Adımızı dünyaya fısıldarken taşıdığımız heyecanımızdan, kendimiz ve yol arkadaşlarımız için daha iyi bir dünya özlemimizden, ayrımcılık ve dışlanmaya karşı duyduğumuz ve bizi diri tutan öfkemizden, gün geçtikçe artan baskıya karşı mücadele azmimizden bir nefes olsun kaybetmedik. Yıllar ve yollar boyunca bu zaman tünelinde neler yaptığımıza şöyle bir baktık:
Yaptıklarımızın bir kısmı ölçülebilirdi. Kampanya davalar takip ettik, saha araştırmaları yaptık, yayınlar çıkardık, hafta içi her gün erişilebilir hatlar kurduk, danışmanlıklar verdik, izleme çalışmaları yaptık, sohbetler düzenledik, çok çeşitli meslek gruplarından yüzlerce uzmana eğitimler verdik, milletvekilleriyle, belediye başkanlarıyla, belediye meclis üyeleriyle görüştük, aktivizm – siyaset okulları düzenledik, seminerlerimizle akademiyle buluştuk, hayatın her alanındaki lubunyalara kendi bulunduğu yerden sesini ve sözünü üretebilsin diye alan açmaya çalıştık…
Yaptıklarımızın bir kısmı ve bizce en önemlileri ise ölçülemezdi. Duyurusu, reklamı, göstergesi yoktu, bilgisi ta içimizdeydi. Bu derneği kurarken ve bu yolu yürürken hep düşündüğümüz ve en çok istediğimizdi: Türkiye’nin her yerinden, dünyanın birçok yerinden onbinlerce lubunyayla bağ kurmak. Nitekim kurduk da. Bir sürü hikaye dinledik, bir o kadarını da anlattık. Bazen hata yaptık, özür diledik; yeterince kapsayıcı, yeterince şeffaf olamadık. Ama bunları da hiç unutmadık; bağlarımızı tekrar ve daha kuvvetli kurabilmek için üzerine düşündük, konuştuk. Bazılarını onardık, bazılarını halen gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bazen de bir lubunyanın hayatında yarattığımız olumlu değişime dair aldığımız dönüşle bütün yorgunluklarımızı silip motive olduk. Hatta bazen bu lubunya bizzat kendimizdik, örgütlü olmanın ve dayanışmanın gücüyle birbirimize sarıldık.
Nihayetinde hep bildik ki; SPoD bir apartman dairesi ya da bir logodan ibaret değil. Biz, gökkuşağının altında adil, eşit, özgür bir dünyada yaşamak için LGBTİ+ mücadelesini sürekli büyüten lubunyalarız. Sadece bir avuç çalışan ve onlarca gönüllüden ibaret de değiliz. On yıl boyunca temas ettiğimiz, hikayesini heybemize kattığımız, yol verdiğimiz ve yol aldığımız, birlikte yeni yollar açtığımız bir sürü dostumuz ve yoldaşımızlayız. Bu yolun başka türlü yürünemeyeceğinin de farkındayız.
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da daha çok bir araya gelecek, birbirimizden daha çok öğrenecek, değişip dönüşecek, değiştirip dönüştüreceğiz; iyiyi ve güzeli dayanışmamızla büyüteceğiz. Hepimizin varlığını onurlandıran bir ülkede ve dünyada, barış içinde yaşamanın yollarını arayacak ve nihayet bulacağız. Bulacağız, çünkü hayatlarımız değerli, çünkü insan onuruna yaraşır şekilde yaşama ısrarımız baki. Bulacağız, çünkü insan haklarının herkes için sağlandığı, daha demokratik bir ülkeyi istiyoruz ve biliyoruz ki bunu isteyenler olarak biz çok kalabalığız.
Arzularımızla, aşklarımızla, sevmelerimizle, sevişmelerimizle, kimliklerimiz ve kimliksizliklerimizle, tarihimizle, birikimimizle, örgütlü mücadelemizle, varlığıyla gururlandığımız kurumumuzla biz buradayız. İyi ki varız! Onuncu yılımız kutlu ve mutlu olsun. Yanımızda olan, olmak isteyip de olamayan, varlığımızı hisseden, varlığını hissettiğimiz tüm SPoD dostlarına, lubunyalara ve gelecek on yıllara dayanışma ve sevgiyle!