Ölüm cezası, insan haklarının tamamen ve en üst düzeyde reddedilmesidir. Ölüm cezası, devletin insan varlığını acımasızca ve önceden planlanmış bir şekilde ölüme hazırlamasıdır. Bu zalim, insanlık dışı ve onur kırıcı ceza, adalet adı altında uygulanıyor. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde kabul edilen yaşama hakkını ihlal ediyor.
Uluslararası Af Örgütü, 1961 yılında kurulmasından hemen sonra, düşünce mahkûmlarının ölüm cezasının infazını engellemeye yönelik çağrılar göndermeye başladı. Bugün, örgütün ölüm cezasına karşı bu konumu, hangi suçtan mahkûm edilmiş olursa olsun tüm mahkûmları kapsıyor.
Son birkaç yıl içinde ölüm cezasının ortadan kaldırılması için çarpıcı bir şekilde gelişme kaydedildi. 1977’de sadece 16 ülke tüm suçlar için ölüm cezasını kaldırmıştı. Otuz yıl sonra, bu sayı 90’a çıktı.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü Murat Çekiç, “Ölüm cezasının kullanımı, genelde ayrımcı ve orantısız bir şekilde yoksulları ve azınlıkları hedef alıyor. Ölüm cezasının insanları suçtan soğutmada etkili olduğu hiçbir şekilde kanıtlanmadı. Aynı zamanda, ölüm cezası rehabilitasyon ve uzlaşma olasılığını da reddediyor. Kimsenin cezasını hafifletmiyor. Her şeyden önce, insan adaleti hata yapabilir oldukça, masumları infaz etme riski hiçbir zaman engellenemiyor” dedi.
Murat Çekiç, “Ölüm cezası, şiddet kültürüne bir çözüm olmaktansa, bu kültürün bir belirtisi. Ölüm cezası insan onuruna bir hakarettir ve derhal ortandan kaldırılmalıdır” dedi.
Uluslararası Af Örgütü 50.yılında ABD, Belarus, Çin, İran, Moğolistan ve Suudi Arabistan üzerine ölüm cezasının ortadan kaldırılması için kampanyasını yürütecek. Bu kampanyaya sanat dünyasından birçok isim destek veriyor. Birçok kere Altın Küre ve Oscar ödülüne aday gösterilen İngiliz aktris Keira Knightly, Paul Thomson (Franz Ferdinand), Doctor Who? dizisinden tanıdığımız Alex Kingston, Alice Eve, Esa-Pekka Salonen, James Nesbitt, Demir Adam filminden tanıdığımız Jeremy Irons, Jim Sclavunos, Mogwai, The Drums, Jim Sclavunos, Toots and the Maytals, The Orb ve The Cuban Brothers Uluslararası Af Örgütü’nün ölüm cezasına karşı yürüttüğü kampanyaya destek veren isimler arasında.
Ünlülerin fotoğrafları ile destek verdikleri bu kampanyanın görsellerine buradan ulaşabilirsiniz.
Bugün 10 Ekim Ölüm Cezasına Karşı Dünya Eylem Günü ve Uluslararası Af Örgütü yakın zamanda Suudi Arabistan’da infaz edilme riski ile karşı karşıya olan Nijerya vatandaşı Süleyman Olifemi ve Endonezyalı ev işçisi Siti Zeyneb Binti Duhri Rupa ile ilgili ciddi endişe duyuyor.
Süleyman Olifemi, cinayet suçlamasıyla 2004 yılında gerçekleştirilen adil olmayan bir yargılamanın ardından ölüm cezasına mahkûm edilmişti. Duruşmalar herhangi bir avukata veya çevirmene erişimi olmadan anlayamadığı Arapça dilinde yapıldı. İddialara göre, Siti Zeyneb Binti Duhri Rupa akli dengesi yerinde değilken, 1999 yılında işvereni öldürdüğünü itiraf etti ve herhangi bir hukuki temsilciye erişimi olmadı.
Uluslararası Af Örgütü, Süleyman Olifemi ve Siti Zeyneb Binti Duhri Rupa için bir imza kampanyası başlattı. İmza kampanyasında Suudi Arabistan yetkililerine herhangi bir gecikme olmadan ölüm cezalarını hafifletmeleri ve derhal ölüm cezasının kaldırılmasında ilk adım olacak tüm infazlara yönelik moratoryum ilan edilmesi için çağrıda bulunuluyor.
Başlatılan imza kampanyasına buradan ulaşabilirsiniz.