Forumda kim, ne dedi?
Temel Haklar Forumu 2024’ün açılışına Avusturya Cumhurbaşkanı Alexsander Van der Bellen insan hakları ve demokrasinin önemine vurgu yapan bir video mesajla katıldı. Alexsander Van der Bellen video mesajında insan haklarının korunması ve geliştirilmesinin devam eden bir süreç olduğunu hatırlatarak, “Tüm insanların özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğduğu bir dünya vizyonunu yeniden canlandırmak için tüm hükümetlere 75 yıl önce BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde ne taahhüt ettiklerini hatırlatmalıyız.” dedi.
Viyana Meclisi Milletvekili ve Viyana Kent Meclisi Başkanlığını yürüten Türkiye kökenli bir politikacı Aslıhan Bozatemur da konuşmasında karmaşık bir zamanda yaşadığımızı söyledi ve insan hakları ve demokrasi açısından forumun önemine dikkat çekti.
AB Temel Haklar Ajansı Direktörü Sirpa Rautio konuşmasında forumun sürdürülebilir bir gelecek yaratmak isteyenleri bir araya getirerek çözümler üretmek için teşvik etmeyi amaçladıklarını belirterek forum ile insan haklarını tüm çözümlerin merkezine yerleştirmek için yeni ve yenilikçi yöntemler bulmak için çaba harcayacaklarını söyledi. Sirpa Rautio Avrupa’daki seçim dönemine de işaret ederek seçimlerin getireceği değişikliklere hazırlıklı olunması gerektiğini söyledi.
“İnsan haklarının kritik dönemi, güvenlik kaygıları, artan eşitsizlik, yükselen ayrımcılık ve demokratik alanın daralmasıyla, 2024 Avrupa Parlamentosu da dahil olmak üzere Avrupa genelinde pek çok seçimin yapılacağı bir yıl olacak. Bunun getireceği değişikliklere hazırlıklı olmamız gerekecek.
Avrupa Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Vera Jourova konuşmasında demokrasinin günümüzde büyük stres altında olduğunu belirtirken demokrasinin ne anlama geldiğini vurgulayarak tartışmamız gerekiyor dedi.
“Demokrasinin yurttaşlar için, sıradan insanlar için ne anlama geldiğini vurgulayarak tartışmamız gerekiyor. Çoklu kriz, mali kriz, göç, terör eylemleri, Covid -19 ile zor zamanlar, Ukrayna’daki savaş, Ortadoğu’daki çatışmalar, ve krizler birikiyor. Krizler bugünün gerçekliğinde yurttaşlar için AB için içilecek acı bir kokteyl. İnsanlar gerçekçi çözümler duymak istiyor. Görkemli sözler duymayı değil. Aşırı uçlara, popülistlere, milliyetçi ve şovenistlere feryat etmeyi bırakmalıyız. Çünkü onlar bu sayede daha fazla destek bulabiliyorlar. Bunun yerine demokratlar olarak bizler, demokrasinin insanlar için çalışmasını garanti altına almak için çalışmalıyız.”
Konuşmasında insan hakları demokrasinin el ele gittiğini belirten Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Maria Pejcinovic Buric de demokrasinin sorunlarına dikkat çekti ve şöyle konuştu:
“İnsan hakları demokrasi alanında yaşanan erozyondan güçlenmeye geçme ihtiyacının farkına varılması bugün Avrupa'nın her yerinde görülebilmektedir. İnsan hakları alanında yaşanan erozyonun biçimlerinden biri de protestoları sınırlandırmak ve sivil alanı daraltmak için yasaların kullanılması ve kötüye kullanılmasıdır. Bu tamamen yanlıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. maddesinde yer alan toplanma ve örgütlenme özgürlüğü haklarına aykırıdır.”
Video mesajla foruma katılan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres liderlerin her toplumdaki tüm bireylerin haklarını koruma sorumluluğu olduğu hatırlatarak “Medeni, kültürel, ekonomik, siyasi ve sosyal tüm insan haklarını korumak için acilen harekete geçmeliyiz.” dedi.
Çevre, ticaret, yeni teknolojik gelişmeler de forum boyunca yapılan oturumlarda gündeme geldi. Lobi faaliyetlerini demokratik ve herkes için eşit bir hale getirmek için çaba gösteren “İyi Lobi” (The Good Lobby) kurucusu Alberto Alemanno yaptığı konuşmada seçimlerin yanı sıra, insanların dilekçeler, Avrupa Yurttaş Girişimleri, bilgi edinme özgürlüğü talepleri gibi daha az bilinen AB katılım araçlarını daha fazla kullanması gerektiğini söyleyerek karar verme süreçlerine katılımın seçimlerden ibaret olmadığına, seçim dışı ortamlardaki katılım hakkına dikkat çekti.
Temel Haklar Forumu Hakkında
AB Temel Haklar Ajansı tarafından ilk kez 2016 yılında düzenlenen ve iki yılda bir gerçekleşen Temel Haklar Forumu, Avrupa’nın karşı karşıya olduğu insan hakları sorunlarını keşfetmek ve bu sorunlara karşı çözümler üretmek için bir diyalog alanı olma işlevi taşıyor.
