Ana içeriğe atla
Image
kalem
Share

BM Evrensel Periyodik Gözden Geçirme 4. Döngüsü'ne Örgütlenme Özgürlüğü ve Barışçıl Toplantı Özgürlüğü Haklarına İlişkin Yazılı Katkı Verdik

Dördüncü Evrensel Periyodik Gözden Geçirmesi 2025 yılında gerçekleşecek olan Türkiye için ESHİD ile birlikte örgütlenme özgürlüğü ve barışçıl toplantı özgürlüğü haklarına İlişkin yazılı görüş sunduk.

BM İnsan hakları Konseyi’nin takvimine göre Türkiye diğer 13 devletle birlikte, EPİ Çalışma Grubunun Nisan-Mayıs 2025 döneminde gerçekleşecek 49. Oturumunda incelemeye tabi tutulacak.

Yazılı katkıda mevcut düzenlemelerin örgütlenme özgürlüğü için asgari güvenceleri sağlayarak yasal zemini oluşturmasına karşılık örgütlenme özgürlüğünün kullanımını engelleyen çok katı uygulamaların varlığını sürdürdüğü not edildi. Dernekler Kanunu’nda yer alan hapis cezalarının bu durumun açık bir tezahürü olduğu belirtilirken, Türkiye’de örgütlenme özgürlüğü hakkının düzenlenmesine ilişkin temel sorunun kompleks bir hukuki ve idari yapı olduğu vurgulandı.

Kamu idaresine ikili takdir yetkisi alanı yaratılıyor

Yazılı katkıda aşırı düzenlemelerin kamu idaresine ayrımcı sonuçları olan ikili bir takdir yetkisi alanı yarattığı söylenirken, "aşırı düzenlemelerin bazılarından muaf kılınmayı ya da diğer örgütlerin erişemediği ek üstünlüklere erişmeyi sağlayan imtiyazlı statüler yaratılmıştır." denildi.

Katkıda kamusal karar alma süreçlerine katılımla ilgili bir çerçeve düzenleme olmadığı için pek çok danışma mekanizmasının da bütünüyle bu kurumların yöneticilerinin inisiyatifine bırakıldığı not edildi. Bu durumun hak temelli çalışan, özerk ve/veya muhalif örgütlenmeler ile LGBTİ+’ların örgütlenmeleri gibi hassas konularda çalışan örgütlenmeleri dışladığı söylendi.

Engeller STÖ’leri bir otosansür atmosferine sürüklüyor

Katkıda örgütlenme özgürlüğüne ilişkin engellerin STÖ’leri bir otosansür atmosferine sürüklediği söylenirken, valiliklerin düzenlenecek etkinlikleri farklı gerekçelerle yasaklaması veya bu etkinliklere katılanların güvenliğini sağlayamayacaklarına dair açıklamalar yapmasının ise sivil toplum örgütleri için korku iklimini büyüttüğü söylendi.

Katkıda şöyle dendi:

"Örgütlenme özgürlüğü bakımından Türkiye’deki yasal düzenlemeler sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerini baskılayan ve kontrol eden mekanizmalara dönüşmüştür. Kamu otoritesinin ulusal ve uluslararası yasa ve düzenlemelere uygun hareket etmeyerek, kanunilik ilkesi hiçe sayılmaktadır. Sivil toplum örgütlerinin varlık ve faaliyet zeminini kırılganlaştırarak, baskı ve kontrol içerisinde yasaları kamu otoritesinin geniş takdir yetkisine dayanarak keyfiyetle uygulanmaktadır."

Örgütlenme özgürlüğüne ilişkin hükümler genişletilmeli

Raporun tavsiye bölümünde Anayasa’nın örgütlenme özgürlüğüne ilişkin hükümlerinin genişletilmesi ve seçim-dışı politik karar alma süreçlerine sivil toplum anlamlı katılımını sağlayacak bir çerçeve kanun, kapsayıcı, ayrımcı olmayan, herkes için hesap verebilirlik ilkesini göz önünde bulunduran, şeffaf ve bilgiye erişimin sağlandığı süreç ile geliştirilmesi gerektiği vurgulandı.

Evrensel Periyodik İnceleme nedir?

BM İnsan Hakları Konseyi, Evrensel Periyodik İnceleme Mekanizması (EPİM) aracılığıyla Birlemiş Milletler’e üye 193 devletin her birinin insan hakları alanındaki yükümlülüklerini ve taahhütlerini nasıl yerine getirdiğini periyodik olarak inceliyor. Ülke incelemesinde ülke tarafından hazırlanan ulusal rapor, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (BMİHYK) tarafından hazırlanan rapor ve diğer paydaşlardan (sivil toplum dâhil) gelen raporlar kullanılıyor. 

Yazılı katkıya ekteki dokümandan ulaşabilirsiniz.

Share
İlgili Eğitim