Kaos GL’nin “2016 Nefret Suçları Raporu”na göre mağdur LGBTİ’ler polise gitmekten korkuyor, saldırılar tanıkların gözü önünde gerçekleşiyor, saldırganların çoğu ise aile gibi tanıdık kişiler.
Kaos GL Derneği’nin 2016 Homofobi ve Transfobi Temelli Nefret Suçları Raporu yayınlandı.
Prof. Dr. Melek Göregenli’nin hazırladığı raporda homofobi ve transfobi temelli nefret suçları olayın gerçekleştiği şehir, mekan, olaya tanıkların tutumu, kolluk kuvvetlerinin rolü gibi birçok değişken inceleniyor.
Rapora ulaşmak için tıklayınız.
En çok nefret suçu okullarda yaşanıyor
Raporda öne çıkan sonuçlardan birisi, en çok saldırıların okullarda gerçekleşmesi.
Rapora göre 2016’da homofobi veya transfobiye dayalı nefret suçlarının büyük kısmı okulda, evde, evin civarında, toplu taşıma araçlarında veya duraklarında, kafe ve barlarda, sokakta veya diğer kamusal alanlarda işlendi.
Sadece 8 vaka polise bildirildi
Çalışmayla açığa çıkan bir diğer nokta ise mağdurların büyük bir çoğunluğunun polise gitmemiş olması. 390 ihlalden 75’i cinayete teşebbüs, fiziksel şiddet, silahla yaralama, tecavüz veya diğer cinsel saldırıları içerecek biçimdeki fiili saldırılar olarak gerçekleşti. Bu suçları içeren toplam 58 vakadan sadece 8’i polise bildirildi.
Raporda bu durum şöyle açıklanıyor:
“Mağdurların çoğu ailelerinden ve kolluk kuvvetlerinden ciddi biçimde korkuyorlardı.
Mahkemelere veya diğer devlet aygıtlarına güvenmiyorlardı. Bu nedenle de kolluk kuvvetlerine veya mahkemelere son derece az sayıda olay ihbar edildi.”
Saldırganlar tanıdık
Olayların büyük çoğunluğunda görgü tanıklarının yarısından fazlası tepki göstermezken yaklaşık beşte biri mağduru destekleyici tavır aldı.
Dokuz cinayete teşebbüs vakasının üçünün failleri mağdurların aile üyeleri, üçü tanıdıkları, biri okul arkadaşları, ikisi tanımadığı kişiler. Raporda, “9 vakadan 7’sinde LGBTİ’lerin bizzat tanıdıkları kişiler tarafından öldürülmek istendiği” belirtiliyor.
Saldırılar ciddi psikolojik tahribata yol açıyor
Rapora göre; mağdurların çoğu olayların ardından ciddi psikolojik tahribata uğradı ve bu zarar uzun süreli etkileriyle mağdurların hayatını birçok bakımdan kötüleştirdi. Çok az sayıda mağdur travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, anksiyete, öfke veya paranoyadan kaynaklı ciddi sorunların üstesinden gelmek üzere profesyonel destek aldı. Psikolojik tedavi gören mağdurların yarıdan fazlası tam olarak iyileşemediklerini ifade etti.
2017 araştırması devam ediyor
Derneğin 2017 yılında homofobik ve transfobik nefret suçuna maruz kalan ya da tanık olanlara ilişkin araştırması da devam ediyor.
Araştırmaya katılmak için tıklayın.