İzmir Mazlum-Der Şubesi'nden üç kişilik heyet, tutuklu bulunan vicdani retçi İnan Süver'i ziyaret ettikten sonra Süver'in durumuyla ilgili gözlem ve tespit raporu hazırladı.
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) İzmir Şubesi'nden bir heyet Balıkesir'in Kepsut İlçesi L Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan vicdani retçi İnan Süver'i ziyaret etti.
Mazlum-Der Genel Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kaylı ve Mazlum-Der İzmir Şube Avukatlarından Süphan Erkan ve Murat Parlak'tan oluşan heyet, İnan Süver ile yaptıkları görüşme sonrasında bir durum ve gözlem raporu hazırladı.
"Süver'in sorunları devam ediyor"
Raporda Süver'in açlık grevine devam ettiği bilgisi verilirken 11 Temmuz'da Manisa Yarıaçık Cezaevi'nden firar ettikten sonra getirildiği Kepsut Cezaevi'nde sorunlar yaşadığı vurgulandı.
Süver'in gasp ve cinayet gibi suçlardan hüküm giyen mahkumlarla aynı koğuşta tutulduğu dönemde kendisine karşı sözlü, fiili ve psikolojik baskı uygulandığını, yalnızlaştığını, kırmızı ve yeşil reçete kullanan mahkumların yanında kendisini güvende hissetmediğini belirttiğinin ifade edildiği raporda, İnan'ın bu nedenle ya siyasi tutukluların koğuşuna ya da tek başına kalabileceği başka bir yere alınmak için defalarca cezaevi yönetimine başvurduğu ancak bu taleplerin yönetim tarafından dikkate alınmadığı bilgisi verildi.
Raporda, İnan Süver'in taleplerinin dikkate alınmaması nedeniyle "intihar girişimi" olarak ifade edilen çatıya çıkma girişiminin de bundan ileri geldiği aktarılıyor.
Şu an, tek kişilik bir odada Manisa Kapalı Cezaevi'nde yatağını yakması nedeniyle aldığı 20 günlük hücre cezasını çektiğini, ardından Saruhanlı Yarıaçık Cezaevi'nden kaçışı nedeniyle 20 gün ve Kepsut Cezaevi çatısına çıkma girişimi nedeniyle de 10 gün daha hücre cezası olduğuna dikkat çekilen raporda, İnan Süver'in siyasi tutukluların kaldığı koğuşa geçme isteği ifade edildi.
Heyetin gözlem ve tespitleri
Raporda ayrıca Süver'in Kepsut Cezaevi'nde kötü muameleye maruz kaldığı da vurgulanıyor.
Gardiyanların koğuş sorumlusuna "Bunu adam edin" yönünde telkinde bulunmasından diş ağrısı nedeniyle verdiği dilekçelerin dikkate alınmamasına, cezaevi koşullarından kendisine ve diğer mahkumlara uygulanan kötü muameleye kadar anlatacağı çok şeyin olduğuna dikkat çekilen raporda heyetin gözlem ve tespitleri şu şekilde sıralanıyor:
* İnan Süver'in tedirgin bir ruh hali içinde olduğu gözlenmiştir. Açlık grevi nedeniyle İnan Süver'in aşırı halsiz olduğu, konuşmakta güçlük çektiği ve bedensel aktivitelerinin yavaşladığı, kısa bir süre sonra yaşamsal riskin oluşabileceği izlenimi edinilmiştir.
* Yukarıda konu edilen beyanların içeriği de kendisinin vicdani retçi kimliği nedeniyle gerek cezaevi yönetimi ve infaz memurları gerekse koğuş içerisindeki diğer mahkumlar tarafından sözlü, bazen fiili ve psikolojik tacize, baskıya uğradığı izlenimini uyandırmaktadır. Süver, bu nedenle hücre cezasının infaz edildiği odada bir başına kalmayı dahi tercih etmektedir. Beyanına göre, şu an hücre cezası infaz edilmemesine karşın kendi isteğiyle bu tek kişilik odada (hücrede) kalmaktadır.
* İnan Süver, vicdani reddi nedeniyle bir suç işlediğini düşünmemekte, verilen cezayı kabul etmemektedir. Cezaevinde bu kimliği nedeniyle psikolojik tacize ve baskıya, ayrımcı uygulamaya maruz kaldığını ifade etmekte, tepki olarak açlık grevi, cezaevinden firar, firar girişimi, koğuştaki yatağını yakmak gibi protesto eylemleri sergilemektedir. Bu tür tepki eylemleri sonucunda da belirtildiği şekilde hücre cezasına mahkum olmaktadır.
* İnan Süver, koğuşa alındığında gasp, cinayet ve benzeri suçlardan hüküm giyen suçlularla bir arada kalmakta, bu ise psikolojik tacize uğramasına ve baskı altında kalması sonucuna yol açmaktadır. Mevcut durumda değinildiği üzere kendi talebiyle de olsa fiili olarak hücrede ve tecrit halinde olduğu anlaşılmıştır. Kendisini yanlarında daha güvende hissedeceğini ifade ettiği siyasi hükümlülerin yanına nakledilmemiş olmasının nedeni cezaevi yönetimi ile görüşülemediğinden tam olarak anlaşılamamıştır.
* İnan Süver, beyanından anlaşıldığı üzere sağlık sorunu olduğunda ve bunun tedavisi için yardım talebinde bulunduğunda "ihmal edilmek suretiyle" ayrıca cezalandırılmakta ya da "açlık grevinden vazgeçersen" gibi onur kırıcı bir şekilde şartlı yardım teklifi almaktadır.
"Başvuru hakkı engelleniyor"
* İnan Süver'in beyanına göre maruz kaldığı haksız uygulamalar ve cezaevindeki olumsuz koşullarla ilgili şikayet dilekçeleri işleme konulmamakta, başvuru hakkı engellenmektedir.
* Ege Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin GATA'ya sevk yazısı yaklaşık 3 aydır Kepsut Cezaevi'ne ulaşmamıştır. Bu gecikmenin nedeni konusunda net bilgiye ulaşılamamıştır.
* İnan Süver ile hükümlü olduğu için ve vekaletnamesiz görüşme kotası dolduğu için bir avukatın vekaletname olmaksızın görüşme imkanı kalmamıştır. Ancak bu şekilde görüşülebilmesi için de hükümlü olması yönüyle vasi tayini ve vasi üzerinden vekaletname alınması gerekmektedir.
* Cezaevi yönetiminden bir muhatap bulunamamış olması, Cezaevi infaz savcısı ile telefonla dahi olsa temas kuramamış olmamız olağan bir durum olarak değerlendirilmemiştir.
* İnan Süver vicdani retçi kimliği nedeniyle gerek hakkında ardarda açılmış ve kesinleşmiş davalar nedeniyle aldığı hapis cezaları ile devam eden mevcut yargılamalar, gerekse içinde bulunduğu cezaevi koşullarına verdiği tepkiler nedeniyle aldığı hücre cezaları ve yukarıda belirtilen türden tecrit, psikolojik baskılar ve tacizler nedeniyle AİHM içtihatlarında belirtildiği üzere adeta bir 'sivil ölüme' mahkûm edilmiş vaziyettedir.
http://bianet.org/bianet/insan-haklari/133139-mazlum-der-heyeti-inan-suveri-ziyaret-etti