Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Nefret Suçu Mağduru Trans Bireyleri Anma Günü

2013 yılı, önceki yıllar gibi yine trans bireylerin şiddet ve cinayetler ile karşılaştığı bir yıl oldu. Bu yıl 5 trans birey öldürüldü, onlarca trans birey de nefret saikli şiddet eylemlerinin mağduru oldu. Bu bilgiler, sadece raporlanabilmiş şiddet eylemlerinin bilgileri. Raporlanamayan, görünmez kılınan, bilmediğimiz daha birçok nefret suçu trans bireyleri hedef aldı ve almaya devam ediyor.

İçerik Alınlık Resmi

2013 yılı, önceki yıllar gibi yine trans bireylerin şiddet ve cinayetler ile karşılaştığı bir yıl oldu. Bu yıl 5 trans birey öldürüldü, onlarca trans birey de nefret saikli şiddet eylemlerinin mağduru oldu. Bu bilgiler, sadece raporlanabilmiş şiddet eylemlerinin bilgileri. Raporlanamayan, görünmez kılınan, bilmediğimiz daha birçok nefret suçu trans bireyleri hedef aldı ve almaya devam ediyor.

trans cinayetlerine göz yumma
Trans bireyleri şiddet sarmalına iten, toplumsal dışlanma ve damgalanma süreçleri ile güçsüz kılan, neredeyse her alanda ayrımcılık ile karşılaştıran trans-körü yasa ve politikalar gün geçtikçe daha belirgin şekilde varlıklarını hissettiriyor. Trans bireyleri eğitim ve seks işçiliği dışındaki istihdam alanlarından sistematik şekilde dışlayan, aile bireyleri ve akranları tarafından şiddete maruz bırakan, toplumsal algıda “cinsi sapık”, “hastalıklı”, “düzeltilmesi/iyileştirilmesi” ve “temizlenmesi” gereken varlıklar olarak sabitleyen transfobik yaklaşım ve uygulamalar güçlenerek devam ediyor.
 
Seks işçiliği alanına itilen trans kadınlar, seks işçiliğinin kendilerini koruyacak şekilde değil de bizzat kendilerini hedef alacak şekilde yasalar tarafından düzenlenmesi sebebiyle riskli çalışma alanlarına itiliyor. Hiçbir koruma mekanizması olmadan, müşteri, çete ve polis şiddetini en yoğun şekilde tecrübe eden trans kadın seks işçileri, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddetin mağduru oluyor. Cinayetler, transfobik nefret ve orospufobik yasa ve politikaların sonucu olarak trans bireyleri hedef almaya devam ediyor.
 
Transgender Europe’un 2009 – 2011 yılları arasında gerçekleştirmiş olduğu Trans Cinayetleri İzleme Projesi’nin bulgularına göre bu dönem içerisinde dünya genelinde raporlanmış olan trans cinayetlerinin %75’i seks işçisi trans bireyleri hedef aldı. Türkiye’de de durum ne yazık ki bu verilerden farklı değil. Her türlü ayrımcılık ve damgalanma ile karşılaşan trans kadınlar, seks işçiliği yaparken de şiddeti sistematik şekilde tecrübe ediyor ve adalet mekanizmasına erişimde ciddi sıkıntılarla karşılaşıyor.
 
Hükümet trans bireylerden gelen hak taleplerini görmezden gelmeye devam ederken, şiddetin ve nefretin birincil uygulayıcısı olmaya devam ediyor. Bizzat kolluk kuvvetlerinin keyfi para cezaları yazarken, ev baskınları esnasında veya yolda yürürken trans kadınlara yönelik psikolojik ve fiziksel şiddeti gündelik tecrübeler arasında. Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kanun Tasarısı ile son dönemlerde tartışılan nefret suçları karşıtı yasa konularında hükümet sürekli şekilde transfobik ayrımcılık ve nefreti yok sayıyor, diğer partiler tarafından bu konuda getirilen önerileri de bloke ediyor.
 
Büyük çoğunluğu seks işçiliği yapan trans kadınlar kimlikleri dolayısıyla şiddetin kucağına itilirken, seks işçiliği mevzuatından kaynaklanan açık tehdit ve baskılar devam ediyor. Genelevleri kapatan Hükümet, ev baskınları ile trans seks işçilerini sokağa ve riskli çalışma alanlarına itiyor, keyfi para cezaları sonucunda trans kadın seks işçileri fiziksel, cinsel ve ekonomik açılardan güvenlikten uzak kılınıyor, “fuhşu bitirme” iddiasıyla önerilen “seks işçilerinden vergi”, “fuhuş yapılan mekanlara ek yaptırımlar” ve benzeri baskılar trans kadın seks işçilerini fiziksel güvenliklerini daha çok riske sokacak illegal ağlar içerisine girmeye zorluyor.
 
Trans bireylere yönelik her türlü yok sayma, görmezden gelme ve hak ve özgürlüklerini kısıtlama ve yok etme politikalarının derhal son bulmasını istiyoruz. Transfobik nefret ve seks işçilerine yönelik baskı politikaları sonucu şiddet ve cinayetlerin kucağına itilen trans bireylerin yasal ve politika temelli koruma mekanizmalarına dahil edilmesini talep ediyoruz. Trans cinayetlerinin faillerinin “haksız tahrik” ve “iyi hal” gibi gerekçelerle ödüllendirilmesine son verilmesini, cinayetler sonrası etkin soruşturma yürütülmesini istiyoruz. Hükümet’in trans bireylerin maruz kaldıkları hak ihlallerini sonlandırma konusunda ilgili trans sivil toplum kuruluşlarına danışarak derhal kapsamlı bir politika oluşturmasını talep ediyoruz!
 
Biliyoruz ki trans cinayetleri politiktir! Trans bireyleri ötekileştirme, damgalanma, ayrımcılık ve nefret kısır döngüsüne iten, hak ihlalleri karşısında susan her kişi ve kurum şiddetin ve cinayetlerin failidir!
 
Bugüne dek nefret cinayetleri sonucunda aramızdan çekilip alınan bütün trans bireyleri ve seks işçilerini anıyoruz!
 
Saygılarımızla,
 
Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği
Adres: Konur 2 Sokak 44/8 06640 Kızılay, ANKARA
Tel: 0312.419.2991

İlgili Dosyalar:

  1. trans cinayetlerine göz yumma [JPG] [100.34K]
Share
İlgili Eğitim