5. kurultayını yapan Ege Çevre ve Kültür Platformunda kurultayın ana konusu “Ege’nin Dilovası Aliağa” oldu.
Geçtiğimiz hafta sonu toplanan Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) 5. Olağan Kurultayında önümüzdeki süreçte Aliağa’da yapımı planlanan termik santrallere karşı mücadelenin büyütülmesine dönük kararlar alındı. İki gün süren toplantıda EGEÇEP’in yeni yürütme kurulu üyeleri de belirlendi.
TERMİK SANTRALLER VE MÜCADELE
Tepekule Sergi ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen kurultayın ilk gününde açılış konuşmalarının ardından Yaşam Savunusu Ödülleri verildi. Bu yıl ki Yaşam Savunusu Ödülü kuralsız sanayinin yarattığı sağlık ve çevre sorunlarına dikkat çeken Dilovası Raporu’nun ardından hakkında açılan dava nedeniyle bilimsel özgürlüğün, akademik özerkliğin savunusu noktasında önemli bir simge haline gelen Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’ya ve yaşam savunusu mücadelesine haberleriyle katkı sunan Gazeteci Sevinç Tuncelli’ye verildi.
İlk gün gerçekleştirilen “Ege’nin Dilovası Aliağa” panelinde termik santraller, yarattıkları çevre ve sağlık sorunları ile Türkiye’nin enerji politikaları tartışıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Enver Yaser Küçükgül, “Termik Santraller ve Çevre” konulu sunumunda termik santrallerin doğada yarattığı tahribat ve Aliağa bölgesinde yapılması planlanan santrallerin bölgeye olası etkileri konusunda bilgiler verdi. Ege Üniversite Halk Sağlığı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa “Sanayi, Çevre ve Sağlık” başlıklı sunumunda, Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nun Dilovası Raporunun ardından yaşananları aktararak başladığı konuşmasında, termik santrallerin yarattığı sağlık sorunlarına dikkat çekti. Termik santraller ve diğer kirletici sanayilerin kapitalist sistemin doymak bilmez kâr hırsının birer ürünleri olduklarına dikkat çeken Karababa, dünyanın yaşanabilir bir hale gelmesinin Kapitalizmin yıkılması ile mümkün olabileceğine vurgu yaptı. Panelin son konuşmacısı olan Tüm Köy Sen örgütlenme uzmanı Satılmış Başkavak ise termik santrallere karşı verilen mücadeleler ve özellikle Hatay Erzin’deki termik santral karşıtı direnişin durumu ile ilgili konuştu. Konuşmasında fiili mücadelenin önemine ve örgütlenmenin gerekliliğine dikkat çeken Başkavak, çevre direnişlerinin birliğinin en acil ihtiyaçlardan birisi haline geldiğini belirtti.
KAZDAĞLARI’NDAN DİRENİŞ DENEYİMLERİ
Kurultayın ilk gününün öğleden sonraki bölümü ise forum şeklinde geçti. Forumda konuşan Çanakkale Çevre Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Filiz Ceylan, Kazdağları’nda sürdürülen altın madeni karşıtı mücadele deneyimlerini aktardı. Ceylan, gelinen noktada yöre halkının altın madenlerine karşı önemli bir direniş geliştirme aşamasında olduğunu, bu süreçte ÇEP olarak üzerlerine düşeni yapmaya çalıştıklarını söyledi. Forumda Ege bölgesinde yaşanan çevre sorunları ve bunlara karşı verilen mücadele deneyimleri aktarılırken, direnişler arasındaki dayanışmanın önemine vurgu yapıldı. Kurultay, ikinci günü yapılan bileşenler toplantısı, örgütsel durum değerlendirmesi ve gelecek dönemin EGEÇEP yürütmesinin belirlenmesi ile sona erdi.
http://evrensel.net/news.php?id=23974
İlgili Dosyalar:
- egecep [JPG] [88.16K]