STGM’ nin Olof Palme Merkezi ile ortaklaşa yürüttüğü projenin 4. ayağı “Toplumsal Cinsiyet“ teması ile 24-27 Aralık 2009 tarihleri arasında Diyarbakır’da gerçekleştirildi. Eğitime farklı tematik alanda çalışan, Ankara, Samsun, İstanbul, Bursa, Tunceli, Batman ve Diyarbakır’dan gelen 14 STÖ temsilcisi katılım sağladı.
STGM’ nin toplumsal cinsiyet danışmanı Zehra Tosun kolaylaştırıcılığında 2 gün boyunca Diyarbakır’da faaliyet gösteren 6 STÖ’yü ziyaret ettikten sonra ziyaretler sırasında edinilen birikimler üzerine toplumsal cinsiyet konusunda 2 günlük bir atölye gerçekleştirildi.
Katılımcıların otelde buluşmasının ardından programın ilk gününde Umut Işığı Kadın Kooperatifi, Kamer Vakfı, Çocuklar Aynı Çatı Altında Derneği (ÇAÇA) örgütleri ziyaret edildi ikinci gün ise Selis Kadın Derneği, Diyarbakır Sanat Merkezi Derneği, Sarmaşık Yoksullukla Mücadele ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’ne yapılan ziyaretler sonrasında farklı tematik alanlarda ve farklı coğrafyalarda yapılan çalışmaların birbirinde ne denli farklı olduğu değerlendirildi.
Tadı yüreğimde kalan bir eğitime imza attık hep beraber…
Gerçekleştirilen kurum ziyaretlerinin ardından yapılan değerlendirmelerde Diyarbakır’da ziyaret edilen STÖ’ lerin toplumsal cinsiyet anaakımlaştırması açısından son derece bilinçli ve bilgili oldukları ve toplumsal cinsiyet konusuna faaliyetleri içerisine yer vermeye çalıştıkları katılımcılar tarafından büyük bir heyecanla karşılandı. Pozitif Yaşam Derneği’nden Yasin Erkaymaz toplumsal cinsiyet çalışma ziyaretlerini değerlendirirken; “Kesinlikle tadı yüreğimde kalan bir eğitime imza attık hep beraber, grup enerjisinin bu kadar güzel olduğu ve kaynaşmanın bu kadar samimi olduğu bir eğitim ortamında uzun zamandır bulunmamıştım. Bu eğitim sivil topluma karşı bazen çıkmaza giren of pof dedirten düşüncelerimden sıyrılıp yeniden motive olmamı sağladı. “ dedi.
Ziyaretler sırasında yapılan tartışmalarda tüm STÖ’lerin üzerinde durduğu konu yapılan faaliyetlerin ve stratejilerin mahalle mahalle farklılık gösterdiği ve bu şartların örgütler tarafından çok iyi analiz edilmesi gerekliliği idi. Ziyaretler kapsamında belki de edinilen en önemli tecrübe yerelde yapılan faaliyetlerde her yerelin ve her konunun farklı bileşenlerinin ve farklı çözümlerinin olduğuydu.
Ziyaret edilen örgütlerden DSM ve KAMER yetkilileri de aynı şekilde yapılan ziyaretlerin kendilerini ve örgütlerini cesaretlendirdiğini ve motive ettiğini belirttiler.
Sivil Toplum alanında Diyarbakır’ın diğer şehirlerden kat be kat üstün olduğunu bu ziyaretimde anladım…
Kaos GL’den Barış Sulu’nun sözleri belki de tüm katılımcılar adına yapılan bir değerlendirmeydi: “DTP’ nin kapatılması ve bazı milletvekillerinin siyasi yasak alması. Daha ne kadar gergin olabilirdi ki diye düşünürken gözaltılara uyandık sabah. Yaklaşık 80 belediye başkanı, yardımcısı, STK yetkilisi gözaltına alınmıştı sabah 5’te. Yıllardır gergin bir ortamda nefes almak zorunda kalan bir halk için ne kadar sorun teşkil edebilirdi ki bu. Programımıza bu gerginlik elbette yansıdı. İstanbul’a her gidişimde başka bir ülkeye gelmişim hissini yaşarım. Diyarbakır’a gittiğimde de aynı duyguya kapıldığımı fark ettim. Sivil Toplum alanında Diyarbakır’ın diğer şehirlerden kat be kat üstün olduğunu bu ziyaretimde anladım.”