Sanatı Çaresizleştirmeden Kullanmak: Yaratıcı Gücün İzinde
Panelde sanatın farklı disiplinlerdeki etkilerini keşfetmek ve toplumsal sorunlara yaratıcı çözümler bulmak amacıyla, hak temelli çalışan sivil toplum örgütleri ve sanatçıları bir araya geldi. Smashing Times’tan Freda Manweiler, Altyazı Sinema Derneği’nden Özlem Işıl, Hafıza Merkezi’nden Kerem Çiftçioğlu, Muzır.org’dan Aslı Alpar, bağımsız sanatçı Fehmi Ağduk ve CultureCIVIC temsilcisi Ayşe Eraslan konuklarımızdı ve farklı perspektiflerden gelen bu konuşmacılarla sanatın dönüştürücü gücünü tartıştık.
Sanat: Çaresizlikten Umuda Bir Yolculuk
Sanat, tarih boyunca toplumsal sorunları ele almanın en etkili yollarından biri olageldi. Ancak günümüzde, artan bilgi bombardımanı ve sürekli bir kriz hali, bireylerin harekete geçmek yerine duyarsızlaşmasına neden olabiliyor. Panelin temel sorularından biri şuydu: İnsanların dikkatini çekmek ve onları harekete geçirmek için sanatı nasıl stratejik bir şekilde kullanabiliriz?
Freda Manweiler, Smashing Times çatısı altında tiyatro ve film aracılığıyla nasıl çatışma sonrası toplumlarda barış süreçlerine katkı sağladıklarını anlattı. “Sanat, toplumun bir aynasıdır ve doğru hikâyeleri anlatmak, toplumsal iyileşmenin anahtarıdır” diyen Freda, çatışma sonrası süreçlerde hikâye anlatıcılığının güven inşa etmede ve travmalarla yüzleşmede oynadığı kritik rolü vurguladı. Özellikle marjinal grupların sesini duyurabilmek için sanatın erişilebilir olmasının gerekliliğine dikkat çekti. Türkiye’deki insan hakları savunucularıyla iş birliği yapma niyetini de dile getiren Freda, bu alandaki deneyimlerini paylaşırken şunları söyledi:
"Küçük projeler büyük değişimlerin tohumudur. Bu süreçlerde sanatın dönüştürücü gücünü görmek ve bu gücü paylaşmak çok önemli."
Sanat ve Mizah: Protestonun Gülen Yüzü
Panel de karikatürist ve hak savunucusu Aslı Alpar da bizimleydi. Aslı, konuşmasında mizahın ve protest sanatın toplumsal direnişteki rolüne dikkat çekti. Özellikle mizahın, zorlu meselelerde bir başa çıkma yöntemi olmanın ötesine geçerek toplumsal dayanışmayı artırabileceğini vurguladı. Aslı’nın paylaştığı bir ifade protesto sanatının gücünü harika bir şekilde özetledi: “Sanat, yalnızca bir ifade biçimi değildir; aynı zamanda direnişi, duyguları ve dönüşümü harmanlayan bir süreçtir.”
Aslı, sanatın herkesin hakkı olduğunu ve estetiğin yalnızca elitlere özgü olmadığını belirtti. Ayrıca, sanatın hak temelli mücadelelerde yeni ve yaratıcı yollarla daha etkili kullanılabileceğini dile getirdi.
Hafıza ve Yüzleşme: Sanat Yoluyla Toplumsal Bellek İnşası
İletişimi, umut temelli iletişim ve hikaye anlatıcılığı odağında düşünen Kerem Çiftçioğlu ise konuşmasında Hafıza Merkezinin sanatı bir yüzleşme ve bellek aracı olarak nasıl kullandığını paylaştı. Zorla kaybedilmeler üzerine hazırlanan “Dargeçit” belgeselinin üretim sürecinden örnekler vererek, estetik duyarlılıkla travmatik hikayeleri anlatmanın önemine değindi. Kerem, şu sözleriyle sanatın etik boyutuna dikkat çekti:
"Sanat, travmatik olaylara estetik bir hassasiyetle yaklaşmayı gerektirir. Bu hassasiyeti gözetmeden yapılan işler, hem etik hem de toplumsal olarak sorunludur."
Hafıza Merkezi çalışmalarında sanat, toplumsal belleği inşa etmenin bir aracı olurken aynı zamanda bireyler arasında empati köprüleri kurmayı başarıyor.
Sinema ile Empati ve Diyalog
Altyazı Sinema Derneği’nden Özlem Işıl, bağımsız sinemanın bir diyalog ve empati aracı olarak nasıl kullanılabileceğini anlattı. Özellikle Fasikül programı kapsamında yapılan video aktivizmi çalışmaları, izleyiciler arasında farklılıkları kutlayan politik bir empati köprüsü kurmayı amaçlıyordu. Özlem, bu sürecin önemini şu sözlerle dile getirdi:
"Altyazı Fasikül, seyircide empati oluşturmak için videoda hikayeleri anlatan özneleri daha sevilebilir kılma, politik içeriği ehlileştirme gibi yaklaşımlardan uzak durmaya çalışır. Siyasi, sınıfsal ve cinsiyet temelli farklılıkları, çatışmaları ve çelişkileri görmezden gelmeyen, aksine bunların kabulleriyle yola koyulan politik ve radikal bir empati anlayışını benimser. Toplumsal önyargıları yıkmak için empatiyi bu anlamda önemli bir araç olarak görür."
Hayal Gücü ve Toplumsal Katılım
İletişimci ve yazar Sait Fehmi Ağduk, yaratıcı projelerin toplumsal katılımı nasıl artırabileceğini tartıştı. “Hayal Gücü Gazetesi” gibi projelerle bireylerin kendi topluluklarının geleceğini hayal etmelerine olanak tanıyan Fehmi, sanatın yalnızca bir bireysel ifade aracı değil, aynı zamanda kolektif bir gelecek inşa etme aracı olduğunu vurguladı.
Sanat ve Aktivizm: Türkiye’den İlham Veren Örnekler
CultureCIVIC temsilcisi Ayşe Eraslan, Türkiye’de sanatçıların ve sivil toplum örgütlerinin işbirliğiyle gerçekleştirdikleri projelerden bahsetti. Özellikle yerel üreticilere odaklanmanın, sanatın etkisini artırabileceğini ve toplumsal sorunlara daha yaratıcı çözümler sunabileceğini belirtti. Ayşe’nin aktardığı projeler, sanatın yalnızca bir ifade biçimi değil, aynı zamanda dönüştürücü bir güç olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Sonuç: Sanatın Dönüştürücü Gücü
Sanat, doğru kullanıldığında yalnızca mesaj iletmekle kalmaz; toplumsal farkındalık yaratır, umut inşa eder ve bireyleri harekete geçmeye teşvik eder. Ankara’daki panelde tartışılanlar, sanatın, yaratıcılığın bu potansiyelini bir kez daha hatırlattı.
Sanatı çaresizleştirmeden kullanmak, karmaşık toplumsal meselelerle yüzleşmenin ve onları çözmenin etkili bir yolu. Bu süreç, yalnızca yaratıcı bireylerin değil, toplumun tüm kesimlerinin katkısıyla mümkün olabilir. Bugün, sanatın gücünden ilham alarak daha adil, kapsayıcı ve umut dolu bir geleceği birlikte inşa etmek elimizde…
STGM Stüdyosu
Video içerikleri üretmek isteyen STÖ’ler için iyi bir haberimiz var. Ofisimizdeki stüdyomuzda video çekimlerinizi gerçekleştirebilir ve kurgu desteği alabilirsiniz.