Afet sırasında ve sonrasında hak temelli dayanışma nasıl olmalı? başlıklı notta "depremden etkilenen kişilerle dayanışmayı sürdürürken insan hakları temelini korumak ve insan onuruna saygılı süreçler yürütmek öncelik olmalı." denildi.
Desteklerin örgütlenmesine ilişkin süreç 3 başlıkta aktarıldı.
Destek toplama süreci başlığında, kişisel motivasyonların kişilerin hak ve ihtiyaçlarının önüne geçmemesine dikkat edilmesi gerektiği vurgulanırken, bireysel ihtiyaçların gözetilmesinin ve eşitlikçi bir dil kurulmasının altı çizildi.
Afet sonrası ihtiyaçların uzun dönemli olacağının da vurgulandığı notta, desteklerin akut dönemde olduğu kadar uzun dönemde de gerekli olacağı bilinciyle kaynakların kullanılması önerildi.
Destek toplama sürecinde "kişilerin haklarına erişimi için gerekli olmadığı sürece kişisel bilgileri, kişilerin görüntülerini içeren fotoğrafları, videoları ve iletişim bilgilerini izin alınmadan paylaşmayın." bilgisi de yer aldı.
Desteklerin duyuru ve iletişim sürecinde; ayrımcılıktan uzak ve kapsayıcı, şiddetsiz, insan haklarını ve dayanışmayı vurgulayan bir dilin kurulması gerektiği de vurgulanırken, afetten etkilenen kişilerin “mağdur rolünü” pekiştirmeyen, acıma ve güçsüzlük odaklı olmayan, insan onuruna saygılı bir dil kullanılması önerildi.
Desteklerin kişilere ulaştırılma süreci başlığında ise “desteklerin ulaştırılmasında ayrımcılık yapılmadığına emin olun” denilirken, "destekleri afet bölgesinde çalışan STÖ’ler ve bölgede bulunan güvendiğiniz kişilerin yönlendirdiği alanlara iletin." notu düşüldü.
Yine destek ulaştırma süreçlerini belgelemek isteyenlerin de kişilerin görüntülerini ve kişisel bilgilerini kullanmaktan kaçınması tavsiye edildi.
Bilgilendirme dökümanının tamamını buradan okuyabilirsiniz.