Onlarca yerinde altın madenciliği yapılmak istenen Kazdağları’nda bir köy daha altıncı şirkete ÇED toplantısı yaptırmadı.
Çanakkale’nin Lapseki İlçesi Kocabaşlar Köyü civarında yapılmak istenen altın madenciliği ile ilgili Şahinli Köyü’nde yapılmak istenen ÇED toplantısı, köylülerin toplantıya katılmamaları nedeniyle yapılamadı. Esan Eczacıbaşı şirketi tarafından işletilmek istenen altın madenciliğine karşı çıkan Şahinli köylüleri, ÇED toplantısı yapılmak istenen kahvehaneyi kapatarak, altıncı şirket görevlilerine sunum yaptırmadı.
Toplantıdan önceki akşam köy muhtarı, köy azaları, köylülerce yapılan toplantıda ÇED toplantısına katılmama kararı alınırken, bu karar ve madenin istenmediğine dair tutulan tutanağın imzalandığı öğrenildi.
Toplantı sabahı Şahinli Köyü’ne gelen Çanakkale ÇEP üyeleri de ev ev gezerek altın madencilerinin yapmak istediği ÇED toplantısına karşı köylüleri meydanda toplanmaya çağırdı.
Bir süre sonra toplantının yapılacağı yerin önüne gelen özellikle köylü kadınların kararlılığı dikkat çekti. Madenci şirket halkla ilişkiler elemanlarının bir gün önceden ev ev gezerek köylüleri ÇED toplantısına katılmaya ve “altın madenini istiyoruz” diye ses çıkarmaya çağırmalarının işe yaramadığı öğrenilirken, köylülerin bu çağrıların tam aksine hareket ettiği gözlemlendi. Gazetecileri evlerine götürerek “görün halimizi” diye musluktan akan suları gösteren köylü kadınlar, sağlık sorunlarının altın sondajlarından sonra ciddi olarak artıtğını söyledi. Musluk suyunu bir pet şişeye doldurarak ÇED toplantısı için gelen bakanlık yetkililerine götüren ÇEP üyleliri de “Buyrun musluklardan akan su bu. İçebilirseniz için” dedi. Madenci şirket yetkililerinin musluktan doldurulan bulanık suyun bulunduğu şişeyi hemen masa altına kaldırması dikkatlerden kaçmadı.
Çanakkale suyuna sahip çıkıyor
ÇED toplantısı için gelen madencilere, resmi görevlilere köylülerin altın madenine karşı olduğunu ve bu toplantıyı istemediğini söyleyen köy muhtarı, hiçbir köylünün toplantıya katılmayacağını belirtti. Yaklaşık 70-80 kişilik madenci şirket çalışanları ile Çanakkale ÇEP üyeleri ve köylüler arasında zaman zaman tartışmalar yaşanırken, “Biz yerli şirketiz. Kendi topraklarımızda çevreye zarar vermeyiz” diyen şirket yetkililerine ÇEP üyeleri, “Bergama Ovacık altın madeninin de ilk sahibi sizdiniz. Sonra burayı çok uluslu Eurogold şirketine sattınız. Siyanürcüler sizin açtığınız kapıdan topraklarımıza girdi. Biz yerli yabancı siyanürcü şirket istemiyoruz” diye yanıt verdi.
Köylülerin toplantıya katılmamaktaki kararlılığı üzerine bunu tutanak altına alan resmi görevliler ve şirket çalışanları, köyü terk etmek zorunda kaldı. Köylüler altıncı şirketin köyden gitmesini alkışlarla karşılarken, Çanakkale ÇEP üyeleri de “Çanakkale suyuna sahip çıkıyor” yazılı pankart açtı.
Burada kısa bir konuşma yapan Çanakkale ÇEP Sözcüsü Hicri Nalbant, köylülere kararlılıklarından dolayı teşekkür ederek, mücadelenin altıncı şirketler Kazdağlarını terk edene kadar süreceğini söyledi. Daha sonra köylülerle birlikte gidilen sondaj alanının delik deşik edilmiş halini gösteren köylü kadınlar, “Hayvanlarımızla oralara gidemiyoruz hem yabancı adam çekiniyoruz hem de hayvanlar o suyu içecek diye korkuyoruz” dedi.