Sivil Toplum Baskıya Rağmen Aktif Olmaya Çalışıyor
AB 2020 İlerleme Raporu'nda sivil toplumun baskı altında olduğu ve çalışma alanlarının daraldığı vurgulanırken, tüm zorluklara rağmen sivil toplumun aktif kaldığı ve mümkün olduğunca kamusal yaşama dahil olmaya çalıştığı belirtildi.
Sivil toplum örgütlerinin Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorun başlıklarında mücadeleye destek verdiği vurgulanırken, eğitim, kadınların iş gücüne katılımı, sosyal hoşgörü, mülteciler için destek, nefret suçlarını izleme gibi konularda ise önemli katkıları olduğu not edildi.
Raporda güçlendirilmiş ve farklı alanlarda çalışan sivil toplumun demokratik sistemin vazgeçilmez bileşeni olduğu da hatırlatılırken, devlet kurumlarının sivil toplumun görüşlerini alması ve bunun için de sistematik ve kapsayıcı mekanizmalar oluşturması gerektiği söylendi.Sivil toplum örgütlerinin baskı altında olduğu ve özgürce hareket edemediği belirtildiği raporda, sivil toplum örgütlerinin karar alma ve yasama süreçlerinden uzak tutulduğu ve bürokratik engellerle karşılaştığı not edildi.
Özellikle çok sayıda kişinin tutuklanması karşısında sürekli baskı altına giren sivil toplum için Gezi davası ve Osman Kavala’nın devam eden tutuklu yargılamasının da örgütlerin çalışmaları üzerinde caydırıcı etkisi olduğu söylendi. Raporda, olağanüstü hâl kapsamında kapatılan ve insan hakları alanında çalışan kuruluşlarla ilgili çözümle ilgili çalışma yapılmadığı da hatırlatıldı.
İnsan Hakları Gerilemeye Devam Ediyor
İnsan hakları alanında da OHAL döneminden kalma uygulamaların yürürlükte kalması sebebiyle kötüye gidişin sürdüğü ve "çok derin ve yıkıcı etki yaptığı" belirtilen raporda, "OHAL'in kaldırılmasından hemen sonra çıkarılan mevzuatla, gözaltına alınanları kötü muameleden koruyan önemli güvencelerin yürürlükten kaldırıldığına" dikkat çekildi.
Pandemi sebebiyle 90 bin kadar mahkûmun şartlı tahliyesine izin veren mevzuatın da tartışmalı olduğunun söylendiği raporda avukatlar, gazeteciler, siyasiler ve insan hakları savunucularının tahliye kapsamına alınmaması eleştirildi.
Raporda ifade ve basın özgürlüğü alanındaki gerileme devam ettiği, toplanma ve gösteri haklarına ilişkin uygulamanın da sürekli daha kötüye gittiği söylenirken, terörle bağlantılı faaliyet kapsamında orantısız müdahaleler ve soruşturmalar yapıldığı ve ceza verildiği not düşüldü.
Azınlık haklarına da değinilen raporda, kentsel dönüşüm sebebiyle Romanlar başta olmak üzere birçok grubun yerinden edildiği; toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin, azınlıklara karşı nefret söyleminin, nefret suçları ve lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks (LGBTI) bireylerin insan haklarının ihlalinin ciddi endişe yaratmaya devam ettiği belirtiliyor.