Savcı, Dink cinayetinin dünyada infial yarattığını belirterek suçun 'Anayasayı ihlal' kapsamında değişerek artabileceğini söyledi.
Hrant Dink cinayeti davasının 17. duruşmasında Savcı Hikmet Usta, Dink’in öldürülmesi suçunun dünyada ve ülkede infial uyandırdığını, bu nedenle suçun ‘Anayasayı ihlal’ kapsamında değişebileceğini söyledi. Davanın tutuklu sanıkları Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’e ‘adam öldürmek, silahlı terör örgütü kurmak ve yöneticiliğini yapmak’ gibi suçlardan dava açılmıştı. Dink’in avukatları savcının talebini lehte ve önemli bir gelişme olduğunu söyledi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal ile tutuksuz sanıklar Salih Hacısalihoğlu, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender katıldı.
TÜBİTAK’ın raporu
Mahkeme Başkanı Rüstem Eryılmaz, daha önceki duruşmada alınan karar gereğince Savcı Hikmet Usta’ya esas hakkındaki görüşünü açıklayıp açıklamayacağını sordu. Savcı Usta, mahkemeye iki ay önce atandığını, 150 dosyaya baktığını bu nedenle esas hakkındaki görüşünün açıklamak için süre istediğini belirtti.
Dink’in avukatlarından Fethiye Çetin, TÜBİTAK’ın mahkemeye gönderdiği raporda Akbank’a ait 3 adet hard diski incelediğini hatırlatarak, raporun akla ve mantığa aykırı olduğunu belirtti. Çetin, TÜBİTAK’ın çelişkileri ortadan kaldırmasını, raporda ‘silinmiş’ olarak gösterilen ve ‘h.dink’ isimli dosyanın ne anlama geldiğinin araştırılmasını istedi.
Erhan Tuncel’in avukatı Erdoğan Soruklu da müdahil avukatlar gibi davanın Ergenekon davasıyla birleştirilmesini istedi: “Bu çaplı olay müvekkilimin tek başına yapacağı bir olay değil... Kafes Eylem Planı’nda, Dink cinayeti için ‘operasyon’ deniyor.. Bütün bu hususlar değerlendirildiğinde dosya ile Ergenekon arasında irtibat kurulması kuvvetlenmiştir.”
‘İki suikast atlattım’
Sanık Erhan Tuncel ise “İki defa suikast girişimi atlattım. Çeşitli tehditler aldım. Burada 3 kişi kaldık. Kemal Türkler davasına dönmez inşallah” dedi. Tuncel ayrıca telefon konuşmalarına dair HTS kayıtlarından bazılarının silindiğini iddia etti.
Duruşmada taleplere ilişkin görüşü sorulan Savcı Hikmet Usta, toplanan deliller, suçun niteliği, terör kapsamında olması, suçların dünyada ve ülkemizde infial uyandırması ve sanıkların üzerine atılı suçun TCK’nın 309. maddesi kapsamında değişebileceğini belirterek sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’in tutukluluk hallerinin devamını istedi. TCK’nın ‘Anayasayı ihlal’ başlığı altındaki 309. maddesinde “Cebir ve şiddet kullanarak anayasanın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya... teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar” deniyor. İddianamede Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’in ‘Dink’i öldürmeye azmettirmek, silahlı terör örgütü yöneticiliği’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor. Müdahil avukatları savcının ‘Anayasayı ihlal’ vurgusunun önemli gelişme olarak değerlendirdi.
Hrant Dink eyleminden notlar
‘Hrant’ın Arkadaşları’nın açıklamasını oyuncu Ayça Damgacı okudu. Son sözleri, eylemcilerin hislerini özetledi: “Türkiye’de çok büyük suçlar işlendi. Hrant’ın öldürülmesi bunlardan biri. Failleri ilelebet koruyup kollamaya kimsenin gücü yetmeyecek. Ölüm emrini verenler karşımıza getirilene kadar direnecek gücümüz var.” Katılımcıların yarısı, geçen eylemin başladığı Dolmabahçe’de buluştu. ‘Hrant için, Ahmet için, Nedim için diyen meslektaşları’ imzasıyla çağrı yapan grup, alana girince Ahmet Şık ve Nedim Şener’den bahsetmediler. Bazılarının cebinde Şık’ın yazılmadan toplanan kitabı ‘İmam’ın Ordusu’nun fanzin kapağı vardı. ‘Hrant’ın Arkadaşları’ndan bazıları bu ‘eksen kayması’ndan rahatsızdı.
Dolmabahçe’den yürüyen grup bir hediyeyle geldi. Bandista harika bandosuyla eylemcilere enerji verdi. 35 yaş üstündekiler pek slogan atmaz. Bandista gelince onlar da sloganlara katıldı. İspanyol punk rock grubu Boikot’un İnes’ini uyarlayan Bandista şöyle söyledi: Bir kaldırım ortasında yatıyor/ yarasından soykırım sızıyor/ Hrant kalkıyor, hesap soruyor/ sabah oluyor, güneş doğuyor, yine doğuyor...
Muhsin Kızılkaya da eylemdeydi. 10 kişi aynı espriyi yaptı. “Abi sana bir şey yapmasınlar, yanında durmamak lazım…” Komik değil. Hem de sıkıcı oluyor. En azından Kızılkaya’nın sıtkı sıyrılmış durumda.