Politika Belgesi Diye Pek Meşhur Biri!
Son dönemlerde sivil alanda yükselen unsurlarından biri de politika belgeleri. Bir enflasyon hali bile söz konusu. Bu popülerliğin bir sebebinin fon veren talepleri olduğu aşikar.
Diğer bir sebep ise son yılların politik, sosyal ve ekonomik gerilimlerinin ve sivil alan daralmasının örgütlerin içinde çeşitli çatışma ve zorluklarda kendisini göstermesi.
Diğer epey önemli sebep ise sivil alan ve aktivistler yeni kavram ve yaklaşımlarla güncellenirken örgütlerin sahip olduğu eski usuller, yaklaşımlar ve ilişkilenme biçimlerinin değişme zorunluluğu ile yüzleşmesi. Hal böyle olunca politika geliştirmek örgütlere kendini bir ihtiyaç olarak dayatıyor.
Politika belgeleri adil olmayan, eşitsiz bir dünyada mücadele ederken yuvada barışı korumak için yadsınamaz bir araç olarak beliriveriyor. Ancak elbette insan ilişkisinin karmaşık evreninde örgüt insanları arasındaki ilişkileri ve örgütün insanlarla ilişkilerini düzenlemek, mevcut sorunları çözmek ve yenilerini önlemek 3-5 sayfalık dokümanların ötesinde çabaları gerektiriyor. Bu sebeple bu yazıda “peki ne yapmalı?” sorusuna dair bazı cevapları ve bir düşünme daveti sunmak istiyoruz. Bunun için de klasik müdahaleci politika belgesi mantığı yerine önleme, dönüşüm ve öğrenme perspektifinden katkı sunmaya çalışacağız.
Politika belgesi nasıl sayfalardan çıkıp örgütsel yaşama nüfuz edebilir?
Öncelikle politika belgelerinin “sayfalarca yazıldı, kısmetse uygularız” dokümanı olmaktan çıkması gerekiyor. Zira politika belgesi bir uzmanlık ürünü değil, standart prosedürler dökümü hiç değil. Politika belgesi örgütün ve örgüt insanlarının kendileriyle hemhal olduğu, mevzulara dair demlendiği, deneyimlerine dair dertleştiği bir sürecin sonunda ortaya çıkan bir öğrenme belleği. Netleşmenin, birbirini anlamanın, sorunlara doğru isim vermenin bir aracı. Klişe belki ama politika belgeleri için de doğru; “aslolan yolun vardığı yer değil, yolun kendisi”. Yani politika belgesi birkaç sayfa doküman değil, hazırlanma sürecinin kendisi. Bu yüzden politika belgelerini keşif ve öğrenme süreçlerine birer vesile kılmak ve hazırlık süreçlerini değiştirmek gerekiyor.
Peki nasıl?
Öncelikle; kurumsallaşmanın önemli bir unsuru olan politikalara hak ettiği önemi ve zamanı vermek gerekiyor. Oysa kurumsallaşmaya ruhunu veren her çalışmanın en büyük çelişkisi iş yükü, örgütsel yoğunluklar ve yorgunluklar. Örgütler elbette haklılar bu konuda. Bir örgütün günlük akışında baş etmek zorunda kaldıklarını kim azımsayabilir ki?
Ancak zaman ayıramadığımız her iyileştirme ve kurumsallaşma çabası, fazla bulduğumuz zamandan çok daha fazlasına mal oluyor malesef. İş tanımları, insan kaynakları gibi tanımlayıcı; şiddet, mobbing gibi önleyici ve güçlendirici politikaların yokluğu; motivasyon, emek, hafıza, çalışan, üye, gönüllü ve itibar kayıplarına neden olabiliyor. Örgütlenmenin en önemli unsuru olan insanlar, örseleniyor, örgütlerden kopuyor. Gücünü insanlardan alan örgütler insansız kalıyor. Tam da bu hal yüzünden politika belgelerine karşı “lazım ama vakit yok” yerine “önce bunu bir halledelim” cümlesini koymak, zaman ayırmak gerekiyor. Zamanı katılım ve kapsayıcılıkla desteklemek gerekiyor. Çünkü unutmamak gerekir ki, politika belgesine herkesin sunabileceği bir katkı ve deneyim olabilir. İşi uzmanlıktan ve şablonlardan çıkarıp bunları duymaya alan açmak ve araç geliştirmek kolektif öğrenmenin ve güçlenmenin keyifli bir yoludur.
İşlevsel politika belgesi nasıl üretilir?
İşlevsel politika belgesi çalışmalarının diğer önemli unsurları; öğrenen örgüt olmak, örgüt - birey dengesini gözetmek, sorumluluğun paylaşılması ve bu üçünün kesişimleri.
Öğrenen örgüt yaklaşımından başlayacak olursak; kavram, sürekli olarak yeni bilgiler ve yetenekler edinme, mevcut bilgileri etkili bir şekilde kullanma ve değişen koşullara uyum sağlama yeteneğine sahip olan örgütlenme olarak tanımlanıyor. Politika belgelerinin hazırlama sürecinin ve belgenin iç mantığının bu kavramla uyumlu olması oldukça fark yaratabiliyor.
Biraz açacak olursak; politika geliştirme süreçleri bize, geçmiş deneyimleri anlamlandırma ve deneyimlerden öğrenme fırsatı sunar. Ne oldu, neden oldu, nasıl oldu, korunması gereken araçlarımız neler, değişmesi, düzeltilmesi gereken neler var gibi soruların rehberliği bize deneyimlerimize dayanan ve ekip olarak güçlendiğimiz politikalar hazırlamamızı sağlar. Geçmiş süreçlere bu sorularla yaklaşmak; olumsuz deneyimleri, aşılamayan kara delikler yerine öğrenme fırsatına dönüştürür. Sorunlara karşı edilgen, sorumluluğu dışarıda arayan bir yaklaşım yerine değiştirmeye meyyal özneler olarak dahil olmak, örgütü, örgüt insanlarını ve ilişkilerini güçlendirir, bağları daha dayanıklı hale getirir. Zorluklar ve sorunlar karşısında haklı-haksız ikiliğinin yerine öğrenme, iyileştirme ve dönüştürme unsurlarını koyar.
İyi bir tasarım: önleme, müdahale, onarım, dönüşüm
Politika belgelerinin tasarımına gelecek olursak; yaygın yaklaşım tanımlama ve müdahale odaklıdır. Oysa politika belgesinin çatışma, ihlal gibi konularda önleme, müdahale, onarım, dönüşüm ayaklarını içermesi gerekir. Zira örgüt içinde yaşanan sorunlar/ihlaller sadece 1-2 kişinin mevzusu değildir. Gölgesi örgüte, ilişkilere yansır. Bu sebeple sadece müdahale odaklı politika belgeleri yaşanan zorlukların tek başına üstesinden gelemez. Önleme, müdahale, onarım, dönüşüm unsurları örgüt ve örgüt insanlarını; sorumluluğu birlikte almaya çağırır. Bu sebeple politika belgesi ihlal gibi durumlarda özellikle onarım ve dönüşüm için gerekli adımları ve örgütsel öğrenme süreçlerini iyi tanımlamalıdır.
Elbette bunları tanımlarken mükemmelin, idealin değil, uygulanabilir, anlaşılabilir, işlevsel, kapsayıcı tasarımların peşinde olmalıyız.
Peki politika belgeleri her şeyi çözer mi?
Hem evet hem hayır.
‘Hayır’ cevabını açacak olursak; politika belgeleri gibi sistem ve süreç tanımlayıcılar örgütler için önemli güçlenme alanlarıdır elbette. Ancak bir belgenin her şeye deva olmasını beklemek, sonucunda hüsran yaratabilir. Bir belgenin hayata geçirilmesi, örgüt içindeki insanların sorumluluğu paylaşması, örgütün ve örgüt insanlarının dokümana vakıf olmaları gibi süreçlerden elbette etkilenir. Ama bunlarla birlikte politikanın inşa edildiği ihtiyaçlar çoğunlukla örgüte ve örgüt yönetimine başka iyileştirme sorumlulukları getirir. Örneğin ekip içi yaşanan sıkıntıların kaynağı örgütün iş tasarımındaki belirsizlikler veya planlamadaki eksikliklerden kaynaklanıyor olabilir. Burada sadece çatışmaya veya taraflara odaklanmak sorun için nihai bir çözüm getirme yeteneğinde olmayacaktır. Zira çatışmanın kaynağı sadece kişiler değil örgütsel, yönetsel ihtiyaçlardır.
Buradan ‘evet’e geçecek olursak; politikaları hazırlarken tanımladığımız önleyici mekanizmalar, eylemler ve sorumluluklar tam da buraya işaret eder. Eğer bir örgüt ihtiyaçları, eksikleri iyi tanımlar, buradan çıkan önleyici eylemleri hayata geçirme inisiyatifini alırsa politika belgesinin işlevini güçlendirecektir. Bunlara ek olarak da elbette süreci döngüsel olarak görmek, uygulama deneyimlerinden öğrenmek ve güncellemek politika belgelerinin çözüm kapasitesini arttıracaktır.
Sonuç olarak; politika belgelerini öğrenen örgüt kavramıyla kesiştirdiğimizde; müdahalenin yanına önleme ve dönüşümü koyduğumuzda örgütler ve örgüt insanları olarak zorlandığımız süreçlerden öğrenerek ve büyüyerek çıkabiliriz. Öğrenen örgüt yaklaşımı BİRLİKTE Kurumsal Destek Programı’nın da ana unsurlarından biri. Bu sebeple yürüttüğümüz mentorluk süreçlerinde politika oluşturma süreçlerini bu anlayışla ele alıyor, örgütlere eşlik ediyor ve öğrenmeye devam ediyoruz.
STÖ’ler için Yaşayan ve Dönüşümsel Politika Dokümanları Üretmek Bilgi Notu’na ekteki dokümandan ulaşabilirsiniz.
STGM Stüdyosu
Video içerikleri üretmek isteyen STÖ’ler için iyi bir haberimiz var. Ofisimizdeki stüdyomuzda video çekimlerinizi gerçekleştirebilir ve kurgu desteği alabilirsiniz.