STGM-TechSoup Türkiye tarafından düzenlenen iletişim ve teknoloji atölyesinde mülteci alanında çalışan STÖ’ler bir araya gelerek teknolojinin mülteci alanına katkılarını ve sunduğu imkanları konuştu.
Sivil Toplum Geliştirme Merkezi (STGM) ve TechSoup Türkiye’nin organize ettiği “Mülteci Alanında Çalışan STÖ’ler İçin İletişim ve Teknoloji Atölyesi” 26 Mayıs’ta Bilgi Üniversitesi Kuluçka Merkezi’nde gerçekleştirildi. Gün boyu Türkçe-Arapça simultane tercüme yapılan atölye, STGM-TechSoup’un ilk vejetaryen etkinliği de oldu.
Atölye iki ana bölümden oluştu. İlk bölümde, Techsoup Türkiye ve donör yazılım firmaları hakkında bilgiler ve mülteci alanındaki STÖ’ler için yararlı dijital araçlar paylaşıldı. İkinci bölümdeyse mülteci alanında çalışan STÖ’lerin dijital ihtiyaçları ve bu ihtiyaçların nasıl giderilebileceği konuşuldu.
65’ten fazla ülkede çalışmalarını sürdüren ve sivil toplum örgütlerine yazılım bağışı yapan TechSoup, 2015 yılından beri STGM partnerliğinde Türkiye’de de faaliyet yürütüyor. Şu ana kadar 650’den fazla STÖ Techsoup Türkiye’ye kayıt olarak iki binin üzerinde ürün bağışından faydalandı.
TechSoup Türkiye Koordinatörü Özlem Kocaadam, TechSoup Türkiye bağışçı partnerlerinin uygunluk kriterlerini karşılayan STÖ’lerin yazılım bağışlarından faydalanabildiğini aktardı; “Vakıflar Genel Müdürlüğü ya da Dernekler Dairesi’ne kayıtlı STÖ’ler, Techsoup Türkiye’ye başvurabiliyor. Başvurunun ardından bir uygunluk değerlendirmesi yapılıyor. Bu sürecin sonunda Techsoup Türkiye, yazılım bağışından yararlanmak isteyen STÖ’ye dönüş yapıyor ve hangi bağış programından yararlanabileceğini bildirerek izlenmesi gereken adımları paylaşıyor.”
TechSoup Türkiye’nin STÖ’lerin uygunluk değerlendirmelerini yaptığını ve belirlenen kriterler doğrultusunda durumu bağışçı partnere bildirdiğini kaydeden Kocaadam, [email protected] adresine e-posta atarak her zaman bilgi alınabileceğini ekledi.
“Yazılım bağışlarıyla hedefinize daha kolay ulaşabilirsiniz”
Yazılım bağışlarıyla STÖ’lerin çok daha etkili bir iletişim yürüteceğine ve organizasyonel yapılarını güçlendireceğine dikkat çeken Kocaadam, “Böylelikle STÖ’ler, hedeflerine daha kolay ulaşabilirler” dedi.
“Nefret söylemiyle mücadele için dijital araçlar etkin kullanılmalı”
STGM İletişim Koordinatörü Özgür Mehmet Kütküt, dijitalde yalnızca teknik konuların değil, STÖ’lerin içinde bulunduğu hak alanlarında da çalışmalar yürütülmesi gerektiğini kaydetti. Kütküt, mültecilere yönelik nefret söyleminde özellikle son aylarda bir artış yaşandığını belirtti: “Nefret söylemi en çok sosyal medya üzerinden örgütleniyor ve özellikle Facebook, Twitter gibi ağlarda ırkçılık, ayrımcılık içeren konuşmalar savunulabilir fikirler olarak sunuluyor.” Kütküt, nefret söylemiyle mücadele etmek için STÖ’lerin bir savunuculuk planına sahip olması ve dijital araçları etkili kullanması gerektiğine dikkat çekti. Google tarafından yapılan reklam bağışlarının yalnızca tanıtım için değil, aynı zamanda farkındalık ve karşı argüman geliştirmek için de kullanılabileceğini ekledi.
Kütküt, sosyal medyada sivil toplumun etkili bir savunuculuk yapması için izlenmesi gereken adımlara dikkat çekti: “Savunuculuk için sosyal medya stratejisi diyorsak bunun içinde kaçınılmaz olarak bir tarihsellik olması gerekir. Haklılığınızı nereden aldığınızı insanlara anlatacağınız bir tarihsellik... Bazı itirazlarınız vardır, bu itirazları toparlamış olmanız gerekir. Bu itirazlar dağınık fikirler halinde yer alamazlar, anlamlı bir bütün olmaları gerekir. Herhangi bir şeyi savunuyorsak elimizde mutlaka veri ve bilgi olması lazım, bu bize uzmanlığı getirir. O alanda uzmanlaşmış oluruz ve önümüze hedefler koyarız. Dijital araçlar ve teknoloji ancak bundan sonra bize yardımcı olacaktır.”
“Dijital araçlarla sosyal medya kullanmak daha kolay”
STÖ’ler için faydalı olabilecek sosyal medya araçlarını tanıtan TechSoup Türkiye Uzmanı Kenan Dursun, konuşmasına dünya genelinden veriler paylaşarak başladı: “2016 Global STÖ Çevrimiçi Teknoloji Raporu (2016 Global NGO Online Technology Report)’na göre sivil toplum örgütlerinin yüzde 92’si web sitesine sahip. Yüzde 46’sı düzenli blog tutuyor, yüzde 70’nin org. domaini var. Yüzde 75’iyse takipçilerine düzenli olarak bilgilendirme e-postası gönderiyor.”
Sosyal medya kullanımının STÖ’ler için özel bir önem taşıdığını belirten Dursun, dijital araçlarla bu mecraların kullanımının kolaylaşacağını belirtiyor. Dursun, bu kolaylıkları birden fazla hesabı aynı platform üzerinden yönetmek, aynı gönderiyi farklı sosyal mecralarda eş zamanlı ya da zamanlanmış bir şekilde paylaşabilmek olarak özetledi.
“İnternette veri güvenliğini arttırmak mümkün”
İnternette veri güvenliğini sağlamak ve hesapları korumak için izlenebilecek adımları anlatan TechSoup Türkiye Uzmanı Şevket Uyanık “İnternette yüzde 100 güvenlik yok; fakat pratik dijital araçları kullanarak güvenliğimizi bir miktar daha arttırabiliriz” diye konuştu.
Kişisel verileri korumak için yapılacak en temel şeylerden birinin güvenli bir parola oluşturmak olduğunu ifade eden Uyanık, şöyle dedi: “Parola oluştururken, anlamsız bir sözcük seçilmesi gerekiyor. Ayrıca her bir hesabınızın parolasının farklı olması da elzem. Kamuya açık bilgisayarlarda özel yazışmalar ya da banka işlemleri yapmayın. Şifreleriniz sizinle doğrudan ilişkiliyse, yani isminiz, doğum tarihiniz gibi bilgiler geçiyorsa yakınlarınız bu şifreleri çok kolaylıkla tahmin edebilir.”
“Dijital pazarlamada her şeyi ölçebiliyorsunuz”
Dijital pazarlama uzmanı Can Kıvanç, dijital pazarlamanın ölçülebilir olması sebebiyle STÖ’ler için çok işlevsel olduğunu söyledi ve farkını şöyle anlattı: “En büyük fark şu: Her şeyi ölçebiliyorsunuz. Diyelim ki reklam verdiniz ve belli bir miktar harcadınız, peki bu miktar karşılığında ne aldınız? İşte dijital pazarlama tam olarak bunu ölçebileceğiniz bir yer. Sosyal medyada yayınladığınız gönderilerin geri dönüşünü de yine buradan takip edebiliyorsunuz. Ayrıca paylaştığınız gönderiye, kullanıcıların hangi tarayıcıyı ya da hangi cihazı kullanarak girdiği gibi çok detaylı bilgilere de erişmek mümkün.”
Özellikle TechSoup Türkiye üzerinden ulaşılabilecek 10.000$ değerindeki Google Reklam Bağışlarının STÖ’lerin çalışmalarını tanıtmak, yeni gönüllüler bulmak ve kampanyalarını desteklemek için büyük bir fırsat olduğunu dile getiren Kıvanç, Google Adwords’ü daha etkin kullanmak için çeşitli öneriler getirdi.
Dijital pazarlamanın minimum bir maliyetle çok geniş bir etki alanı sunduğunu belirten Kıvanç, STÖ’lerin kolaylıkla ülke, dil ve cihaz hedeflemesi yaparak hedef kitlesine ulaşabileceğini söyledi. Kıvanç, “Hedefleri baştan tanımlayıp bunlara ne kadar ulaşıp ulaşamadığınızı görebiliyorsunuz. Outdoor reklamlarda, sonucu takip etmek çok mümkün değil. Ama Yotube’a verdiğiniz bir reklam videosu kaç saniye izleniyor, kullanıcı videoyu kaçıncı saniyede terk ediyor, videoyu izleyen demografik kitle hangi gruplardan oluşuyor gibi tüm metriklere ulaşabiliyorsunuz.” İfadelerini kullandı.
“Önceliğimiz bulut teknolojileri ve kodlama”
TechSoup Türkiye’nin ana bağışçı partnelerinden olan Microsoft adına Microsoft Türkiye Eğitim ve KSS Müdürü Dr. Anıl Çekiç etkinlikte söz aldı. Çekiç, mülteci alanında çalışan STÖ’lerin Microsoft’tan bağış alabilmesi için dikkat etmesi gereken kriterleri anlattı. Çekiç, bağış için başvuran projelerin mutlaka bulut teknolojilerini ve kodlamayı içeren bir şekilde kurgulanması gerektiğini belirtti ve şöyle konuştu: “Bu alanlarda program geliştiren tabana yaygın ve hamleli adını verdiğimiz projeleri, aktiviteleri planlayabilen STÖ’ler, Microsoft’un Redmond’taki merkezimize başvuru yaparak ve bizim de desteğimizi alarak nakit hibe alma şansına sahip olabiliyorlar. Her sene bir ya da iki STÖ bu hibelerden faydalanabiliyor. Türkiye’de 2004’ten bu yana alınan hibeler sayesinde çok ciddi bir yol kat ettik. Bu kapsamda şu ana kadar 200 binin üzerinde kişi dijital okur-yazarlık eğitimi aldı.”
Microsoft’un mültecilerle ilgili spesifik faaliyetlerini paylaşan Çekiç, kurumun bu alana katkı sağlamak istediğine dikkat çekti. Çekiç, Antep, Urfa ve Hatay’ın şu anda önemli ihtiyacın bulunduğu merkezler olduğunu ifade etti ve şöyle dedi: “Microsoft’tan hibe alan bir STÖ Gaziantep’te kapasite geliştirme merkezi açıyor. Merkez şu anda pilot proje yürütülüyor, önümüzdeki aylarda ise daha aktif hale gelecek. Hedefimiz, bu merkezde önümüzdeki 6 ay içinde 1200 tane mülteci çocuğa kodlama eğitimi verebilmek. Bu tür projelerin sayısını çoğaltmak istiyoruz. Elimizde sağlam projeler olduğu durumda bizim de bunu savunma şansımız oluyor. Arkasını doldurabildiğimiz sürece STÖ’ler ön plana çıkıp ‘faydalanabilir’ etiketini alıyor ve sonuçta bu tür hibeleri kullanabilir oluyor.”
Dijital ihtiyaçlar belirlendi
Atölyenin son bölümünde, STÖ’lerin dijital ihtiyaçlarını kaydeden bir oturum düzenlendi. Söz alan STÖ temsilcileri hem ihtiyaçlarını hem de dijital alanda yaşadıkları güçlükleri anlattı. STÖ’lerin dijital ihtiyaçların yanında kampanyacılık, lobicilik, karar alma süreçlerine katılım gibi konularda da ihtiyaçlarının tartışıldığı oturum önümüzdeki günlerde STGM-TechSoup Türkiye tarafından yürütülecek bir anket çalışmasının da zeminini oluşturdu. Hem katılımcılar hem de sunum yapan uzmanlar tarafından mültecilere yönelik nefret söylemi ve gerçek dışı içeriklerle mücadele için dijital araçların etkili kullanılması gerektiğine dikkat çekildi.
Atölyede kaydedilen tüm ihtiyaçlar TechSoup Türkiye’nin mülteci alanına yönelik spesifik çalışmalar yürütmesi için kullanılmaya, yazılım partneriyle paylaşılarak bu ihtiyaçların giderilmesine yarayacak.
Haber ve fotoğraflar: Aynur Tekin
İlgili Dosyalar:
- etkinlik fotoğrafı [JPG] [174.17K]
- Özlem Kocaadam [JPG] [83.62K]
- özgür mehmet kütküt [JPG] [178.20K]
- kenan dursun - şevket uyanık [JPG] [185.77K]
- şevket uyanık [JPG] [162.10K]
- can kıvanç [JPG] [185.39K]
- Anıl Çekiç [JPG] [189.85K]
- toplu fotoğraf [JPG] [135.92K]