Koronavirüs krizi tüm dünyayı, her yaştan ve her sosyo-ekonomik düzeyden insanı etkilerken, salgından en fazla etkilenen gruplardan olan mültecileri ve pandemide neler yaşadıklarını Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM) Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak ile konuştuk.
Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının açıklandığı 11 Mart’tan önce temel gündemlerden biri Türkiye-Yunanistan sınırında sıkışıp kalan mültecilerdi. Yine salgının ilk haftasında da oldukça fazla sayıda mülteci kalabalık biçimde sınır kapısında idi. İbrahim Vurgun Kavlak söyleşide sınırdan gözlemlerini aktarırken, Kavlak, ilk günlerde sınırda salgının "karşıya geçme" motivasyonundan kaynaklı yoğun gündem olmadığını ancak sınırın boşaltılması sonrasında salgının mülteciler arasında daha fazla konuşulduğunu söyledi.
Koronavirüs salgını nedeniyle sınırların kapandığı, ekonomilerin durma noktasına geldiği bir dönemde 3,5 milyonu aşkın Suriyeliye ev sahipliği yapan Türkiye'de göçmenlerin ciddi zorluklarla karşılaştığını aktaran Kavlak, emek sürecinde düşük ücretlere çalışan mültecilerin işsizlikle boğuştuğunu ve ekonomik sıkıntılardan kaynaklı temel ihtiyaçlarını da karşılamadığını anlattı.