Ana içeriğe atla
Image
Haber yatay görseli
Share

Uluslararası insan hakları örgütleri ve uluslararası toplum KESK’e yönelik operasyonu protesto etti

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) toplumsal muhalefetin önemli bir bileşeni olageldiğinden iktidar tarafından daima hedef alınmıştır. 25 Haziran 2012’de KESK’e ve KESK’e bağlı sendikalara, Ankara başta olmak üzere toplam 17 ilde (Mersin, İstanbul, Siirt, Diyarbakır, Eskişehir, Kocaeli, Adana, Sakarya, Hakkâri, İzmir, Malatya, Mardin, Şanlıurfa, Van, Kars, Antalya) Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından gözaltı operasyonları düzenlendi. Operasyonun alternatif bir devlet modeli olduğu iddia edilen ve 14 Nisan 2009’da düzenlenen ilk operasyonun ardından bu yana on binlerce(yaklaşık 27.500 kişi) kişinin gözaltına alındığı; aralarında milletvekilleri, insan hakları savunucuları, belediye başkanları, gazeteciler, sendikacılar, parti yöneticileri, akademisyenler, hukukçular, sağlıkçılar, basın-yayın çalışanlarının da bulunduğu binlerce (yaklaşık 6.500 kişi) kişinin tutuklandığı “Koma Ciwaken Kurdistan-Kürdistan Topluluklar Birliği/Türkiye Meclisi (KCK/TM)” adlı yapılanmaya yönelik süregiden “KCK Soruşturması” kapsamında gerçekleştirildiği ileri sürüldü.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) toplumsal muhalefetin önemli bir bileşeni olageldiğinden iktidar tarafından daima hedef alınmıştır. 25 Haziran 2012’de KESK’e ve KESK’e bağlı sendikalara, Ankara başta olmak üzere toplam 17 ilde (Mersin, İstanbul, Siirt, Diyarbakır, Eskişehir, Kocaeli, Adana, Sakarya, Hakkâri, İzmir, Malatya, Mardin, Şanlıurfa, Van, Kars, Antalya) Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından gözaltı operasyonları düzenlendi. Operasyonun alternatif bir devlet modeli olduğu iddia edilen ve 14 Nisan 2009’da düzenlenen ilk operasyonun ardından bu yana on binlerce(yaklaşık 27.500 kişi) kişinin gözaltına alındığı; aralarında milletvekilleri, insan hakları savunucuları, belediye başkanları, gazeteciler, sendikacılar, parti yöneticileri, akademisyenler, hukukçular, sağlıkçılar, basın-yayın çalışanlarının da bulunduğu binlerce (yaklaşık 6.500 kişi) kişinin tutuklandığı “Koma Ciwaken Kurdistan-Kürdistan Topluluklar Birliği/Türkiye Meclisi (KCK/TM)” adlı yapılanmaya yönelik süregiden “KCK Soruşturması” kapsamında gerçekleştirildiği ileri sürüldü.

Operasyon kapsamında KESK Genel Merkezi ile KESK’e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Büro Emekçileri Sendikası (BES), Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM), Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen), Basın Yayın İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası (Haber-Sen) ve Tarım Orman, Çevre ve Hayvancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası’nın (Tarım Orkam-Sen) genel merkezlerine, şubelerine, İHD Siirt Şubesi’ne ve haklarında yakalama ve arama kararı çıkarılan 71 kişinin evlerine baskın düzenlendi.

Operasyon sonunda 58 kişinin gözaltına alınmasına karar verildiği, gözaltına alınanlardan birinin kalp krizi geçirmesi, birinin ileri derecede şeker hastası olması, birinin düşerek bacağını kırması nedeniyle serbest bırakıldığı; dört kişinin ise firari şüpheli olduğu öğrenildi.

Gözaltına alınan 53 kişiden sorguları tamamlanan ve birinci grubu oluşturan 34 kişi 28 Haziran 2012 adliyeye sevk edildi. 34 kişiden 22’si çıkarıldıkları Ankara 12. Ağır Mahkemesi Hakimliği tarafından tutuklandı. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki sorgularının ardından tutuklanmalarına karar verilenler şunlar: Yunus Akıl, Belgizar Sazak, Mehmet Arda, Mehmet Sıddık Akın, İzzettin Alpergin, Yılmaz Yıldırımci, Sakine Esen Yılmaz, Nihat Kılınçalp, Metin Vuranok, Erdal Turan, Feruh Çelik, Hanım Koçyiğit, Seyran Şik, Mehmet Sezgin İbin, Mustafa Bozan, Aykut Erhan Turgut, Deniz Bozbey, Sibel Anıl, Erdal Yılmaz, Bekir Gürbüz, Tarık Kaya ve Osman İşçi.

29 Haziran 2012’de adliyeye sevk edilen KESK Başkanı Lami Özgen’in de arasında bulunduğu ikinci grubu oluşturan 16 kişiden ise 6’sı tutuklandı. Bu operasyonda tutuklananlar ise Çerkez Aydın, Veysel Özhekdi, Hasan Örgün, Şerif İldoğan, Mehmet Bozgeyik, Fikret Çalağan oldu. Böylelikle KESK’e ve bağlı bulunduğu sendikalara yönelik düzenlenen operasyonda 28 kişi tutuklanmış oldu. Cezaevlerindeki toplam tutuklu KESK yöneticisi sayısı ise 63 oldu.

İnsan Hakları Derneği’nin girişimiyle Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (International Federation for Human Rights (FIDH)) ve Dünya İşkence Karşıtı Örgütü (World Organisation against Torture (OMCT)), Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Ağı (Euro-Mediterranean Human Rights Network (EMHRN)), ve uluslararası insan hakları kuruluşları Cephe Hattı Savunucuları (Front Line Defenders), İşkence Görenler için Rehabilitasyonu ve Araştırma Merkezi (Rehabilitation ve Research Center for Torture Victims) Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ile Helsinki Yurttaşlar Derneği (HYD) KESK yöneticilerine karşı başlatılan operasyonu ve 28 kişinin tutuklanmasını protesto eden basın açıklaması gerçekleştirdi.

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Hélène Flautre, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e 26 Haziran 2012’de yazdığı mektupta, KESK’e yönelik operasyon karşısında duyduğu endişeyi dile getirmiş; ifade ve basın özgürlüğü ile sendikal haklar konusunda sansürü olduğu kadar oto-sansürü de arttıran TMK’nın ve bir bütün olarak Türkiye’deki Yargı Sisteminin demokratik ölçütlerle uyumlu hale getirilmesi için 3. ve 4. yargı paketlerini desteklediklerini vurgulamıştır. Flautre özellikle gözaltına alınan kişilerin temel haklarına saygının güvence altına alınması için Sadullah Ergin’in yardımına güvendiğini da vurgulamıştır.

AB Komisyonu Genişleme ve Avrupa Komşuluk Politikası'ndan Sorumlu Üyesi Stefan Füle'nin sözcüsü Peter Stano, 28 Haziran 2012’de yaptığı açıklamayla Ankara’yı bir kez daha “vakit kaybetmeksizin” TMK’yı değiştirmeye çağırdı. Sendikacıların tutuklanmasından duyulan endişenin dile getirildiği açıklamada, terörizm ve örgütlü suçlarla ilişkili düzenleyici çerçevenin birçok hak kategorisini ihlal ettiği belirtildi.

Türkiye, Ortadoğu’nun tamamını içine almasından endişe duyduğumuz bir savaşa doğru sürüklenirken bir yandan yargı sisteminde kısmi düzenlemelere gitmesi bir yandan da Kürt Sorunu’nu daha da içinden çıkılmaz bir hale sokacak polis-yargı operasyonları sürdürmesi anlaşılması güç bir durumdur. KESK’e Kürt emekçiler üzerinden yönelmek emek mücadelesine de yönelmek demektir. Türkiye’deki emek ve meslek örgütlerinin üzerlerindeki bu baskının bertaraf edilmesi için daha fazla mücadele edilmesi gerektiği açıktır.

AKP, demokrasi ve insan hakları alanında Avrupa Birliği’ne söz verirken Türkiye’deki baskıyı arttırmaktadır.

KESK’li sendikacılar ve insan hakları savunucuları başta olmak üzere ifade ve örgütlenme özgürlüğü hakkını kullanan tüm tutukluların serbest bırakılmasını bir kez daha talep ediyoruz.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Share
İlgili Eğitim