Ana içeriğe atla
Image
Haber yatay görseli
Share

Orkinos Çiftliği Kurdurtmayacağız

Şu İstanbul denilen muammalı şehrin herhangi bir sokağına çıkıp birinin karşısına dikilsem ve “Dünya üzerinde yaşamın kolay olduğu bir yer var mı?” diye sorsam, ya bana gülüp geçer ya da okkalı bir küfür savurur gider...

Şu İstanbul denilen muammalı şehrin herhangi bir sokağına çıkıp birinin karşısına dikilsem ve “Dünya üzerinde yaşamın kolay olduğu bir yer var mı?” diye sorsam, ya bana gülüp geçer ya da okkalı bir küfür savurur gider...

Oysa “ana haber merkezi”ni İstanbul’dan ibaret saymayanlar için “orada bir köy var uzakta” ve yaşamak aslında daha kolay, daha yavaş ve daha sakin... Yeter ki ehil bir yerel yönetim işin başını çeksin...
Hepi topu otuz bine yakın nüfusuyla Seferihisar’da bu aralar yoğun bir faaliyet var. Bu aralar dediğime bakmayın aslında tam bir buçuk senedir, Cittaslow yani “Yaşamın Kolay Olduğu Kentlerin Uluslararası Ağı”na dahil edildiklerinden beri gündelik hayat burada nicedir gözle görünür biçimde değişmekte... Örneğin içerilerine doğru direksiyonu kırıp Sığacık’a vardığınızda özellikle kadınlar, çevreciler, balıkçılar sokaklarda... Doğadan aldığını ona geri vermek için, yerel yemeklerine sahip çıkmak için, kadınlar el emeklerini gelire dönüştürme telaşında, balıkçılar ve çevreciler de beldesini kurulması planlanan orkinos çiftliğine karşı savunma halinde...   

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, bir istiridyeye benzettiği Seferihisar’ın içindeki inci tanesini bulmuş, çıkarmış ve insanlığın beğenisine sunmaya ahdetmiş biri... Bunun için merkezi İtalya’da olan CittaSlow kentlerine Türkiye’den ilk defa Seferihisar’ı ekletmeyi başarmış. Bu ağın üyesi olmak için gereken elli dokuz kriterin en önemli sacayakları; teknolojiyi geniş şekilde kullanmak, geçmişin her türlü sosyo-kültürel mirasını yaşatmak ya da ortaya çıkartmak, tüm bunları yaparken de çevre ve doğayı korumak...

Bir buçuk yıldır, bu 3 şiara dayanarak uygulamaya koydukları plan tıkır tıkır işliyor... Öyle ki, kent konseyleri, kent meclisleri, çevre koruma dernekleri harıl harıl çalışıyor, kadınlar o zamandan bu yana üretime ve ev ekonomisine katkıda bulunuyor, mimarlar çarpık yapılanmaya peyzaj mühendisleriyle karşı duruyor, balıkçılar ürünlerini daha çok pazarlıyor, Özgül Özdemir gibi kocaman evlerinde yalnız yaşayan kadınlar pansiyonculukla geçimlerini sağlıyor...
Fakat küreselleşmenin ve gittikçe vahşileşen kapitalizmin çarklarına çomak sokmayı göze alarak girişilen bu “harekât” bir gün gelmiş rant duvarına çarpıvermiş. Başaranlar Holding, arkasına Çevre Bakanlığı’nı da alarak Sığacık Koyu’na orkinos çiftliği kurmaya karar vermiş ve kıyamet de yavaşlığa ve sakinliğe alışmış Sığacık’ta işte o zaman kopmuş.
Elin Japonlarına daha çok suşi yetiştirmek için kurulacak orkinos çiftliğinin neden açık denizlerde değil de, sörfçülerin, yelkencilerin uğrak yeri, balıkçıların gelir kapısı olan Sığacık’a kurulmayı düşünüldüğü meçhul. İzmir Barosu avukatlarından Şehrazat Mercan, karara karşı hukuki mücadelesini belediyenin de desteğiyle canla başla sürdürmekte. Hatta Danıştay’dan yürütmeyi durdurma kararı da çıkmış ama gelgelim her açtıkları davaya itiraz etmektense yönetmeliği değiştirerek savunmaya geçen karşı tarafın bu çiftlik için  yirmi milyon dolarlık bir yatırım yapacağı düşünüldüğünde durum daha da çetrefilleşmekte.

YAVAŞ ŞEHRİN SESİNE KULAK VERELİM
Balıkçıların Sığacık sokaklarında ellerinde haritalarla orkinos besisi ve yetiştiriciliğinin denize ve çevreye nasıl zarar vereceğini anlatmaktan dillerinde tüy bitmiş. Balıkçılar, çiftliği kuracakların, orkinosları yavruyken avlayıp çiftliklerde mebzul miktarda uskumruyla besleyip sonra da kafalarından zıpkınlayıp kanlarını denize akıtarak yaratacakları zararın sadece küçük balıkların neslini tüketmekle kalmayacağını, doğanın tüm ekolojik dengesini de bozacağını  önlerine gelen herkese anlatıp duruyorlar...
Onların sesini daha çok duyurmaları içinse yine Tunç Soyer giriyor devreye ve tüm yöre halkına hadi gelin, alın teknelerinizi denize açılalım ve bu koyu kimselere vermeyelim diye çağrıda bulunuyor... Ünlü ünsüz (ki ünlüler arasında TV dizisi Kavak Yelleri’nin ekibi Sarp Apak önderliğinde alesta pankartlarını alıp destek veriyor) kadınlı-erkekli, çoluklu çocuklu herkes tek yumruk halinde denize açılıveriyor, Sığacık Koyu’nu rant peşinde koşanların elinden koparmaya çalışıyor...
Yaşamın daha kolay olması için yür

Figen Şakacı

http://www.birgun.net/life_index.php?news_code=1285596230&year=2010&month=09&day=27

Share
İlgili Eğitim