Forza Livorno, mesleği cinsel yönelimi nedeniyle elinden alınan Hakem Halil İbrahim Dinçdağ için yazdı.
"Bizler futbola gönül verenler, sahada güzel futbol görmek isteriz, çekişmeli, şikesiz, reklamsız.
Endüstriyel futbolun tüm getirdiklerine rağmen bizler emeğin hakim olduğu bir futbolu istiyoruz.
Taraftarların müşterileştirilmediği, para babalarının yerine, kulübünü sevenlerin klübü yönettiği bir futbolu istiyoruz. Taraftarların söz, karar, yetki konusunda merci haline dönüştürülmesini savunuyoruz.
Ankaragücünde maaşlarını alamadıkları için kulüp çalışanları açlık grevine başladı bugün. Emek ile futbol dünyasını aynı potada görenlerin, görmek istemediği ama sık sık karşılarına çıkan bir durum bu. Birçok klüpte paralarını alamayan sporcular ve kulüp çalışanları artık bilinen bir görüntü. İşçi haklarının hiçe sayıldığı, grevlerin engellendiği, işçilerin kıdem tazminatlarına göz dikildiği bir ortamda, emek dünyasının bir başka alanı olan spor dünyasının da bundan ayrı düşünülemeyeceği ortadadır.
Halbuki taraftarlar bir çember altındalar. Polis Şiddeti, basının sürekli hedef gösterms, pankartların yasaklanması, aslında toplumun hiçbir yerine örgütlülük istemeyenlerin, taraftarların örgütlenmesinden korkmasındandır belki. Mısır’lı ultrasların baharlarına sahip çıkası, Romanya’daki sağlık alanındaki kötüleştirmelerine karşı, sokakları işgal eden taraftarlardan çekindikleri içindir bunlar.
Bu baskılar yetmezmiş gibi, futbol alanını bir ırkçı savaş meydanına çevirdiler. Tüm toplumu esir alan burjuvazi, kendi savaşını devam ettirmek için, sahalarda Ogünleri, Yasinleri kutsandırdı bize. Futbol insanların ırkçılık ve savaş kokularını içine çektiği bir alana döndü yıllar önce.
Bizler yıllar önce bir program etrafında tribünlerde yan yana gelmeye başladıktan sonra, bir çok şeye karşı gelmeye başladık. Büyük yürüyüşler düzenledik, önemli mesajlar olduk, bazende sesi duyrulması gerekenlerin sesini yükseltik. Kafa tutmadığımız merci kalmadı.
Ama sanırım bir noktayı uzun bir süredir atlıyoruz. Halil İbrahim Dinçdağ adlı bir hakem günün birinde eşcinsel olduğu için hakemlikten uzaklaştırıldı. O günden bu yana kendi başına bir mücadelenin içine girdi. En son şunları söyledi bir röportajında: “Hakemlik yaparken bir radyoda da program sunmama karşın bu haberin duyulmasıyla o işimden de çıkartıldım. 2009 yılından beri hiçbir işte çalışamayarak gerçek bir mağduriyet yaşamaktayım. Bunlarla birlikte bazı gruplar tarafından ölümle tehdit edildim. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin her türlü ayrımcılığı yasaklayan 14. maddesini, Anayasa’nın 10. maddesinde yer alan eşitlik ilkesini ihlal edilmiştir. İnsan haklarına aykırı hareket eden TFF’nin insan haklarına aykırı işlem ve eylem yaptığının ve yapmaya da devam ettiğinin tespiti ile TFF’nin bu eylemlerinin önlenmesine karar verilerek hakemlik mesleğine dönmemin sağlanmasını talep ediyorum.”
İnsanların futbol alanında dili, dini, ırkı ve cinsel yönelimlerinden dolayı uğradıkları baskı ve dışlama biz taraftarların da bir sorunu. Dinçdağ’ın tek başına devam ettirdiği bir mücadele, bizim eksiğimizdir. Belki de homofobik korkulara yenik düşerek ses çıkarmak istemeyenler olacaktır, o yüzden bizim sesimizin daha yüksek çıkması gerekmektedir.
Forza Livorno"
Kaynak: Kaos GL
İlgili Dosyalar:
- hakem [JPG] [11.86K]