Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

'Doğaya hunharca saldırıyorlar'

Van'da 7 HES projesinin hayata geçirilmesi için çalışmalar sürdürülürken, bu çalışmaların doğaya verdiği zarar gündemdeki yerini koruyor.

İçerik Alınlık Resmi

Van'da 7 HES projesinin hayata geçirilmesi için çalışmalar sürdürülürken, bu çalışmaların doğaya verdiği zarar gündemdeki yerini koruyor.

Van'da 7 HES projesinin hayata geçirilmesi için çalışmalar sürdürülürken, bu çalışmaların doğaya verdiği zarar gündemdeki yerini koruyor. Ancak HES'lerin yanı sıra kentte 37 adet taş ve maden ocağının olduğu da belirtiliyor. Yapılması planlanan HES'lerin ve mevcut taş ve maden ocaklarının ekonomiye, tarıma ve doğaya büyük zarar vereceği tahmin ediliyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Van Şube Başkanı Murat Demir, HES'lerin ekosisteme büyük bir darbe vuracağını söyledi.

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Van Şube Başkanı Murat Demir, Van'da yapılması planlanan Hidroelektrik Santrallerine (HES) tepki gösterdi. HES'lere karşı sonuna kadar mücadele edeceklerini belirten Demir, Van ZMO olarak kamuoyunu bu yıkıma karşı bilinçlendireceklerini ifade etti.

'EKOSİSTEME BÜYÜK BİR DARBE VURACAK'

Erciş'te 2, Muradiye'de 2, Başkale'de 1, Çatak'ta 1 ve Edremit'te 1 olmak üzere Van'da toplam 7 HES projesinin hayata geçirilmek istendiğine dikkat çeken Demir, HES'lerin ekosisteme büyük bir darbe vuracağını kaydetti.

'DOĞADA TAHRİBATA YOL AÇACAK'

HES'lerin doğada büyük bir tahribata yol açacağını vurgulayan Demir, "Yapılması planlanan bu HES'lerin çevre üzerine, tarıma, doğaya, suda yaşayan canlılara, Van balığının göç yollarına, göl kirliliğine ve kısacası dâhil olduğumuz ekosisteme vurduğu darbe açık olmasına rağmen geri adım atmak bir yana doğal akış yatağında olması gereken yüzde 10'luk suyun dahi engellendiği kilometrelerce alanın kuraklığa terk edildiği görülmektedir" dedi.

VAN'DA 37 ADET TAŞ VE MADEN OCAĞI VAR!

Öte yandan kentte 37 adet taş ve maden ocağının mevcut olduğunu dile getiren Demir, "Bunların da ruhsatlandırmaları yapılırken tarım alanlarının çok da dikkate alınmadığı ve ilgili yerleşim yerlerinde bitkisel ve hayvansal faaliyetleri kısıtladığı görülmekle beraber, artık köylerin yeni statüleri ile mahallelerin içine kadar inen taş ocağı faaliyetleri nedeni ile yaşamı imkânsız hale getirdikleri gözler önündedir. Doğaya yapılan bu hunharca saldırıların artık boyutunu aştığı sınır tanımayan bir rant haline geldiği ilimizde, ilgili tüm kurum ve kuruluşların duruşlarını sorgulamaları ve bu yıkıma son vermeleri elzemdir" ifadelerini kullandı.

Evrensel

Share
İlgili Eğitim