Seçimleri dört yıldır izleyen Eşit Haklar için İzleme Derneği’nden Taştan, tek seçmenli hapishane sandıklarında oyu belli olmasın diye hiç oy kullanılmadığını tespit ettiklerini, mahpus seçmenlerin oy gizliliğinin ihlal edildiğini söyledi.
Eşit Haklar için İzleme Derneği’nden (ESHID) Nejat Taştan ile tutuklu ve hükümlülerin oy hakkını, nasıl oy kullandıklarını, seçimlerde maruz kaldıkları hak ihlallerini konuştuk.
Taştan, hükümlülerin oy hakkının olmamasının uluslararası standartlara uygun olmadığını söyledi. Ayrıca, seçmen sayısı 1-10 arasında olan cezaevlerindeki tutuklular, idare oylarını öğrenebilir endişesiyle oy kullanmaktan kaçınıyor, bu da gizlilik hakkının ihlal edilmesine neden oluyor.
YSK'dan izlemeye izin yok |
Nejat Taştan, seçimleri izlemek için bağımsız gözlemci olarak hapishanelerden içeri giremediklerini de ekledi: 2011'den beri seçimleri izliyoruz. Cezaevlerine gittik, gözlem yapmak istediğimizi söyledik idare izin vermedi. Adalet Bakanlığına başvurduğumuzda iznin Yüksek Seçim Kurulundan alınması gerektiğini söyledi. YSK'ya önceki seçimler için başvuru yaptığımızda, yasak olmamasına rağmen kabul edilmedi. 7 Haziran 2015 seçimi için de başvurduk, reddedildi. İtiraz ettik, itirazın sonucunu bekliyoruz." "Ağrı'da yerel seçimlerde ertelenen seçimi gözlemledim, orada hapishanede kapalı oy verme yerinin olup olmadığını sorduğumda olduğunu söylemişlerdi, ancak durumun tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz. 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleir Hakkında Kanun'un 95. maddesi gereğince yurttaşların sayımı izlemesi yasal bir hak. Sayım sürecini cezaevinde de izleyebilirsiniz. Ancak tutukluların sayım sürecini izleyip izlemediği, yasal haklarını kullanabiliyorlar mı, belirsiz. Muhtemelen olmadığını düşünüyoruz." |
Tek seçmen oy kullanmıyor
Taştan hapishanelerdeki seçimlerle ilgili sorunları şöyle sıraladı:
“Cezaevlerinde tek bir seçmen olduğundan oraya tek bir sandık kuruluyor ve içinde tek oy oluyor. Sandık açıldığında mahkumun kime oy verdiği ortaya çıkıyor. Oy verme gizlidir, bu hak ihlal ediliyor”
“İzleme sırasında tek seçmenli sandıklara baktık, örneğin yerel seçimlerde şöyle bir tablo çıktı: İzmir Kınık Cezaevinde bir seçmen vardı, hiç oy kullanılmadı. Urfa Halfeti’de bir, Ağrı Diyadin’de iki, Manisa Selendi’de iki, Trabzon’da üç seçmenli cezaevlerinde hiç oy kullanılmadı. Buralardaki tutuklu seçmenler, sandık açılınca oy verdikleri parti görüleceği kaygısıyla oy kullanmadı.”
“2014’teki seçimlerde de benzer bir tablo çıktı. Belli bir rakamın üstündeki cezaevlerinde ise insanların oy kullandığını görüyoruz. Oy verme gizliliğinin sağlanması, demokratik seçimler açısından temel ilkedir.
Peki bu sorun nasıl çözülebilir?
“Sandıklarda birleştirilme yapılmalı, seçmen mahpusu bölgedeki daha büyük bir sandığa götürüp oy kullandırtabilirler. YSK bunu yapmayıp hapishanede sandık açıyor.”
Derneğin raporlarında, oy gizliliğinin ihlal edilmesine karşın şu öneri yapılıyor:
“Az sayıda seçmenin bulunduğu (1-10 arası) cezaevlerinde sandık kurulması oy verme gizliliği ilkesinin ihlalini doğuruyor. Bu tür sandıklarda kayıtlı seçmenlerin oy kullanmadığı görülüyor. Bu nedenle bu durumdaki cezaevlerindeki sandıkların birleştirilmesi veya gezici sandık uygulamasına geçilmesi gerekli.”
Bağımsız Seçim Gözlemi çalışmasının 12 Haziran 2011 genel seçim raporundan: “YSK’nın sandık bazında seçim sonuçlarını açıklamasından sonra gözlem yapılan illerdeki cezaevleri seçim sonuçları taranmış ve cezaevlerinde kurulan sandıkların bazılarında az sayıdaki seçmenin kayıtlı olduğu, ancak bu sandıklarda kayıtlı hiçbir seçmenin oylarını kullanmadıkları tespit edilmiştir.”
Cumhurbaşkanlığı seçim raporuna göre de az sayıda seçmenin bulunduğu cezaevlerinde sandık kurulmasına rağmen seçmenler oy kullanmadı.
Propaganda kısıtlı
Cezaevlerinde seçim öncesi propaganda süreci nasıl işliyor?
“Seçmenlerin özgürce bilgi edinmeleri, özgür iradelerini oluşturma konusunda da ciddi sıkıntı var. Kampanya materyalleri içeri girmiyor. Ortak alanlarda televizyonun olduğu söylenebilir ama yine de dışarıdaki seçmenle arasında ciddi fark oluşuyor.”
Hükümlülere yasak
Taştan, “taksirli suçtan hüküm giyenler hariç hükümlülerin oy kullanamamasının” AİHM kararıyla da hak ihlali olarak görüldüğünü hatırlattı:
“AİHM hak ihlali buldu çünkü, genel olarak hükümlü diye bütün bir grubu oy verme hakkından mahrum edemezsiniz. Spesifik olarak ayrıştırmanız gerekir, dedi. YSK geçen dönem denetimli serbestlikten dışarıda olanlara oy kullanma hakkı tanıdı ama hala uluslararası standart karşılanmış değil.”