Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır'ı bölge halkı ve ülke sıklıkla kayyumlarla anıyor. Zira kent 2014 ve. 2019 yerel seçimleri sonrasında kayyum belediyeler tarafından yönetildi.
2014 yerel seçimlerinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları seçilen Gültan Kışanak ve Fırat Anlı 25 Ekim 2016’da haklarında yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra çıkarıldıkları mahkeme tarafından "terör örgütüne üye olma" suçlamasıyla tutuklanmışlardı. Kışanak ve Anlı’nın tutuklanması sonrasında ise 1 Kasım 2016'da dönemin Ankara Etimesgut Kaymakamı Cumali Atilla, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum başkan olarak atandı.
2019 seçimlerinde ise Adnan Selçuk Mızraklı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi başkanı olarak seçilse de 5 aylık görev süresinin ardından görevden alındı ve belediyeye ikinci kere kayyum başkan atandı. 30 Mart yerel seçimleri ardından Diyarbakır'da 5 yıl sonra kayyumsuz dönem başladı. Ancak kentin oldukça yakıcı sorunları var. Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) bu sorunlara çözüm önerilerini sunduğu yeni bir çalışmayı yayınladı. Biz de bu vesileyle DİTAM ile konuştuk.
İlk olarak çok kısa DİTAM hakkında bilgi verir misiniz?
Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM), kurulduğu 2010 yılından beri Diyarbakır öncelikli olmak üzere ekonomik, sosyal ve siyasal konularda, konunun uzmanlarıyla birlikte araştırmalar yaparak mevcut durumun tespitini yapıyor ve ilgili kurumları zorlayarak sorunların çözümüne katkı sunmaya çalışıyor. Bu doğrultuda bir de “Kent Sorunlarının Tespiti ve Çözüm Önerileri” adlı çalışmayı hayata geçirdik.
Evet, yakın bir zaman öncesinde bu çalışmanızın raporunu da paylaştınız. Bu ihtiyaç nereden doğdu?
2016 yılından itibaren Diyarbakır ve bölgedeki birçok kentteki belediyelere yönelik kayyum uygulanırken, kayyum belediyeler kentteki çeşitliliği ve katılımcılığı da olumsuz etkiledi. Şehrin geçmişini, kültürünü ve sokaklarını bilmeyen kamu idarecileri yönetimde söz sahibi oldular. 8 yılı aşan kayyum uygulaması, kentin hizmet kalitesinin düşmesine, belediyelerin halktan uzaklaşmasına neden oldu. Bunun Diyarbakır’ın yeterli düzeyde belediye hizmeti almaması ve kent kimliğinin zayıflaması gibi sonuçları oldu. Bu yönetim şekli, sadece bugünler için değil kentin geleceği için de büyük bir problem oluşturmaya devam ediyor.
DİTAM olarak bu sorunları görünür kılmak amacıyla ‘Kent Sorunlarının Tespiti ve Çözüm Önerileri’ adlı bir çalışma başlattık. Çalışmanın hedefini de Diyarbakır’ın kentsel sorunlarını STÖ’ler, akademisyenler, meslek odalarıyla beraber tespit etmek ve çözüm önerilerini geliştirme şeklinde belirledik.
Çalışma için nasıl bir yol izlediniz?
İlk olarak 6-7 Ocak 2024 tarihlerinde ‘kent, çevre ve kültürel miras’, ‘sosyo kültürel yaşam ve politikalar’, ‘iktisadi durum ve kırsal kalkınma’ ve ‘kadınlar, gençler ve çocuklar için nasıl bir kent’ temalı dört ana başlık belirleyerek, 80 civarında sivil toplum örgütü temsilcisinin ve aktivistlerin katılımıyla odak grup toplantılarını gerçekleştirdik.
Buradan çıkan verileri ise 27 Şubat 2024 Salı günü Diyarbakır’da ‘Diyarbakır Yerel Hizmetlerde Neleri Kaybediyor’ başlığıyla sivil toplumun temsilcilerinin katıldığı toplantıda kamuoyuyla paylaştık.
Bu toplantıda Türkiye’nin batısındaki belediyecilik hizmetleri ile Diyarbakır’daki belediye hizmetlerini karşılaştırmak amacıyla İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski başkanlarından Feridun Çelik de görüşlerini sundu.Sivil toplum ile yapılan bu iş birliği sayesinde, farklı bakış açıları ve deneyimler bir araya geldi ve kentin yerel hizmetlerindeki sorunları daha kapsamlı bir şekilde ele alındı. Bu sayede, kentin karşılaştığı zorluklar ve sorunların daha etkili bir şekilde ele alınmasında daha sürdürülebilir çözümler önerildi.
Bu faaliyetlerden sonra elde edilen çıktı ve sonuçların erişilebilir olması amacıyla bir de yayın hazırlandı.Kürtçe, Türkçe ve İngilizce dillerinde hazırladığımız “Diyarbakır Yerel Hizmetlerde Neleri Kaybediyor” başlıklı yayında kent hakkı, kültürel ve dil hakları, yerel yönetimlerin rolü ve kent kimliğinin korunması gibi önemli konuları ele alıyoruz.
Sanıyoruz çalışmada sadece sorunları ele almadınız. Sorunlara çözüm önerilerinizi de sundunuz.
Evet, kentin içinde bulunduğu durumu, yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini detaylı bir şekilde ele alarak belediyelere, seçilmişlere kapsamlı bir inceleme imkanı ve yol haritası sunuyoruz. Ayrıca çalışmada kayyumlarla yönetilen Diyarbakır’ın kent dokusunu ve yerel hizmetlerdeki değişimi merak edenler için görülmeye değer bir bakış açısı da var. Çalışmamız kayyumlarla yönetilen kentteki sorunların sadece ekonomik boyutta olmadığını, aynı zamanda kültürel hayat, sosyal ilişkiler ve bireylerin günlük yaşamları üzerinde de olumsuz etkilerini de gösteriyor.
STÖ’lerin katkılarıyla elde edilen çıktılar, belediyelerin hazırlayacağı stratejik planlarda yer almasının, buna uygun çözümler üretilmesinin ve katılımcı bir yönetimle güçlü bir iş birliğine ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor.
Sonuç olarak çalışmamız Diyarbakır'da yaşanan yerel hizmetlerdeki sorunların doğru çözümü için sivil toplumun dahil olacağı katılımın bir yönetimin gerekliliğini bize gösteriyor. Kentin potansiyelin en iyi şekilde kullanabilmesi ve sürdürülebilir bir kalkınma için sivil dinamiklerin ve yerel aktörlerin işbirliği içinde olmasına ihtiyaç olduğunu da gösteriyor.
Yayın çalışmamızın Kürtçe, Türkçe ve İngilizce dillerindeki dijital versiyonlarına buradan ulaşabilirsiniz.
Toplantının görüntü ve sunumlarını da DİTAM'ın Youtube kanalından izleyebilirsiniz.