WWF-Türkiye'nin (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) hazırladığı rapora göre, Konya Kapalı Havzası'nda önümüzdeki 50 yılda toplam kullanılabilir su miktarında yüzde 56 azalma olacağı öngörülüyor.
Bu durumun bölgenin iklim karakterinin yarı kurak iklim tipinden kurak iklim tipine doğru kaymasına neden olduğu belirtilen raporda, "Bütün bunların yanında, Konya Kapalı Havzası tarımsal üretim bakımından ülkemizin en önemli alanlarındandır. Havza, Türkiye'nin tarım yapılabilir arazi varlığının yüzde 14'ünü oluştururken, buna karşılık Türkiye'nin kullanılabilir su kaynakları potansiyelinin sadece yüzde 3'üne sahiptir" tespitine yer veriliyor. Raporda, özellikle 1990'lı yılların ortalarından itibaren Konya Kapalı Havzası'nda su kaynakları ile ilgili ciddi sıkıntılar yaşandığı, şeker pancarı, mısır, ayçiçeği gibi su tüketimi ve sulama gereksinimi yüksek bitkilerin ekim alanlarının artması ve bilinçsiz sulama nedeniyle, su kaynakları üzerinde yoğun bir baskı oluştuğuna dikkat çekiliyor.
Havza genelinde oluşan ve giderek artan su talebini karşılamak için yer altı sularının aşırı derece tüketildiği bu nedenle havzadaki sulak alanların küçülmekte ve kurumakta olduğuna işaret edilen raporda, hidrolojik sistemdeki bütün bu değişikliklerin havzada ekonomik, sosyal ve ekolojik birçok sorunu beraberinde getirdiği anlatılıyor.
Mevcut durumdaki sıkıntıların yanı sıra küresel iklim değişikliğinin de Konya Kapalı Havzası'nı gelecek yıllarda olumsuz yönde etkilemesinin beklendiği ifade edilen raporda, şu görüşlere yer veriliyor: "2030'lu yılların sonlarından itibaren havzada sıcaklıkların 4-6 derece artması ve yağışların yüzde 20-30 oranında azalması beklenmektedir. Bunun bir sonucu olarak ise Konya Kapalı Havzası'nda önümüzdeki 50 yılda yüzey suyunda yüzde 65, yer altı suyunda yüzde 54 azalma olacağı ve havzadaki toplam kullanılabilir su miktarında yüzde 56 azalma olacağı öngörülmektedir."
Konya'da mevcut sulanan alanlarının sulanabilmesi için salma sulama yöntemi ile verilmesi gereken su miktarının 3 milyar 75 milyon metreküp olduğu vurgulanan raporda, bu miktarın basınçlı sulama sistemlerinde yaklaşık 2 milyar 63 milyon metreküpe düştüğü kaydediliyor. Bu bulguların mevcut sulama alışkanlıklarının değişmesi sonucunda oluşabilecek su tasarrufu hakkında oldukça önemli bir başlangıç noktası olduğu ifade edilen raporda, havzada su ilavesi yapmadan ürün desenine bağlı olarak sadece sulama yöntemini değiştirmekle, yağmurlama yöntemi kullanılırsa yaklaşık yüzde 60–70, damla sulama yöntemi kullanılırsa yüzde 75–85 oranında su tasarrufu sağlanabileceği belirtiliyor.
İlgili Dosyalar:
- wwf [JPG] [14.44K]