Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

"Kadınları Katillerine Teslim Edenler, Cezalandırılmalı"

Türkiye'de devlet kendisine sığınan kadınları koruyamıyor. Kadınlar ölüyor. Hürriyet Aile İçi Şiddete Son Kampanyası Koordinatörü Hacısalihoğlu, kurum kapasitelerinin yetersizliğine dikkat çekiyor. Avukat Arın, "Kadını sığınmaevinden alıp şiddet ortamına gönderen polisler şiddetle cezalandırılmalı" diyor.

İçerik Alınlık Resmi

Türkiye'de devlet kendisine sığınan kadınları koruyamıyor. Kadınlar ölüyor. Hürriyet Aile İçi Şiddete Son Kampanyası Koordinatörü Hacısalihoğlu, kurum kapasitelerinin yetersizliğine dikkat çekiyor. Avukat Arın, "Kadını sığınmaevinden alıp şiddet ortamına gönderen polisler şiddetle cezalandırılmalı" diyor.

Şeyma Güneş (17), Mediha Baştürk (19) ve Sıdıka Platin (30), ailelerinden ve eşlerinden şiddet gördükleri için sığınmaevine başvurdukları halde korunamadı. Şeyma'yı kardeşi, Mediha'yı kocası öldürdü. Mediha'yı kocasıyla polisler barıştırmıştı. Sıdıka ise kulağını kesen kocasına mahkeme kararıyla teslim edildikten yalnızca altı ay sonra yeniden hastanede. Bu kez komada.

Yaşananlar gösteriyor ki, Türkiye'de devlet kendisine sığınan kadınları koruyamıyor. Devlet görevlileri, can güvenlikleri bulunmadığı için korunma talep eden kadınları şiddet ortamına geri gönderiyor. Kadınlar ölüyor.

AİHM Türkiye'yi tazminata mahkum etti

Oysa kadınlara güvenli bir hayat sağlamak, Anayasa'ya, yasalara ve uluslararası sözleşmelere göre, devletin görevi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Haziran 2009'da kocasından şiddet gören Nahide Opuz'un başvurusunu "devlet tarafından korunmadığı" gerekçesiyle haklı bularak Türkiye'yi tazminata mahkûm etmişti.

Kararın ardından İçişleri Bakanlığı ile Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı arasında bir protokol imzalanmıştı. Protokole göre, kadın karakola gittiğinde şiddeti belgelemesi beklenmeden tutanak tutulması, eve gitmek istemezse sığınağa yönlendirilmesi gerekiyor. Ancak protokol hayata geçirilemiyor.

Kurum kapasiteleri yetersiz

Hürriyet Aile İçi Şiddete Son Kampanyası Koordinatörü Neşe Hacısalihoğlu Türkiye'de kurum kapasitelerinin yetersizliğine dikkat çekiyor:

"Kolluk kuvvetleri, savcılar, mahkemeler ve sosyal güvenlik kurumları işbirliği içinde çalışamıyor.

Polis ne yapması gerektiğini bilmiyor ya da geleneksel yaklaşımla hareket ediyor. Savcılıkta ve sosyal hizmet kurumlarında da aynı zihniyet görülüyor. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nda meslek elemanı olmayan il müdürleri görev yapıyor.

Yeterli kurum ve eleman olmadığından bir vaka bütünlük içinde izlenemiyor. Yönetmelik uyarınca kadın sığınma evinde ortalama üç ay kalabiliyor. Bu süre sonunda ortada kalmaktan korkan kadınlar sığınma evine başvurmaktan vazgeçiyor ya da eşinin barışma teklifini kabul ediyor. Hayati tehlikesinin geçtiği yorumuyla eşine, akrabalarına teslim edilen kadınlar da oluyor."

Aile polislere dava açabilir

Avukat Canan Arın ise Mediha Baştürk'ün  sığınmaevinden alıp kocasına teslim eden polislerin cezalandırılması gerektiği görüşünde. Arın'a göre, erken evliliklerin önlenmesi ve zihniyet değişikliği de çok önemli:

"Aile, polisler hakkında hem görevi ihmalden ceza davası hem de ciddi bir tazminat davası açabilir. 16 yaşındaki bir kız çocuğu ancak ailesinin başvurusuyla, mahkeme kararıyla evlendirilebilir. Oysa o yaşta bir çocuğun ne olursa olsun evlenmesine izin verilmemesi gerekiyor. Erken ve zorla evliliklerin önlenebilmesi için Çocuk Mahkemesi hâkimleri çocuğu yalnız dinlemeli ve verileri dikkatle değerlendirmeli. İhbar sistemi ve savcılar da çok iyi çalışmalı."

Burçin Belge
http://bianet.org/bianet/insan-haklari/123888-kadinlari-katillerine-teslim-edenler-cezalandirilmali

Share
İlgili Eğitim