AİHM, eşi tarafından şiddete maruz kalmasına rağmen şüpheli ölümü araştırılmayan Gülperi O. davasında karar verdi. Olayın intihar olduğuna dair bir kanıt olmadığını belirten mahkeme Türkiye’yi yaşam hakkı ihlalinden suçlu buldu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) İzmir’de eşi tarafından öldürüldüğü iddia edilmesine rağmen araştırma yapılamadan kayıtlara “intihar ettiği” yazılan Gülperi O.’yla ilgili kararını bugün açıkladı.
Türkiye, “ilaç alarak intihar ettiği” ileri sürülen Gülperi O.’nun kanında hiç ilaç bulunmadığına dair otopsi raporunu dikkate almayarak takipsizlik veren savcılığın olayı soruşturmaması nedeniyle suçlu bulundu.
Ümran Durmaz 11 Ocak 2007’de AİHM’e başvurmuş, kızı Gülperi O.’nun şüpheli ölümünün etkili bir soruşturmaya tabi tutulmayarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. maddesi uyarınca yaşam hakkının ihlal edildiğini belirtmişti. Başvuruda, "Türkiye'de erkek şiddetine yetkililerce tolerans gösterilmesinin sistemetik bir problem olduğu" da ifade edildi.
Dokuz yıllık mücadele
Gülperi O. Ege Üniversitesi Hastanesi’nde hemşire olarak çalışıyordu. Eşi O.O. da aynı hastanenin eczanesinde görevliydi. AİHM başvurusuna göre, Gülperi O. sistemli olarak O.O. tarafından şiddete maruz kalıyordu.
O.O., 18 Temmuz 2005’te sabaha karşı Gülperi O.’yu hastanenin acil servisine götürdü, doktorlara karısının aşırı dozda ilaç aldığını anlattı.
Polise verdiği ifadede de o gün erken saatlerde karısıyla kavga ettiklerini, Gülperi O.’nun kendisine saldırdığını, kendisinin de eşine vurduğunu, sonra da evi terk ettiğini söyledi. O.O.’nun iddiasına göre geç saatlerde eve döndüğünde karısını aşırı dozda ilaç almış şekilde bulmuş ve hastaneye götürmüştü.
Gülperi O. hastanede hayatını kaybetti. İlk muayenede ölüm sebebi kesin olarak belirlenemedi.
Gülperi O.’nun ölümü 20 Temmuz 2005 tarihli polis tutanağına “intihar” olarak geçti.
Ümran Durmaz ile eşi Elaattin Kanter, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak kızlarının ölümünden O.O.’nun sorumlu olduğunu söyledi ve suç duyurusu yaptı.
Dilekçede O.O.’dan boşanmak isteyen Gülperi O.’nun dövüldüğü, ardından da ölümüne sebep olduğu düşünülen ilaçların kendisine zorla içirilmiş olabileceği belirtildi. Aile O.O.’nun cenazeye gelmediğini ekledi.
Gülperi O. daha önce de eşi tarafından dövüldüğü için iki kez hastaneye gitmişti.
Adli Tıp ilaç bulamadı
30 Aralık 2005’te Adli Tıp Kurumu otopsi raporunu tamamladı. Rapora göre Gülperi O.’nun kanında ilaç ya da başka bir yabancı maddeye rastlanmadı. 30 Ocak 2006 tarihli rapora göre de Gülperi O.’nun akciğerlerinde ödem bulundu. Ölüm sebebi de iç kanama olarak kayıtlara geçti.
Ancak savcılık bu raporu dikkate almadı, ölümün “intihar” olduğuna hükmederek dosyayı kapattı. Savcılık kararında, “Gülperi O.’nun eşiyle tartıştıktan sonra aşırı dozda ilaç alarak intihar ettiği” ifade edildi.
Gülperi O.’nun ailesinin bu karara itirazları da dikkate alınmadı. Karşıkaya Ağır Ceza Mahkemesi de 11 Temmuz 2006’da savcılığın kararının doğru olduğunu söyleyerek itirazları reddetti.
Aile AİHM’e başvurdu, kızlarının ölümünün araştırılmadığını ifade etti. Kızlarının eşinden gördüğü şiddet sonucu iç kanamadan öldüğü şikayetinde bulundular.
AİHM: Savcılık hatalı
AİHM bugün başvuruyla ilgili karar verdi. Kararda, savcılığın Gülperi O.’nun otopsisinde ilaç almadığı sabit olmasına rağmen savcılığın yine de “aşırı doz ilaç alarak intihar” sonucuna vardığı, başka olası bir ölüm sebebiyle ilgili araştırma yapmadığı, ilk kararında ısrar ettiği belirtildi.
AİHM, AİHS’in yaşam hakkını düzenleyen 2. maddesinin “ölümle ilgili etkin soruşturma yapılmayarak” ihlal edildiğine karar verdi ve Türkiye’yi tazminata mahkum etti.
Ümran Durmaz’a 20 bin Euro manevi 2 bin Euro da maddi tazminat ödenecek.
Ayça Söylemez, Bianet