Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Bienal’de sömürü tartışması: İnsan hayvan için iyi bir komşu mu?

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding sponsorluğunda düzenlenen 15. İstanbul Bienali 16 Eylül Cumartesi günü başladı. Kuzey Avrupalı ikili Elmgreen & Dragset‘in küratörlüğünde ‘iyi bir komşu’ temalı Bienal 12 Kasım’a kadar devam edecek. Bienal’de 32 ülkeden 56 sanatçı ev, mahalle ve aidiyet kavramlarını tartışmaya açarken, beklenmedik bir konu daha tartışma yarattı: Hayvan sömürüsü. 

İçerik Alınlık Resmi

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding sponsorluğunda düzenlenen 15. İstanbul Bienali 16 Eylül Cumartesi günü başladı. Kuzey Avrupalı ikili Elmgreen & Dragset‘in küratörlüğünde ‘iyi bir komşu’ temalı Bienal 12 Kasım’a kadar devam edecek. Bienal’de 32 ülkeden 56 sanatçı ev, mahalle ve aidiyet kavramlarını tartışmaya açarken, beklenmedik bir konu daha tartışma yarattı: Hayvan sömürüsü. 

Haber fotoğrafı

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding sponsorluğunda düzenlenen 15. İstanbul Bienali 16 Eylül Cumartesi günü başladı. Kuzey Avrupalı ikili Elmgreen & Dragset‘in küratörlüğünde ‘iyi bir komşu’ temalı Bienal 12 Kasım’a kadar devam edecek. Bienal’de 32 ülkeden 56 sanatçı ev, mahalle ve aidiyet kavramlarını tartışmaya açarken, beklenmedik bir konu daha tartışma yarattı: Hayvan sömürüsü. Tartışmanın nedeni ise, doğa ile tarım arasındaki karşılıklı bağımlılık ve evcilleştirilmiş hayvanlar ile onların insanlarla ilişkisinin konu edindiği belirtilen Xiao Yu’nun ‘Ground’ adlı eseri kapsamında Boncuk adında bir eşeğin saban çekerek tarla sürmesi. 

‘Hayvan insan performansının iştirakçisi olamaz’

Boncuk’un bienalde kullanılmasını sosyal medya hesaplarından gündeme taşıyan, hayvan hakları savunucusu Dört Ayaklı Şehir topluluğundan Başak Deniz Özdoğan, Yu’nın yapıtını kabul eden küratörleri eleştirdi: “Yu ve bu ‘iş’ini sergiye kabul eden küratörler hayvanların maruz kaldıkları zulüm ve işkence tarihini, en kalpsiz pratiklerini büyük bir şiddetle, rafine bir biçimde yeniden üretmiş oldular. Burada gerçek bir sanatçınınki yerine, sanatının alıcısıyla tek bir temsil üzerinden ilişki kuran ve her şeye yalnızca ‘şey’ olarak bakan bir tüccarın bakışını görüyoruz. Hayvanlar insan performansının iştirakçisi olamaz. Nasıl ki sirklerde çalıştırılan hayvanlar ya da gösteri yapmaya zorlanan yunuslar esaret altındaysa, sanata bu şekilde malzeme olan hayvanlar da aynı zulmün altındadır. Dünyayı ve tüm sakinlerini kavuran bu insan merkezci yaklaşım sorgulanmadan, Boncuk’un çitlerin arkasındaki yalnızlığı ve ürkekliği anlaşılamaz ve anlatılamaz.”

‘Meraklı ise tarlayı kendi sürsün’

Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) Koordinatörü Burak Özgüner ise, Boncuk’un söz konusu yapıtta kullanılması nedeniyle yasal işlem başlatacaklarının altını çizdi. Özgüner şöyle devam etti: “İnsan merkezciliğin, türcülüğün ‘sanat’ şekerine bulanmış bir hayvan sömürüsü çeşidi bu. Rızası alınmadan bir insan nasıl teşhir edilemiyorsa, bir çocuk ‘sanat’ adı altında nasıl çalıştırılamıyorsa eşeğin de kullanılamaması gerekiyor. Eşeğin görevi ya da dünyaya gelme sebebi tarla sürmek, birilerinin menfaati uğruna ücretsiz olarak çalışmak veya birisi sanat yapacak diye bienallerde boy göstermek değil. İçinde esaret, sömürü, zulüm, zorlama olan bir eyleme, performansa sanat filan denilemez. ‘Sanatçı’ çok meraklı ise kendisi sabanı sırtlayıp, tarlayı sürsün.”

‘Eleştirdiği şeye hizmet ediyor’

Boncuk’un yapıtta kullanılmasına ilişkin, “Bunun adı sanat değil, açık ve net yaşam hakkı gaspıdır“ diyen seramik sanatçısı ve Hayvan Hakları Savucusu Barış Gün, Xiao Yu’nun yapıtında eleştirmek istediği şeye hizmet ettiğini vurguladı. Gün sözlerini şöyle sürdürdü: “Yu, ekolojik kırılganlığın vardığı boyutları gözler önüne sermeyi hedefliyormuş. Aslında burada eleştirdiği şeye hizmet ediyor, sistem zihniyetiyle hareket eden bir yaklaşım sergiliyor. Zorla getirilerek insanların beğenisine sunulan eşek, istenildiği kadar sevilsin, isim takılsın, meyvelerle-kuru saplarla beslensin, dinlendirilsin, güzellemeler yapılsın, bu durum eşeğin bir nesne olarak görüldüğü gerçeğini gizleyemez.”

Gün, sanat faaliyetlerini yürüttüğü Mardin’de belediyeye bağlı mesai yapan, yük taşıyan ve çöp toplayan ‘kadrolu eşekler’in olduğunu belirterek, “Bu eşekler insanların gelir elde etmeleri için birer araç olarak görülüyor. 45 derece sıcakta ağır eşya taşıyorlar ve sokaklarda sürekli inleme sesleri yankılanıyor. Geçen gün bir eşek araba çarptığı için muhtemelen ‘vasfını yitirmesi’ sebebiyle terk edilmiş bulundu ve maalesef kurtarılamadı. Bu esarete karşı süslü sözleri bırakıp inlemeleri duymaya başlamamız gerekiyor” diye konuştu.

‘Yu, senin niyetinden Boncuk’a ne?’

Yaşam hakkı savunucusu Dicle Gürünay ise, Boncuk’un durumunu, insanlıktan beklenmeyecek bir iyi niyetle yine insanlar tarafından yapılan meşrulaştırıcı bir sorun olarak tanımladı. Gürünay da, Gün gibi Yu’nun yapıtındaki amaca değindi: “Şu yorum gözlerimi çifteledi: ‘Yu, yapıtında, doğa ile tarım arasındaki karşılıklı bağımlılık ve evcilleştirilmiş hayvanlar ile onların insanlarla ilişkisinin yanı sıra emek kavramını da konu ediniyor. Yu’ya göre işin ekolojik kırılganlığın vardığı boyutları gözler önüne serdiğini düşünmek mümkün.’ Bu yoruma yorumum ancak Yu’nun bienal gezicisine vermek istediği yorumdan eşek Boncuk’a ne, bu Boncuk’a ne ifade eder ki şeklinde olabilir.”

Öte yandan, bienalde sergilenen Adel Abdessemed’in fildişinden yapılmış heykeli de hayvan hakları savunucularının tepkisini çekti. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) geçen yıl yayınladığı rapora göre, her 15 dakikada bir fil, fildişi ticareti için öldürülüyor.

‘Bienal hayvanların kullanıldığı eserleri kaldırsın’

İstanbul Bienali, Twitter üzerinden tepkilerini ileten hayvan hakları savunucularına yanıt olarak, ‘Eşek Boncuk’un bir haftalık güncesi’ adlı yazıyı paylaştı. Ancak, hayvan hakları aktivistleri bunun bir açıklama olamayacağını, Bienal’in Boncuk adına günce hazırlamasının da bir sömürü olduğunu, tatmin edici bir açıklama beklediklerini belirterek, hayvanların kullanıldığı eserlerin kaldırılmasını talep etti.

Journo’nun ulaşmaya çalıştığı İKSV yetkilileri henüz konuyla ilgili bir açıklama yapmadı.

Kaynak

İlgili Dosyalar:

  1. Haber fotoğrafı [JPG] [220.67K]
Share
İlgili Eğitim