Gazeteciler Cemiyeti’nin Özgürlük için Basın Projesi (ÖiB) Ekim ayı raporunda iç güvenlik paketinin değişiklik olmadan yasalaşmasının, Türkiye’yi daha güvensiz, daha otokrat bir ülke haline getirebileceği vurgulandı. Raporda özgürlüklerin “makul şüphe”ye esir düşebileceğine de dikkat çekildi.
İletişim araçlarına ve gazetecilere dönük baskıların Ekim ayında da devam ettiği kaydedilen raporda, geride bırakılan ayda 60’tan fazla basın mensubunun çalıştıkları medya kuruluşlarının “yeniden yapılanma” kararları çerçevesinde küçülen, birleştirilen veya kapatılan Ankara büroları gerekçe gösterilerek işten çıkarılmasının, istifaya zorlanmasının sıradan hale geldiği kaydedildi. Raporda geçtiğimiz ayda iki basın çalışanının hayatını kaybettiği, sansür, oto sansür, darp ve hatta henüz yasalaşmadığı halde “makul şüphe” savı ile gözaltının yaşandığı bir ay olduğu belirtildi.
Türkiye’nin tehdit algılarını belirleyen ve devletin “gizli anayasası” olarak nitelenen “kırmızı kitabın” son Milli Güvenlik Kurulu toplantısında ele alındığı hatırlatılan raporda gelişmelerle, “paralel yapı” olarak nitelenen Fethullah Gülen cemaatine karşı mücadelenin iktidardan, devlete taşınması işaretinin verildiği kaydedildi.
Raporda Başbakan tarafından 21 Ekim tarihinde açıklanan iç güvenlik paketinin mevcut haliyle yasalaşması halinde daha birçok sakıncanın yanı sıra, güvenlik kuvvetlerinin protesto gösterilerini dağıtmak için şiddet kullanmasını meşrulaştıracağı tehlikesine dikkat çekildi.
ÖiB raporunda “Mevcut haliyle yasalaşması durumunda söz konusu paket daha bu yılın başlarında güvenlik kuvvetlerinin yetkilerini kısıtlayarak yasaları AB standartlarıyla uyumlu hale getiren reformları ortadan kaldırmış veya en azından ciddi biçimde geriletmiş olacaktır,” denildi. Ayrıca raporda Halkların Demokratik Partisinin, Türkiye’nin Kobani politikalarını etkilemek maksadıyla halkı sokağa dökme çağrısına ve onun sonucunda çıkan şiddet olaylarında 48 vatandaşın hayatını kaybetmesine reaksiyon gibi görünen güvenlik paketinin istismara açık birçok madde içerdiğine de dikkat çekidi.
Pakette sorgulama için “kanıt” veya en azından “kuvvetli şüphe” yerine “makul şüphenin” yeterli görülebilmesine dikkat çeken ÖiB raporunda “Daha yasalaşmadan bile ‘makul şüphe’ ile bir meslektaşımızın sorguya alındığı dikkate alınırsa, bu paket ülkeyi özgürlükler için daha da ‘güvensiz’ hale getirecek otokrasi tehdidini yükseltecektir” endişesi vurgulandı.
ÖiB Ekim ayı raporuna, buradan ulaşılabilir.