Konferansta sivil alanın tüm dünyada dar bir alana sıkıştırıldığı ve devletlerin otoriter yöntemlerle sivil alana müdahale ettiği söylenirken, sivil toplum örgütlerinin ise her türlü baskıya rağmen etki alanını genişletmeye çalıştığı ve zorluklarla mücadele ettiği vurgulandı.
Konferansın açılışını AB Türkiye Delegasyonu Sivil Toplum, Temel Haklar, Yargı ve İç İşleri Bölüm Başkanı Alexander Fricke tarafından yapılırken, Fricke de konuşmasında temel bir hak olan örgütlenme özgürlüğünün dünyanın pek çok yerinde saldırı altında olduğunu söyledi. Sivil alanın yaşadığı sorunlara değinen Fricke bütün olumsuzluklara ve saldırılara rağmen sivil toplum örgütlerinin temel haklarını savunmak için bir araya geldiğini ve bu sebeple umutlu olduğunu söyledi.
Dünyadan ve Türkiye’den sivil toplumun önemli aktörlerinden 26 konuşmacının yer aldığı konferansta Bosna Hersek, Slovakya, Macaristan’dan katılımcılar kendi ülkelerindeki sivil alanın karşılaştığı zorlukları anlattı. Toplantıda Avrupa Birliği ve ABD’de gösteri hakkının engellenmesi ve Filistin’le dayanışma gösteren kişilere yönelen şiddet de konuşuldu.
European Civic Forum adına konferansa katılan Aarti Narsee konuşmasında en ileri demokrasilerde bile bu sivil alanda yaşanan daralmanın görüldüğünü aktardı. İspanya ve Batı Balkanlar’da daralmanın göze çarptığını anlatan Narsee askeri önlemlerin de artmasıyla sivil alanın manevra alanının daraldığını belirtti.
Demokrasilerin yaşadığı sorunları aşmak için ezberler bozulmalı
İki gün süren konferansta örgütlenme özgürlüğü farklı boyutlarıyla konuşuldu. Sivil alanın önündeki engellerle nasıl mücadele edebileceği ve demokrasinin temel aktörü olan sivil toplum örgütlerinin nasıl güçlenebileceği tartışıldı.
Dünyadaki vatandaş eylemlerini ve sivil toplum örgütlenmeleri adanmış takip eden CIVICUS Alliance adına konferansa katılan Mandeep S. Tiwana konuşmasında sivil alanın daralmasına karşın küresel çaptaki örgütlenmelerin umut verici olduğunu aktardı. Otoriter devletlerle birlikte popülizm ve milliyetçiliğin de yükseldiğini aktaran Tiwana, bütün bunlara karşın genç hareketlerin umut vadettiğinii söyledi.
İnsan Hakları Ortak Platformu'ndan Feray Salman ise konuşmasında insan hakları hareketinin bilindik kalıplarından ayrılması ve ezberleri bozması gerektiğini söyledi.
Konferansta sivil toplumun olumsuzluklara nasıl direnç gösterdiği de konuşuldu. Uluslararası Af Örgütü’nden Begüm Başdaş her türlü ayrımcı ortama rağmen LGBTİ+ hareketinin, Türkiye’nin her yerine yayılmış dayanıklılık örneği gösterdiğini anlattı. Bununla birlikte bu dayanıklılığın görünürlüğünü artırmanın ise önemli bir zorluk olduğunu söyledi.