Yüz binlerce Suriyeli mülteci çocuk okul yerine işe giderken, okula gitme şansına sahip olanlar ise dışlanma problemleriyle karşı karşıya kalıyor.
II Dünya Savaşı’ndan bu yana insanlık tarihinin en ağır krizi olan Suriye’deki savaş 7. yılını geride bıraktı ve görünürde yakın zamanda biteceğine ilişkin bir belirti de bulunmuyor. Milyonlarca insan evlerini, yurtlarını terk edip komşu ülkelere sığınmak zorunda kaldı ve bu insanların gelecekleri de belirsiz.
Çocuklar ise kriz karşısında en büyük bedeli ödeyen ve en ağır yükü taşıyan kesim olmaya devam ediyor: eğitimleri, ruh sağlıkları, hatta yaşamları risk altında. Maruz kaldıkları psikolojik travmanın yanı sıra, Suriyeli çocuklar toplumdan dışlanma, ayrımcılık, ekonomik ve cinsel sömürü ve çocuk evlilikleri de dahil olmak üzere çok sayıda riske karşı ciddi biçimde savunmasız durumdalar.
Neredeyse yarısı çocuk olmak üzere 3.5 milyon üzerinde Suriyelinin geçici koruma altında olduğu Türkiye dünyada en fazla sayıda Suriyeli mülteci barındıran ülke konumunda.Suriyeli mültecilerin yüzde 10’dan daha az bir kısmı Suriye sınırı boyunca yer alan 23 resmî kampta yaşarken, kalan yüzde 90’lık kısım ise -çoğunlukla güneydoğuda olmak üzere ve giderek artan şekilde ülkenin kuzey ve batısındaki şehirlerde- kamp dışında ikamet ediyor.
Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) ocak 2017 tahminlerine göre 490 binden fazla Suriyeli çocuk ülkenin çeşitli yerlerinde okullara kayıtlı durumda, buna karşın 380 bin çocuk ise okula gidemiyor. Kayıtlı olmayanlar ise bu rakamlara dahil değil. Kayıtlı olmasına rağmen okula düzenli olarak gidemeyen mülteci çocukların rakamı ise net değil. Batı illerinde kayıtlı çocuk oranı, bölge illerine göre daha düşük. Yüz binlerce Suriyeli mülteci çocuk çoktan kayıp kuşak olmuş durumda. MEB ve UNESCO tarafından atılan adımlar ise başta Suriyeli mülteci çocukların sorunlarını aşmasını sağlamaktan uzakta.
‘AİLELER ÇOCUKLARININ DIŞLANACAĞINDAN KORKUYOR’
Mülteci ailelerin yoğun olarak yaşadığı İzmir’in Kadifekale bölgesinde bir ortaokulda öğretmenlik yapan Eğitim Sen üyesi bir öğretmen, mülteci çocuklarla ilgili gözlemlerini aktardı. Gazetemize konuşan öğretmen okula kayıtlı mülteci çocuk sayısının geçen seneye göre bir nebze de olsa arttığını ancak bölge ele alındığında bu sayının halen çok az olduğunu dile getirdi. Ailelerin, dil problemleri ve uyum sağlayamama korkusu ile çocuklarının başarısız olacağını düşündüğünü aktaran eğitimci “Türkiyeli çocuklar ailelerinden öğrendikleri şekilde Suriyeli çocuklara tepki gösterebiliyorlar, dalga geçiyorlar, dışlıyorlar. Suriyeli çocuklar sınıfın içerisinde kendi içlerine kapanık oluyorlar. Diğer çocuklarla iletişime geçmiyorlar. Türkçeyi az da bilseler bu sorunlarını çözmüyor. Özel bir eğitim olmadığı için öğrenmekte zorlanıyorlar” dedi.
‘ÇOCUKLARIN KAYNAŞTIRILMALARI GEREKİYOR’
Çözüm önerilerini de aktaran eğitimci şunları söyledi “Bu çocukların çok büyük bir kısmı burada kalacak. Çocukların öncelikle okula getirilmeleri gerekiyor. Dışarıda boş olmaları ya da çalışıyor olmaları onlar için riskli. Bununla ilgili çalışma yapılmalı. Bu şekilde uyum sağlayamazlar.
Türkiyeli çocuklarla kaynaşmaları sağlanmalı. Bu sadece aynı sınıfa doldurmakla olmaz. Etkinlikler yapılmalı. Aksi durumda kutuplaşma ortamı okulda da kendini gösteriyor. Çocukların kaynaşabilmeleri çok önemli. Kendi dillerinde de eğitimleri devam edebilmeli. Ayrıcı sivil toplum kuruluşlarına ve eğitim derneklerine de görevler düşüyor”.
‘İŞSİZLİK AZALDIKÇA OKULLAŞMA ARTIYOR’
Kapılar Mülteci Dayanışmasından Yalçın Yanık da Basmane bölgesinde çok sayıda mülteci çocuğun atölyelerde çalıştığı ve ya kağıt topladığı için okula gitmediğini aktardı. Suriyeli mülteci aileler arasında işsizlik oranı azaldıkça okula giden çocuk sayısının da arttığını aktaran Yalçın “Ailelerin bir kısmının hayatları oturdu. Türkiye’de çalışma koşulları nasılsa onlar da asgari ücret ya da biraz altında da olsa evlerine bir şeyler götürebiliyorlar. Aileler çocuklarını okutmak istiyor. Ama ihtiyaçlar bitmiş değil. Hâlâ çanta, defter, kalem gibi zorunlu malzemelerini alamıyorlar. Öte yandan okullara kayıt olmak da zorlaştı. Müdürler, sınıfların kalabalık olduğunu söyleyerek kayıt yaptırmak istemiyorlar. Oysa ki çocukların eğitime devam etmesi, çalışmaması gerekiyor. İleride yaşayacakları sosyolojik sorunları düşünmeliyiz. Çocukları korumamız gerekiyor. Aksi durumda dışarıda çeteler onları bekliyor” dedi.
Evrensel - Metehan Ud
İlgili Dosyalar:
- Haber fotoğrafı [JPG] [74.39K]