yönündeki kanunlar ve yönetmelikler devreye sokulup titizlikle uygulanacağına; bozulmalarına ve işgal edilmelerine yasal zemin hazırlanıyor,” dedi.
Son derece tartışmalı olan “orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından yarar görülmeyen” ormanlık alanlar yaklaşımı, belirli bir tarihle sınırlı olan 2B uygulamasından çok daha geniş alanları etkileyecektir. 2A uygulamasıyla, orman varlığımızın tamamı bile “orman olarak muhafazasında yarar görülmediği” gerekçesiyle orman sınırı dışına çıkarılabilecektir.
Tasarının geniş çaplı etkilerinin yanı sıra, orman dışına çıkarılacak alanların fundalıklarla ve makiliklerle kaplı olmasının gerekçe olarak kullanılması son derece yanlış olup, bilime aykırıdır. Makilik ve fundalık olduğu gerekçesiyle göz ardı edilen alanlar, zengin biyolojik çeşitliliğe sahip çok değerli ve nadir habitatlardır. Orman sayılmayarak, yapılaşma amacıyla kolaylıkla gözden çıkarılan bu alanlar hızla yok olmaktadır. Günümüzde ülkeler, ormanlarını ve doğal yaşam alanlarını korumak için katı politikalar geliştirirken, Türkiye de bu tür alanları yok etmek yerine daha iyi korumalı ve geri kazanmalıdır.
WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar, “Dünya Ormancılık Günü’nde WWF-Türkiye olarak, Anayasa’nın 169. Maddesi gereğince koruma altında olan ormanlarımıza yönelik tehditlerin son bulmasını talep ediyoruz. 2B orman alanlarının satışı tartışmaları devam ederken, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2A maddesi ile bütün orman alanlarını tehdit eden yasal düzenlemelerin devreye sokulmasını son derece sakıncalı buluyoruz. Söz konusu maddelerin ormanlık alanların tahrip edilmesinin önünü kesmek yerine, yeni işgalleri teşvik edeceğinden endişe duyuyor, buna yasal zemin hazırlanmaması gerektiğini düşünüyoruz,” dedi.
Ayrıntılı bilgi için: Tuğba Uğur, 0212 528 20 30, [email protected]
İlgili Eğitim