Adını Turgut Uyar’ın bir şiirinden alan “Yokuş Yol’a” adlı Güç Hikayeleri buluşmasında Çanakkale'den Van'a, Diyarbakır'dan Ankara'ya farklı hayatların izlerini sürdük; sürgünde, doğada, sınırlarda köklerini arayanların kayıt dışı hikayelerini dinledik. Buluşmaya ev sahipliği yapan DİTAV’dan Şeyhmus Diken her insanın yaşı kemâle erdiğinde çocukluğuna ve evine döner, benim de Diyarbakır'a döndüğüm gibi diyerek Güç Hikayeleri buluşmasının açılışı yaptı.
Hazar Gölü’ün kıyısında babaannesinin yanında, doğa ve toprak sevgisiyle geçen çocukluğunu, ilkokula başlarken Diyarbakır’a zorunlu göçünü, Diyarbakır’da kurduğu yeni yaşamın 12 Eylül sürecinde kovuşturmaya uğrayan babasının Konya’ya sürgün edilmesiyle kesintiye uğrayışını Mustafa Alper Ülgen'den dinledik. Ata tohumu, yerel buğday çeşitlerini üreten bir çiftçi, yerel tatlar konusunda çalışan bir aşçı ve aynı zamanda Kazdağları bölgesinde maden talanına karşı mücadele eden bir çevre aktivisti Mustafa Alper anlatısını ata tohumu yerel buğdayları yetiştirmesi ve hayatı ekmek pişirerek yeniden kurması ile noktaladı.
Hikayeler şehri Diyarbakır’da hikâye anlatmanın zorluğuna değinen ikinci anlatıcı Umut Şener; aynı zamanda bir hikaye toplayıcısı olduğunu ifade ederek; kendisiyle birlikte Melek’in hikayesini anlattı. Melek’ten aldığı karanfilli elma sayesinde tohumun yaşanan bütün güçlüklere rağmen korunabildiğini, tohum olduğu sürece dünyada umudun da korunabileceğine işaret eden Umut Şener'den; aynı zamanda neden ziraatçı olduğunu ve eko-kırım üzerine çalıştığını da dinledik.
Gecenin son anlatıcısı Ruken Ay; Van’da geçen çocukluğunu, dindar bir ailede genç kız olmanın sancılarını, depremle yaşadığı büyük sarsılmayı, okumayı ve hâkim olmayı düşünürken aniden kendini bir çocuk işçi olarak buluşunu ve tüm bunlardan sonra uluslararası alanda insan hakları üzerine çalışan bir avukat olmasının hikayesini anlattı. “Madun konuşabilir mi?” sorusunu yönelten Ruken, dinleyicileri “madun” kavramıyla da tanıştırdı.
Müzisyenler Sewdalika ve Süleyman Mirak anlatılan hikayelerle uyumlu ezgileriyle Güç Hikayeleri buluşmasına eşlik etti.
“Buğdayın Karacadağ'da başlayan yolculuğu” sergisi de Yokuş Yol'a adlı buluşmada yerini aldı. Sergilenen yerel tohum ve başaklar anlatı sonrası Amed Ekoloji Derneği'ne teslim edildi. Böylece onlar da bir kez daha evlerine dönmüş oldu.
Güç Hikayeleri “Ait Olduğum Yer” başlığı ile Ankara’da devam edecek.
Güç Hikayeleri Buluşmaları nedir?
Güç Hikayeleri birbirimize kendi hikayelerimizi anlatıp dinlediğimiz buluşmalarımızın adı. Sivil toplum çalışanları, gönüllüleri ve meraklıları olarak hikaye anlatımı için bir araya geliyoruz. "Güç Hikayeleri"nde sivil alanın farklı mecralarında doğan gerçek öyküleri birinci ağızdan dinliyor, anlatıcıların hikayeleriyle birlikte düşünüyor ve değişime giden zorlu yollarda birlikte nasıl ilerleyebileceğimize dair konuşuyoruz.