Türkiye'deki sivil toplumun güçlenmesi için uzun yıllara dayanan tecrübe ve birikimimizle tasarladığımız BİRLİKTE Destek Programı'nı hak temelli çalışmalar yürüten sivil toplum örgütlerine yönelik hem kurumsal hibe hem de kurumsal gelişim için mentorluk bileşenlerini içeren kapsamlı bir destek programı olarak uyguluyoruz.
İkinci uygulama dönemimizde mülteci haklarından çevre hakkına, LGBTİ+ haklarından engelli haklarına, çocuk haklarından kültürel haklar alanına kadar farklı başlıklarda 25 STÖ ile birlikte çalışıyoruz. Bu örgütlerden biri de 2018 yılında bir grup genç hak savunucusu tarafından kurulan Sivil Alan Araştırmaları Derneği (CSSA).
Gençlik alanında çalışan ve özellikle üniversitelerdeki baskıları yakından takip edip, raporlayan ve kampüslerde ifade özgürlüğü için savunuculuk faaliyetleri yürüten Sivil Alan Araştırmaları Derneği’ni size tanıtmak istedik.
Sivil Alan Araştırmaları Derneği (CSSA) hangi amaçla kuruldu? Nasıl bir motivasyonla sivil alana dahil oldunuz?
Temel amacımız sivil alanı korumak ve genişletmek olan bağımsız bir insan hakları kuruluşuyuz. İfade özgürlüğü, toplanma ve örgütlenme gibi temel hakların korunması için araştırmalar yapmak, politika önerileri geliştirmek ve sivil toplumun güçlenmesine katkıda bulunmak amaçlarımız arasında yer alıyor.
Bu noktada Sivil Alan Araştırmaları Derneği olarak, ırk, dil, din, renk, cinsiyet, yaş, cinsel kimlik, cinsel yönelim, bedensel çeşitlilik ve engellilik gibi her türlü ayrımcılığa karşı mücadele etmeyi hedefliyoruz. Özellikle kadınlar, LGBTIQ+’lar ve gençler, çalışmalarımızın odak noktası. Sadece hedef kitlemizde ve çalışmalarımızda değil kendi içimizde ve yönetim kurulumuzda da bu çoğulculuğu ve çeşitliliği yansıtmayı önemsiyor ve öncelik veriyoruz.
Çalışmalarınız kimlere yönelik? Hangi alana odaklanıyorsunuz?
Hedef grubumuzu gençlik, özellikle de öğrenci gençlik oluşturuyor. Üniversite kampüsleri, özgür düşüncenin geliştiği ve toplumsal değişimin filizlendiği yerler olmasıyla birlikte; öğrencilerin, toplumun geleceğini şekillendiren bireyler olarak, sahip oldukları ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerinin son yıllarda giderek daha fazla kısıtlandığını, cezalandırıldığını ve öğrencilerin çeşitli baskılarla susturulmaya çalışıldığını görüyoruz.CSSA olarak, kampüslerde sivil alanın korunmasına ve öğrenci haklarının savunulmasına büyük önem veriyoruz. Çeşitli ayrımcılıklara karşı verdiğimiz mücadelede, odağımız içerisinde de kadınlar ve LGBTIQ+’lar öncelikli gruplarımızı oluşturuyor.
İfade, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü başlığını biraz açmak isteriz. Bu başlıklar için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
İfade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerini savunmaya yönelik projeler geliştirmek, bu konuda çalışma yürüten öğrenci kulüp ve topluluklarını desteklemek, kamusal alana erişimi ve sanatsal-kültürel üretimi teşvik etmek önceliklerimiz arasında.
Üniversite kampüslerinde bu özgürlüklerin korunması için veri toplama, haritalama, saha araştırmaları, anketler ve raporlama gibi yöntemler kullanıyoruz. Ayrıca, seminerler, çalıştaylar, konferanslar ve paneller düzenleyerek, kampanyalar yürütüyor ve hukuki danışmanlık sağlıyoruz. Öğrenci topluluklarının örgütlenme haklarını savunmak ve danışabilecekleri bir merkez haline gelmek de çalışmalarımızın önemli bir parçası.
İfade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerini savunmaya yönelik projeler geliştirmek kadar, kamusal alana erişim ve sanatsal-kültürel üretimi teşvik etmek de önceliklerimiz arasında. Bu doğrultuda, veri toplama, haritalama, saha araştırmaları, anketler ve raporlar gibi araştırma yöntemleri kullanıyoruz. Ayrıca, seminerler, çalıştaylar, konferanslar ve paneller düzenleyerek, kampanyalar yürütüyor ve her türlü savunuculuk aracını kullanmayı hedefliyoruz.
Öğrencilerden nasıl bir geri dönüş alıyorsunuz?
Öğrencilerden oldukça olumlu geri dönüşler alıyoruz. Onlar için önemli olan, seslerini duyurabilmek ve haklarını savunabilmek. Bu noktada en basit bilgiye ve desteğe dahi ulaşımları o kadar zor ki… Özellikle ifade özgürlüğü, toplanma ve örgütlenme haklarının savunulmasında kendilerini yalnız hissetmemelerini sağlamak yegane amacımız. Bu amacın az veya çok karşılandığına yönelik dönüşler oldukça fazla olmakla birlikte bu dönüşler, bizim için büyük motivasyon kaynağı oluyor.
Sivil alanın daraldığını uzun süredir konuşuyoruz. Peki siz alanda bunu nasıl gözlemliyorsunuz?
Sivil alanın daralması, sivil toplum kuruluşlarının özgürce faaliyet göstermelerini kısıtlıyor. Bu durum,sahada ifade ve örgütlenme özgürlüğünü olumsuz etkilerken bizler açısından STÖ'lerin finansman bulma, kampanyalar yürütme ve savunuculuk yapma kapasitelerini zayıflatıyor ve bizleri çeşitli sorunlarla ve risklerle karşı karşıya bırakıyor. Bu zorluklara karşı çalışmalarımızın hız kesmeden devam etmesine ve sivil toplumun direncini artırmasına yönelik çalışıyoruz.
Biz sivil alanın korunması ve genişletilmesi için daha fazla araştırma ve savunuculuk faaliyeti yürütmeyi planlıyoruz. Ayrıca sivil toplum kuruluşları arasındaki iş birliğini artırmak ve daha geniş kitlelere ulaşmak için de yeni projeler geliştirmeyi hedefliyoruz. Amacımız Türkiye’de sivil toplumun daha güçlü, bağımsız ve etkin bir şekilde faaliyet göstermesini sağlamak.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Sivil toplumun gücüne inanıyoruz. STÖ'lerin, toplumun değişiminde ve gelişiminde kritik bir rol oynadığını düşünüyoruz. Bu yüzden, sivil alanın korunması ve genişletilmesi için birlikte çalışmak, dayanışma içinde olmak çok önemli. Hep birlikte, daha güçlü bir sivil toplum yaratabiliriz.