Siyah Pembe Üçgen 12 Eylül’e müdahil olacak

Dernek üyeleri ile birlikte 14 Eylül Cuma günü Ankara’ya gideceklerini belirten ve 1980 Askeri Darbesi sonrasında Kenan Evren tarafından Bülent Ersoy’a getirilen sahne yasağının tüm trans bireyleri etkilediğini anlatan Siyah Pembe Üçgen Derneği üyesi Demet Yanardağ, o dönemde yaşananların hakkını aramak istediklerini söyledi. Darbe döneminde uygulanan sahne yasakları, sürgünler ve çalışma koşullarının sınırlandırılması gibi durumların trans bireyleri seks işçiliği yapmaya mecbur bıraktığına da dikkat çeken Demet Yanardağ; “Darbenin canını yaktığı herkes hakkını arıyor. Bizde ‘Acı çeken kadınların hakkını kim arayacak’ diyerek, elimizi taşın altına koymaya karar verdik” şeklinde konuştu.

 

 Yaşananları hatırlattı

 “Bırakın örgütlenmeyi ya da dernek kurmayı bu kişilerin çalışma, yaşama ve seyahat hakları bile yoktu” diyerek 12 Eylül 1980 öncesi ve sonrasında LGBT bireylerin örgütlenme hakkı olmadığını hatırlatan Siyah Pembe Üçgen Derneği Avukatı Kerem Dikmen, “Talebimizin kabulüne dair beklentimiz çok fazla değil. Çünkü ağır ceza mahkemesi müdahil olmak için 1980 Darbesi itibari ile tüzel kişiliği olma ya da o tarihte kapatılmış olma şartı koyuyor. Bir hakkın kullanılabileceği ortam devlet tarafından yaratılmamış ise o hak kullanılamadığı için başka haklardan mahrum bırakmak, o kitleyi ikinci defa cezalandırmaktır. Evet, bizim yaşımız yetmeyecek; ama o gün bizim doğmamıza izin verilmedi ki, doğmuş olmamakla bizi tekrar cezalandırasınız” dedi.

 

 Avukat Dikmen, bu davada bireysel olarak değil, bir topluluk adına var olmak istediklerinin altını çizerek, 1980 darbesinde mağdur olanlar arasında LGBT bireylerin de bulunduğunu dile getirdi. Avukat Dikmen “Eğer müdahillik talebimiz kabul edilirse toplattığımız delillerle 12 Eylül Darbesi’nin LGBT bireyler üzerine de kabus gibi çöktüğü ve o dönem ki vahşetin bin bir türlüsünün LGBT bireylere de yaşatıldığı açığa kavuşacaktır. LGBT bireyler darbede mağdur olarak bir özneydiler. Otorite o dönem bu bireylere mağdur olma hakkını veriyorsa bugün o mağduriyetin sonuçlarını ortadan kaldırmak için delil toplama ve soru sorma hakkını da vermeli. Mağdurların haklarını korumak için bir yargılama yapılıyorsa tüm mağdurların oraya dizilmesi lazım” diye konuştu.