Antalya Barosu Çevre ve İmar İzleme Kurulu üyesi avukatlar, Isparta ve Antalya sınırlarında yapımı sürdürülen Kasımlar Barajı ve HES Projesinin suları altında kalacak olan Darıbükü köyünde incelemelerde bulundu. Projeden etkilenecek olan köylülerle görüşmeler yapan kurul üyeleri, bölgede yaşanan insan hakkı ihlallerinin yanısıra toplu ya da bireysel mağduriyetler konusunda bir rapor hazırlayacak.
Isparta ve Antalya illerinde geniş bir alanda inşasına devam edilen Kasımlar Barajı ve HES Projesi’nin temel yapılarının bulunduğu Yukarı Köprüçay Havzası’ndaki çalışmalarda sona yaklaşıldı. Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı Darıbükü köyünün büyük bölümünü su altında bırakacak olan baraj gölünde önümüzdeki kış su tutulmaya başlanacağı belirtiliyor. Ancak evleri su altında kalacak olan köylülerin henüz başını sokacakları bir konut bulunmuyor.
EVLERİNE EL KONULAN KÖYLÜLERE ÖMÜR BOYU BORÇ ÖDEME ÖNERİSİ!
Bakanlar Kurulu Kararıyla savaş koşullarında uygulanan ‘acele kamulaştırma’ kapsamında evlerine ve arazilerine baraj projesi için el konulan yöre halkının bir bölümü dönümüne 3 ila 5 bin lira değer biçilen gayrimenkullerinin bedeline razı oldu. Acele kamulaştırma kapsamında evler için uygun görülen tutarın ise 15 ila 30 bin lira arasında değiştiği öğrenildi. Su altında kalacak olan Darıbükü köyünde kamulaştırılan evler yerine yenisinin yapılması için devletin uygun gördüğü tutar ise 128 bin lira. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, baraj mağduru köylülere TOKİ aracılığı ile yapmayı taahhüt ettiği evler için 128 bin lira maliyet çıkartarak köylüleri ömür boyu borçlandırmaya kalkınca, halk bu teklifi kabul etmedi. Devlet ise sorumluluğunun gereğini yerine getirdiği gerekçesiyle baraj mağduru köylüleri yüzüstü bırakarak konut sorununu çözmeden alandan çekildi.
Hemen hepsi de yaşlılardan oluşan ve baraj için el konulan evlerinin yerine yeni ev yapılmasını isteyen 24 ailenin geleceği ise yüklenici firmanın insafına kalmış durumda.
ANTALYA BAROSU ÇEVRE KURULU BÖLGEDE İNCELEME YAPTI
Darıbükü köyünde yaşanan dramı yerinde görmek için bölgeye bir inceleme gezisi yapan Antalya Barosu Çevre ve İmar İzleme Kurulu üyesi avukatlar Aylin Onursev ve Aynur Rüzgar Gökçe köylülerin yaşadığı sorunlar hakkında bilgi aldılar. Baraj şirketinin su altında kalacak evlerinin yerine yeni ev yapmayı taahhüt ettiğini ancak ellerinde resmi ve yazılı bir belge bulunmadığını anlatan köylüler, geleceklerinden endişe ettiklerini dile getiriyorlar.
‘İNSANLAR BAKIMA MUHTAÇ HALE GELECEK’
Bölgede yaptıkları incelemenin ardından ilk izlenimlerini paylaşan Avukat Aynur Rüzgar Gökçe, “bölgenin zengin bitki ve ağaç çeşitliliğinin yok olmasıyla, ekolojik sistemin çok hızlı bir şekilde çökeceği, büyük heyelanların oluşacağı, köylülerin tamamının zengin geleneksel üretimlerinin ve paraya hiçbir şekilde ihtiyaç duymaksızın geçinmelerinin artık mümkün olmayacağı, bir çok bilginin, sanatın ve üretim şeklinin yok olacağı, karakteristik taş evlerin ve anıtsal nitelikteki ağaçların yıkılacağı, antik Roma yollarının ve bir çok tarihi yapının bozulacağı, en önemlisi de insanların evsiz ve en temel insan haklarından barınma ve yurt edinme hakkından mahrum bırakılıp bakıma muhtaç hale getirileceği” bir sürecin yaşandığını dile getirdi.
‘HALK ŞİRKETTEN YARDIM DİLENMEK ZORUNDA BIRAKILMIŞ’
Yetkililerin, yöre halkını bir an önce güvencesiz bir şekilde bölgeyi terk etmesi için şirketlerden yardım dilenmek zorunda bıraktığına dikkat çeken Gökçe, insanlara söylenen “Ev istiyorsanız şirket yetkililerine iyi davranın, size evlerinizi yapsın” sözlerinin bölgedeki durumu özetlediğini dile getirdi. Bölgenin köklü kültürel dokusunun yeterince anlaşılmadan yok olup gitmesinden önce yapılacak çok iş olduğunun altını çizen Gökçe, baraj projesinden kaynaklanan insan hakkı ihlallerinin yanı sıra toplu ve bireysel mağduriyetler konusunda bir rapor hazırlanarak, mağduriyetlerin giderilmesi için yöre halkına hukuki destek verileceğini de sözlerine ekledi.