Banu Güven'in moderatörlüğünü yaptığı Özgürlük Ekspresi Ankara'dan geçti. Kerem Altıparmak, Wilco van Herpen ve Ayhan Bilgen, KCK soruşturmaları, tutuklu öğrenciler ve yasaklanan siteler üzerinden ifade özgürlüğünü tartıştı.
Hollanda Kraliyeti Büyükelçiliği'nin desteğiyle Türkiye'de ifade özgürlüğü sorunlarıyla ilgili konuların konuşulmasına yönelik düzenlenen "Freedom Express - Özgürlük Expresi" panellerinin Ankara ayağı dün (16 Kasım ) IF Performance Hall'de gerçekleştirildi.
Banu Güven moderatörlüğünde gerçekleşen panelde akademisyen Kerem Altıparmak, gazeteci Wilco van Herpen ve insan hakları savunucusu Ayhan Bilgen, ifade özgürlüğü ve iktidar ilişkisinden sekse kadar Türkiye'deki özgürlüklerin önünü tıkayan gelişmelerden bahsettiler.
"KCK soruşturması kutsallaştırılıyor"
Ayhan Bilgen yaptığı konuşmalarda hedef göstermenin iktidar tarafından yapıldığı zaman tehdit unsuru oluşturacağını, bir gazetecinin, sivil toplumcunun ya da insan hakları savunucusunun iktidarı hedef göstermesinin iktidar için tehdit oluşturmayacağını belirtti. Bilgen Terörle Mücadele Kanunu (TMK) nedeniyle yapılan yargılamalar hakkında ise şunları söyledi:
"Bir kişi düşünün, hem örgüt yöneticiliğinden hem de örgüte üye olmaksızın örgütün amacına hizmet etmekten yargılanıyor olsun. Bir insan örgüte üye olmaksızın nasıl onun yöneticisi olabilir ?" Ayrıca Bilgen, konuşulması toplumsal baskılar nedeniyle hali hazırda cesaret isteyen konuların devletçe de baskı unsuru olarak kullanılmasını eleştirdi.
Kerem Altıparmak ise ifade özgürlüğünü kısıtlamada iki aracın kullanıldığını bunlardan ilkinin ifadeyi alanın dışına çıkarmak, ikincisinin ise ifadeyi kendi alanı içinde boğmak olduğunu belirtti.
"Kutsal olan şeyler üzerinde ilk araç uygulanıyor. Örneğin, Atatürk, din... Şimdi de KCK tutuklamalarını eleştirenlere "KCK'yı bilseniz böyle konuşmazsınız" deniyor. İfade alanın dışına çıkarılarak KCK soruşturmalarına kutsallık yükleniyor."
"Seks konuşulmuyor, tecavüz izletiliyor."
Wilco van Herpen, konuşmasında Türkiye'de seksin konuşulmasının problemli oluşuna dikkatleri çekerken, bir yandan seks içerikli yayınlara ulaşımın engellenmesi diğer yanda televizyonda tecavüz içerikli dizilerin gösterilmesini tutarsızlık olarak değerlendirdi.
"Hiçbir televizyon kanalında seks konuşulmuyor. Otobüste biriyle öpüştüğünüzde dayak yiyorsunuz. Öpüşmeyi yalnızca yatak odasında yapmanız gereken bir şey olarak görüyorlar. Ben istersem porno izleyebilmeliyim. İzlemek ya da izlememek benim elimde olan bir şey, bu kararı ben vermeliyim, Ankara'daki adam benim yerime karar verdiği zaman çıldırıyorum."
Yasaklanan siteler üzerine Altıparmak ise Türkiye'de erişime engelli sitelerin yüzde 65-70'inin müstehcen içerikli olarak kodlandığını bunlar içerisine LGBTT sitelerin de dahil edildiğini belirtti. Ayrıca uluslar arası konferansların canlı yayınlandığı livestream.com gibi internet sitelerinin de Youtube örneğinde olduğu gibi herhangi bir videodan dolayı kapatılabildiğini ifade eden Altıparmak, bu konuda çalışma yaptıklarını ve yakında livestream.com'un kapatılması kararına karşı dava açacaklarını belirtti.
500'e yakın öğrencinin tutuklu durumda olmasından, basılmamış kitapların toplatılmasına, Ahmet Şık ve Nedim Şener'in tutukluluk hallerine kadar birçok konunun konuşulduğu Özgürlük Expres'i Ankara, Baba Zula konseri ile sona erdi.
http://www.bianet.org/bianet/diger/134100-ankaradaki-adamlar-benim-yerime-karar-veriyor