AB için Sivil Toplum kampanyası Sivil Toplum Stratejisi ve Sivil Diyalog anlaşması için temel taleplerini özetleyen manifesto ile duyurulurken, yaklaşan seçimlerin giderek daralan sivil toplum alanını gidişatını değiştirebilme ve sivil toplumun Avrupa yönetişiminde etkili ve kalıcı bir aktör haline gelebilmesi için fırsat olduğu söylendi.
Daha güçlü bir sivil toplum için AB kurumları somut adımlar atmalı
Kampanya duyurusunda AB kurumları, Avrupa Sivil Toplum Stratejisi ve Sivil Diyalog Anlaşması'nın geliştirilmesinden başlayarak önümüzdeki beş yıl boyunca sivil toplumu güçlendirici bir ortam yaratmak üzere somut adımlar atmaya çağırıldı. Manifestoda "daha iyi bir Avrupa için gelecekteki Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu sivil toplumu her düzeyde tanımalı, korumalı ve katılımını sağlamalıdır" denildi.
Manifestoda sivil toplum sağlıklı demokrasilerin vazgeçilmez bir parçası olduğu hatırlatılırken, Avrupa ve üye ülkelerinin de tüm dünyada siyasi, sosyal ve ekonomik kısıtlamalarla birlikte daralan sivil alandan ayrı olmadığı belirtildi. Manifestoda sivil toplum ile politika yapıcılar arasındaki sivil diyalogun yeterince açık, şeffaf ve düzenli olmadığı da aktarılırken, bu durumun ise Avrupa Birliği'nde yaşayan pek çok insanın ihtiyaçlarının karşılanmadığı anlamına gelen bir demokrasi açığına yol açtığı söylendi.
Sivil topluma özel kapsamlı bir AB stratejisi zorunlu
112 sivil toplum örgütünün ilk imzacı olduğu manifestoda, sivil alanı daraltan mevcut politikalardaki boşlukları doldurmak, sivil alanın genişlemesini ve olumlu uygulamaları yaygınlaştırmak için sivil topluma özel kapsamlı bir AB stratejisinin zorunlu olduğu belirtildi.
Manifestoda sivil toplum çalışanları ve gönüllüleri, insan hakları ve çevre aktivistleri ve savunucuları ile temsil ettikleri topluluklarının taciz, şiddet veya kötü muameleden korunması gerektiği de hatırlatılırken, AB'yi STÖ'lerin, aktivistlerin ve savunucuların her türlü saldırı, tehdit, karalama kampanyası ve sivil alanın kısıtlanmasını sürekli olarak rapor etmelerine imkan tanıyan bir mekanizma geliştirmeye ve bu tür raporları zamanında ele almaya çağrıldı.
Manifestoda sivil toplumun rolünü etkin bir şekilde yerine getirebilmek için uygun insani, maddi ve finansal kaynaklara ihtiyacı olduğu da hatırlatılırken, STÖ'lerin uzun vadeli planlama yapabilmesi ve bağımsızlık için çok yıllı, tutarlı ve esnek yapısal fonlara erişimin garanti altına alınması gerektiği de vurgulandı.
Daha geniş sivil alan ve sivil diyalog için öneriler
Manifestoda STÖ'lerin ve insan hakları savunucularının güçlendirilmesi ve korunması için de öneriler sunuldu. Öneriler şöyle:
- Sivil alana yönelik tüm kısıtlamalar ve eylemlerin önündeki engeller kaldırılmalı ve örgütlenme, toplanma ve ifade özgürlüğü sağlanmalıdır. AB hukukunda ve uluslararası hukukta yer aldığı üzere, tüm sivil konularda ifade özgürlüğü her zaman güvence altına alınmalıdır.
- AB ve ulusal düzeydeki karar vericileri ve kurumlar düzenleyici politikalar aracılığıyla STÖ'leri korumayı ve desteklemeyi taahhüt etmelidirler.
- Toplumsal sorunlar giderek küresel bir boyut kazandığından STÖ'ler arasında ulus ötesi işbirliğinin sağlanması kritik önemdedir. Bu nedenle sivil toplumun sınır ötesi faaliyetlerinin önündeki mevcut engeller, yasal ve mali belirsizlikler ele alınmalıdır.
- Sivil toplum, tematik önceliklerin ve erişilebilirlik kriterlerinin tanımlanması da dahil olmak üzere, finansman politikalarının ve programlarının tasarımına en başından itibaren dahil edilmelidir.
- Sivil toplum ve kamu donörleri arasında fon programlarının uygulanmasına ilişkin yeterli ve düzenli diyalog ve bilgi akışını sağlamak için yapılandırılmış bir mekanizma oluşturulmalıdır.
- İdari prosedürlerin basitleştirilmesi ve genel bürokratik yükün azaltılması yoluyla, özellikle küçük ölçekli, tabandan gelen ve gönüllüler tarafından yönetilen kuruluşlar için fonlara genel erişim artırılmalıdır. STÖ'lerin, temsil ettikleri gruplar ve topluluklar adına politika ve savunuculuk çalışmalarını yürütebilmeleri için hibe şeklindeki temel finansmana erişimleri de artırılmalıdır.
- AB ve ulusal politikalar, sınır ötesi de dâhil olmak üzere fon ve bağışlara erişimin önündeki düzenleyici ve mali engeller kaldırılmalı ve sınır ötesi hayırseverlik kolaylaştırılmalıdır.
Çağrıyı okumak için tıklayınız.