Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Türkiye'de Kadınlar Kentleşmeye Rağmen Ekonomik İlerlemeden Payını Alamıyor

Uzmanlar, Türkiye'de devlet ve yerel kurumların, kadınları ekonomik ve sosyal anlamda kentlere entegre etmeye yönelik çabaları artırması gerektiğini belirtiyor.

İçerik Alınlık Resmi

Uzmanlar, Türkiye'de devlet ve yerel kurumların, kadınları ekonomik ve sosyal anlamda kentlere entegre etmeye yönelik çabaları artırması gerektiğini belirtiyor.

haber fotoğraf
Kırsal kesimden şehirlere göç eden kitlenin içinde çok sayıda kadın da yer almakla birlikte, uzmanlar, kentleşme ve ekonomik büyümenin kadınların sosyal statüsünde henüz bir iyileşme yaratmadığını söylüyor.

Kentleşme genel olarak kadınlar için daha fazla eğitim, iş fırsatı, sosyal ve kültürel alternatif sunarak, toplum içinde daha yüksek bir statü kazanmalarına ve daha bağımsız olmalarına yardımcı oluyor. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 76,8'i kentlerde yaşıyor, ama kadınların hepsi sosyal ve ekonomik açıdan ilerleme kaydetmiyor.

Türkiye'deki şehirlerde yaşanan hızlı kentleşme ve dönüşüme rağmen, Türkiye'de çalışabilen kadınların sadece yüzde 28'i emek piyasasında aktif katılımcı olarak yer alıyor.

Trakya Üniversitesi'nde ekonomik kalkınma alanında ders veren ve aynı zamanda İstanbul merkezli Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği'nin de ikinci başkanlığını yürüten Doç. Dr. Ebru Boyacıoğlu, SES Türkiye'ye verdiği demeçte, "Kentleşme, her şeyi yıkıp yerine alışveriş merkezleri inşa etmek değildir. Plansız kentleşme ve altyapı eksikliği, kadınların kaynaklara ve piyasalara erişimini engellemektedir," dedi.

Boyacıoğlu, "Türkiye'de şehirlerin nitelik bakımından değil, hacim olarak büyüdüğüne" dikkat çekti.

Yeni yerleşim bölgelerinde daha fazla altyapı ve toplu taşıma imkanlarına, daha fazla yeşil alana, spor ve rehabilitasyon merkezlerine, hastanelere, okullara ve yanı sıra tiyatro, sinema ve müze gibi geniş bir sosyo-kültürel faaliyet yelpazesine ihtiyaç olduğunu belirten Boyacıoğlu, Türkiye'de şehirler genişlerken, bu tür imkanların aynı oranda sunulmadığını ifade etti.

Pek çok aile iş fırsatları nedeniyle büyük şehirlere göç ederken, kadınlar açısından, özellikle de kırsal kesimden gelen ve düşük vasıflı olanlar için güçlü bir iş piyasası bulunmuyor. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, yüksek ulaşım maliyetleri ve düşük ücretler nedeniyle uzak yerlerdeki iş imkanlarının cazip gelmediğini belirtti.

SES Türkiye'ye konuşan Güllü, "Dolayısıyla göçmen kadınlar, ancak yaşadıkları yerlere yakın iş imkanlarını değerlendirmeye mecbur kalıyor ki, bu da ciddi bir kısıtlama," dedi.

Büyük şehirlerdeki yerel yönetimler, göçmen kadınlara yönelik el işi, dans ve yabancı dil kursları gibi faaliyetler konusunda çoğu zaman adeta birbiriyle yarışsa da, Güllü'ye göre bunların hiçbiri göçmen kadınların sosyal ortamlarının seviyesini yükseltmek açısından fayda sağlamıyor:

"Kadınları gezilere götürmek, aslında [çevrelerini genişletmeleri açısından] engel teşkil edebiliyor. İş bulmalarına ve ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarına yardımcı olmak çok daha faydalı olur."

Güllü, kadınları emek piyasasına sokmak için, el işi ürünlerini internet üzerinden satabilmelerini sağlamak üzere eğitim ve altyapı çalışmaları, kadınlar tarafından yürütülen faaliyetlere yönelik vergi indirimleri ya da teşvikler gibi alternatifler de önerdi.

Merkezi hükümet kurumlarının da, belediye kurumlarının da, kamu harcamalarını planlarken ve politika oluştururken kadın ve erkeklerin farklı ihtiyaç, tercih ve önceliklerini dikkate alan, cinsiyete duyarlı bir bütçelendirme yapmadığını ekledi.

Ülkede giderek artan muhafazakarlık nedeniyle cinsiyet meselelerinin yakın gelecekte ele alınmasının da olası görünmediğine değinen Güllü, sözlerini şöyle sürdürdü:

"[Pozitif ayrımcılığı teşvik eden] yasalar var, bunların çoğu geçtiğimiz on yol içinde onaylandı, ancak talimat verilmediği müddetçe uygulamaya geçilmeyecektir."

Güllü, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak, Mart 2014 yerel seçimleri öncesinde tüm yerel yönetim yetkililerine cinsiyet sorunları ve cinsiyete duyarlı bütçelendirme konusunda eğitim vermeyi planladıklarından da bahsetti.

Büyük şehirlerdeki göçmen kadınların karşılaştığı sorunlar açısından sosyo-kültürel normlar da son derece önemli.

İstanbul Mimarlar Odası üyelerinden Yıldız Uysal, SES Türkiye'ye açıklamalarda bulunarak, "kentlerdeki göçmen kadınların durumunun kırsal kesime göre daha iyi olduğunu, ancak bunun kesinlikle yeterli olmadığını" dile getirdi.

Uysal, annelerin çocuklarını eğiğtirken erkek çocuklarına daha avantajlı davranılmasını teşvik ettiğini vurguladı.

"Evlerde geleneksel olarak kız çocukları ev işleriyle ilgilenip daima sessiz kalırken, erkek çocukları her istediğini yapabiliyor," diyen Uysal, bunun da Türkiye toplumunda erkeklerin kadınlara kıyasla daha üstün bir tavır içinde olmalarına sebep olduğunu, "bu bakımdan cinsiyet ayımcılığında kadınların da payı olduğunu" kaydetti.

Uysal, yüksek öğrenime erişimin artmasının da büyük şehirlerdeki göçmen kadınların daha kolay entegre olabilmesi açısından çok önemli olduğuna değindi.

Kaynak: Sestürkiye

İlgili Dosyalar:

  1. haber fotoğraf [JPG] [72.63K]
Share
İlgili Eğitim