Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

'Başka bir okul mümkün’ gönüllülerini arıyor

"Başka bir okul mümkün" dediler ve Bodrum’da demokratik, ekolojik yaşamı gözeten, pratik öğrenmeye dayalı bir okul açtılar. 

İçerik Alınlık Resmi

"Başka bir okul mümkün" dediler ve Bodrum’da demokratik, ekolojik yaşamı gözeten, pratik öğrenmeye dayalı bir okul açtılar. 

Başka Bir Okul Mümkün Derneği ilk sınavını Bodrum Yahşi’de veriyor. Yirmi öğrenci ile eğitim öğretim dönemine başlayan okul, ana sınıfı için de hazırlıklara girişti. Bodrum’un dışında İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya Kaş’ta da okul açılması için çalışmalara başlandı.

Mevcut eğitim sistemi ile dertleri vardı ve çocuklarının bir yarış atı gibi kullanıldıkları değil, istedikleri ve mutlu oldukları için gittikleri bir okul istiyorlardı. Başka bir okul mümkün dediler ve 2010 yılında Başka bir Okul Mümkün Derneği (BBOM)’ni kurdular. Şu an dört yüz gönüllüsü bulunan dernek, ilk okuluna Bodrum Yahşi’de kavuştu. Beş dönüm arazi üzerinde iki binadan oluşan okul yüzde 36’sı burslu 20 öğrenci ile eğitim yılına başladı.

BBOM modelinin çıkış noktasını, diğer okullara göre uygulamadaki farklılıkları ve çocukların mutluluğunu görmek için Bodruma’a gittik. Veliler, kooperatif üyeleri öğretmenler ve dernek yöneticileri ile okulu konuştuk. Bahçede öğretmenleri ile top oynayan çocukların gözlerindeki mutluluğu görmek güzel ve umut vericiydi.

BBOM’un kurucularından ve aynı zamanda okulun ilk velilerinden olan Yardımcı Doç. Dr. Burak Ülman bizlere derneği, yerellerdeki işleyişi, okul ile amaçlanan hedefleri anlattı.

Derneğin 2010 yılında, ülkedeki mevcut eğitim sistemi ile derdi olanlar ile kurulduğunu açıklayan Burak Ülman, sadece parayı düşünen özel okullar ile, yatırımdan yoksun kalabalık sınıflarla dolu devlet okulları arasında kalan velilerin, çocukları için ‘Başka bir okul mümkün’ diyerek yola çıkması ile buralara geldiklerini belirtti.

Dernek üyeleri olarak eğitim ile ilgili dertlerinin olduğunu ve bunları ortadan kaldırmak için mücadele ettiklerini söyleyen Ülman bu dertleri şöyle sıraladı: “Sosyal adaletsizlikler artarken, sınıfsal adaletsizlik de giderek artıyordu bu bizim birinci derdimizdi. İkinci derdimiz, mevcut eğitim sistemi çocukların farklılıklarını görmeyen, hepsi aynı anda anlayabilirmiş, aynı şekilde algılayabilirmiş ve hepsi aynı etnisiteden gelmiş gibi yaklaşan bir yapıdaydı, bu sisteme karşıydık. Üçüncü derdimiz okullarda demokratik bir yapının olmayışı ve çocukların söz hakkının bulunmaması. Dördüncü derdimiz ise, okullarda ekolojiye değinilmemesi, geleceğin yok olmasına müdahale edilememesiydi. BBOM modeli bu sıkıntıların üzerine, bunları aşacak bir model arayışından çıktı. Farklı ülkelerde benzer çıkışlar ile okullar açılmış, ancak tüm bu ilkeleri kapsayan bir okul modeli henüz uygulamaya konmamış.”

OTUZ GÖNÜLLÜ İLE AÇILDI

Eğitim modelini derneğin geliştirdiğini, kooperatiflerin de modeli hayata geçirdiğini, işleyişin bu şekilde yürüdüğünü açıklayan Burak Ülman, kooperatiflerin de velilerden oluştuğunu, gönüllülerin de kooperatife üye olabileceğini belirtti. Ülman, Türkiye’de toplamda dört yüz üyelerinin bulunduğunu, okulun ilk olarak Bodrum’da açıldığını ve şu an kooperatife üye otuz kişi bulunduğunu dile getirerek, Bodrum’daki deneyimin diğer illere de ışık tutacağını söyledi.

‘KEÇİ İNATÇI, OKUL ADI OLMAZ’

Bodrum’daki okulun adını çocukların ‘Mutlu Keçi’ olarak belirlediğini ancak Milli Eğitim’den onay alamadıklarını söyleyen Ülman, keçinin inatçı olduğu gerekçe gösterilerek okula verilmesinin uygun olmadığının kendilerine iletildiğini, bu nedenle okulun adını ilçenin adı olarak belirleyip, Özel Yahşi İlk Öğretim Okulu olarak koyduklarını ifade etti.

BBOM hareketinin yaygınlaştığını, dernek üyelerinin İstanbul, Ankara, Antalya-Kaş ve İzmir’de hazırlıklara başladığını ifade eden Burak Ülman, dayanışma gerektiren bir süreç olduğunu, özellikle kurulma ve ayakta kalma aşamalarında desteğe ihtiyaç olduğunu belirtti. Okuldaki çocukların sayısı artıkça maliyetlerin de azalacağını söyleyen Ülman, özelikle burslu öğrenci sayısının artmasını istediklerini vurguladı.

OKULDA HİYERARŞİ YOK

Okulda, iki sınıf öğretmeni, bir müzik öğretmeni, bir görsel sanatlar öğretmeni, okul müdürü, iki yardımcı personel ve kooperatif müdürünün bulunduğunu bunun dışında da gönüllü öğretmenlerin geldiğini ifade eden Ülman, okulda bir hiyerarşik yapının bulunmadığını açıkladı.

Okul 5 dönümlük arazi üzerine kurulu ve yüzkırk kişilik kapasitesi bulunuyor. Şu an yirmi öğrenci var ve bunların yüzde 36’sı tamamen burslu okuyor. Şimdilik sadece 1. ve 2. sınıf öğrencileri bulunuyor. Ana sınıfının hazırlıklarına da başlandı, ikinci eğitim dönemine ana sınıfının da yetiştirilmesi bekleniyor. Ülman, önümüzdeki yıl okuldaki boş alanlarda sebze yetiştirmeyi ve yemekleri de bu sebzeler ile yapmayı planladıklarını, uzun vadede ise, üretmedikleri şeyleri tüketmemeyi amaçladıklarını ifade etti.

ATÖLYELER GÖNÜLLÜLERDEN

Ülman diğer detayları ise şöyle aktardı: “Okulda bir kütüphane, bir seramik atölyesi, dünya diller atölyesi ve spor salonu var. Bu atölyelerde çocukların derste öğrendiklerinin pratikleri yapılarak, bilgilerinin akıllarında kalması sağlanıyor. Atölyeler tamamen çocukların tercihleri üzerine belirlendi ve gönüllülerin desteği ile oluşturuldu. Örneğin seramik atölyesini bir seramik sanatçısı oluşturarak içerisine de birçok malzemeyi bırakıp, çocuklara armağan etti. Ağustos ayında henüz okul açılmadan İmece Evi Grubu okula gelerek öğrenciler, öğretmenler ve aileler ile bir saman ev yaptılar. Tamamen samandan yapılan ev, çocukların başka bir atölyesine mekan olarak kullanılmayı bekliyor. Yaz döneminde Yıldız Teknik Üniversitesi’nden gelen gönüllü öğrenci ve akademisyenler ise, okulun ahşap malzemelerini oluşturdular, bahçe tasarımını ve okulun bahçesi içerisindeki yolun parke taşlarını döşediler.

EĞİTİMCİLER SEÇİLDİ

Okulun müdürü ve velisi de olan Nikriz Akçay, BBOM’un dört yıllık hazırlığı sonucu burada olduğunu, devlet okullarının sıkıntılarından yorulduğunu, özel okulların tamamen paraya dayalı mantığından uzaklaşmak için burada eğitimci olmaya karar verdiğini söyledi. Akçay, bu görevi isteyen onlarca öğretmen olduğunu ancak yapılan elemeler sonrasında kendisinin seçildiğini ifade ederken, okul için İstanbul’dan Bodrum’a taşındığını oğlunun da okulda çok mutlu olduğunu belirtti.

DERS MATERYALLERİ DOĞADAN

Okuldaki eğitim sistemi hakkında bilgi veren Akçay “Okulumuzda Milli Eğitim müfredatını uyguluyoruz, matematik, hayat bilgisi, Türkçe, İngilizce, İtalyanca, beden eğitimi ve müzik dersleri veriliyor. Bizi mevzuattan ayıran özellik derslerin, teorik anlatımdan çok doğadaki pratikler ile anlatılmaya çalışılmasıdır. Her çocuk seviyesine göre eğitim alıyor, bir çocuk önde olmadığı gibi, başka çocuk da geride kalmıyor, her çocuğun seviyesine ve algılama düzeyine göre eğitim veriliyor. Böylece başarı veya başarısızlık kavramlarını ortadan kaldırıyoruz. Ders materyallerini ya doğadan elde ediyoruz ya da çocuklar kendileri üretiyor.” dedi.

KENDİ OYUNCAĞINI YAP

Eğitimcilerden Görsel Sanatlar öğretmeni Oğuz Ege okulda çocuklara zanaatı öğretmeye çalıştığını, çocukların kendi oyuncaklarını yapmasını sağlama ve sorgulayarak, yaratıcılıklarını ortaya çıkarmayı hedeflediğini belirtti. Sistemin yetiştirdiği çocuklar yerine kendi çizgisini bulan ve o çizgide ilerleyen bir nesil için bu okulda olduğunu dile getiren Görsel Sanatlar öğretmeni Oğuz Ege, okulun her yerde olması için gönüllülerin desteklerini beklediklerini ifade etti.

‘FİNANSAL KARDEŞLİK İÇİN’

Veli Engin Atalay da okul çıkışı kızını almaya geldiği sırada sorularımızı yanıtlıyor. Neden BBOM okulunu tercih ettiğini sorduğumuzda, ‘demokratik, ekolojik, alternatif eğitim teknikleri ve finansal kardeşlik’ diyerek cevaplıyor.

Kızının üç haftadır okula geldiğini ve çok mutlu olduğunu gördüğünü söyleyen Atalay, kızının CEO ya da doktor olmasını değil, sadece mutlu olmasını istediğini ifade etti. BBOM Derneği’nin Bodrum’daki kooperatifinin üyesi olduğunu söyleyen veli Atalay, ekolojik dengenin önemli olduğunu çocukların burada, kullandıkları bir plastik bardağın doğada kaç yılda yok olduğunu öğrendiklerinde o bardağı hiç kullanmamaları gerektiğini öğreneceklerini söyledi.

‘HER GÜN ÖĞRENİYORUZ’

Veli Şebnem Sibel Şentürk ise var olan eğitim sisteminin çocuklarına verdiği eğitimi beğenmediğini ve gelecek neslin eğitim düzeyinden endişeli olduğunu söyleyerek, neden BBOM okulunu seçtiğini anlattı.

Ezberci, yarış atı gibi sınavlara koşan çocuklar yetiştiğini ifade eden veli Şentürk, bunun karşısında yeni bir eğitim anlayışı için derneğin kurucuları arasında yer aldığını belirtti. Birinci sınıfa giden kızı Defne ile okulda her gün yeni bir şeyler öğrendiklerini ifade eden Şentürk, sadece kendi çocuğu için değil dünyadaki tüm çocuklar için endişe duyduğunu bu nedenle BBOM modelinin yaygınlaşması için çaba sarf ettiğini dile getirdi.

İletişim:

E- posta: [email protected]
GSM: 0533 383 4316

http://birgun.net/haber/baska-bir-okul-mumkun-gonullulerini-ariyor-5110.html

Share
İlgili Eğitim