Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Ermeniler ve Türkler, şarkılarla ve şiirlerle halkın gönül teline dokunuyor

Avrupa Birliği, Türkiye'de ve Ermenistan'da iki ülke arasındaki bağları güçlendirmeyi amaçlayan STK faaliyetlerini desteklemek için 2 milyon avro değerinde bir fon açtı. AB tarafından finanse edilen program, sivil toplum yoluyla Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesini destekliyor.

İçerik Alınlık Resmi

Avrupa Birliği, Türkiye'de ve Ermenistan'da iki ülke arasındaki bağları güçlendirmeyi amaçlayan STK faaliyetlerini desteklemek için 2 milyon avro değerinde bir fon açtı. AB tarafından finanse edilen program, sivil toplum yoluyla Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesini destekliyor.

handprint
Söz konusu program, yaklaşık 20 katılımcıyı 5.000 ila 30.000 avro arasında değişen miktarlarda hibeyle desteklemeyi amaçlıyor. Ermenistan'da ve Türkiye'de kayıtlı dört STK'dan oluşan bir konsorsiyum tarafından hayata geçirilen AB finansmanlı faaliyetlerin 18 ay içinde tamamlanması bekleniyor. Proje, geçtiğimiz Ocak ayında başlatılmıştı.

AB Türkiye Delegasyonu, "Bu eylemin spesifik amacı, Ermenistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesini sağlamak ve böylece Güney Kafkaslar ile çevresinde genel güvenlik, stabilite ve işbirliğinin geliştirilmesine katkıda bulunmaktır" sözleriyle SES Türkiye'ye konuştu.

1915 Ermeni soykırımı ve Türkiye-Ermenistan sınırının kapatılması nedeniyle gerginlik devam ederken iki ülkeden pek çok sivil toplum grubu ve insan, sorunların toplumsal ve bireysel seviyelerde çözüme kavuşturulabileceğini söylüyor.

IMC TV Genel Yayın Koordinatörü Aris Nalcı, SES Türkiye'ye yaptığı açıklamada iki ülkedeki STK'ların 2007 yılından bu yana tarafları bir araya getirmek için uluslararası fonları kullandığını söyledi.

Sınır kapısının halen kapalı olması hakkında konuşan Nalcı, bunun "tüm diplomatik faaliyetlerin askıya alınması, konsoloslukların kaldırılması, başbakanlar veya bakanlar arasında iki taraflı toplantıların olmaması" anlamına geldiğini belirtti.

Nalcı, bu şartlar altında sivil toplum kuruluşlarının görevinin oldukça önemli ve büyük olarak kabul edilmesi gerektiğini dile getirdi.

"İnsanlar, birbirlerini kucaklayarak sorunlarını çözebilirler. Özel faaliyetler, organizasyonlar ve projeler ile Ermeniler ve Türkler sonunda birbirlerini tanımaya başladı" dedi.

Konsorsiyuma katılan Türk STK'lardan biri olan Anadolu Kültürü Genel Koordinatörü Meltem Aslan, sivil toplum kuruluşlarının, ülkelerin geçmişin üstesinden gelmesine yardımcı olarak ilişkileri normalleştirmesine katkıda bulunabileceğini söyledi.

Aslan, "STK'lar, önyargıları kırma ve yeni bir sosyal hafıza oluşturma konusunda oldukça önemli bir misyon üstleniyorlar" sözleriyle SES Türkiye'ye konuştu.

Aslan; arşiv çalışmaları, sözlü tarih yönetimi ve sosyal hafıza çalışmalarının iki ülkenin gençlerini bir araya getirmeyi hedefleyen projelerden bazıları olduğunu belirtti.

Ancak Aslan, şu anda çalışmalardan memnun değil. Aslan, sivil toplum sektörünün en büyük eksikliklerinden birinin, sınırlı sayıda insana ulaşma eğilimi olduğunu dile getirdi. Nalcı, Aslan'a katılıyor ancak sivil toplum programlarının olası etkilerine birinci elden tanıklık ettiğini de eklemeden geçemedi.

Nalcı, "2008 yılında 12 Türk gazeteci için Ermenistan ziyareti organize ettim. Gazeteciler Türkiye'ye döndükten sonra bakış açıları değişti. Bu değişim, makalelerine de yansıdı" şeklinde konuştu.

Nalcı, Türk gazetecilerin yeni kurdukları dostlukları sayesinde birinci elden bilgi edinmek için Ermeni meslektaşlarıyla iletişime geçmeye başladıklarını söyledi. Nalcı, AB fonlarının işbirliği için daha fazla fırsat yaratmasını umut ediyor.

Nalcı, "Televizyon yapımcıları, Ermeni mutfağı veya turizmi hakkında bir televizyon programı çekmek için AB fonlarına başvurarak Ermenistan'ın ve Ermenilerin tanıtılmasına büyük katkıda bulunabilirler. Böyle bir program, toplumu yansıtacaktır" dedi.

Politikacılar, iş dünyası, sanatçılar, gençler, sivil toplum aktörleri ve medya profesyonelleri, proje faaliyetlerinden yararlanması hedeflenen kesimler arasında bulunuyor. Anadolu Kültürü, birçok projeyle iki halkın ilişkilerini güçlendirmeye katkıda bulunuyor. Anadolu Kültürü'nün her iki toplumda da yankı bulan projelerinden biri de Ermenistan-Türkiye Sinema Platformu. Söz konusu proje, 2007 yılında Erivan Uluslararası Altın Kayısı Film Festivali ile başladı. Bu platforma ortak bir film projesinde çalışmak üzere her iki ülkeden film yapımcıları ve diyaspora davet edildi. Platform kapsamında her yıl proje fikirleri geliştirmek için iki çalıştay düzenleniyor. Uluslararası jüri de projeler arasından desteklenecek projeyi seçiyor.

Ayrıca Anadolu Kültürü, Kürt "dengbêj" (halk ozanı) sanatçılarını ve "âşık" denen halk şairlerini tanıtan programları da destekledi. Proje, iki topluluğun şarkı sözleri arasındaki benzerlik ve farklılıkları ortaya çıkararak, her iki ülkeden iki kadın sanatçıyı bir araya getirmeyi hedefliyor. Türkiye'den Dengbêj Gazin ve Ermenistan'dan Halk Ozanı Leyli, bu yıl ikinci toplantılarında İstanbul'da bir araya gelecek ve Eylül ayında da Van'a doğru yola çıkacak.

Anadolu Kültürü'nün son projesi ise sanat ve aktivizm ile ilgili. Proje kapsamında her iki ülkeden sanatçılar, iki toplumun güncel sorunlarını ele almak üzere bir araya gelecek.

Hem Nalcı hem de Aslan, AB'nin katkıları olmadan bu faaliyetlerin yürütülemeyeceği konusunda aynı görüşü paylaşıyor.

Zeynep Cermen, Ses Türkiye

İlgili Dosyalar:

  1. handprint [JPG] [71.72K]
Share
İlgili Eğitim