Ana içeriğe atla
Image
karakutu hafıza
Share

Karakutu Derneği Adalet Arayışı Seminerlerinde Bu Ay Tema "Edebiyat ve Hafıza "

Karakutu Derneği, Hafıza Yolculuğu Programı kapsamında düzenlediği Adalet Arayışı Seminerlerini bu ay edebiyat ve hafıza temasıyla 27 Nisan Çarşamba günü 18:30'da Postane İstanbul'da düzenleyecek. 

Seminerde Erol Köroğlu "Edebiyat Nasıl Kolektif Anımsama Metni Haline Gelir? Yaşar Kemal'in 'Bir Ada Hikâyesi Dörtlüsü' Üzerinden Bir Tartışma", Gaye Boralıoğlu "Hakikati Bize Kim Anlatacak?" başlığıyla konuşma yapacak. 

"Edebiyat Nasıl Kolektif Anımsama Metni Haline Gelir? Yaşar Kemal'in 'Bir Ada Hikâyesi Dörtlüsü' Üzerinden Bir Tartışma"

Yaşar Kemal’in “Bir Ada Hikâyesi” dörtlüsü en temelde savaş karşıtı bir anlatıdır. Yazar, Anadolu’nun 1915’ten 1925’e kadar geçen on sene içerisinde, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’ndan nasıl etkilendiğini, bu travmatik etkiyle savaşın hemen ardından nasıl başa çıkmaya çalıştığını vermeye odaklanır. Bu anlamda da, söz konusu dönemdeki savaşları bir mecburiyet, daha da kötüsü bir kahramanlık anlatısı olarak sunan tüm edebi ve edebi olmayan anlatılara yönelik bir “karşı-anlatı” kurar. Böylece bir anlamda, savaş yanlısı metinlerin şimdiye kadar tamamlayıcı unsur olarak yararlandığı ya da işlerine gelmediğinde görmezden geldiği madun anlatılara dayalı yeni bir anımsama yordamı ya da kapsamlı bir anımsama metni sunuyor olmaktadır.

"Hakikati bize kim anlatacak?"

Sahici bir adalet tesisi ancak hakikatin mümkün olduğunca çok kişi tarafından aynı şekilde anlaşılmasıyla mümkündür. O zaman şu soru çıkar karşımıza: İnsana dair hakikati bize kim anlatacak? Tarihçiler mi? Siyasetçiler mi? Bilim insanları mı? Elbette bu disiplinlerin hepsinden hakikate dair bazı veriler gelir bize; her ne kadar şüpheli ve gelip geçici olsa da. Bunların dışında hakikate dair çok daha derin ve zamanlar üstü bir bilgiyi de bize edebiyat verir. Edebiyatın hakikat bilgisi doğrudan hafızadan beslenir. Yazar eserini oluştururken konusu, tekniği ne olursa olsun muhakkak bir iç yolculuk yapar ve sadece kendi anılarına değil, insanlığın ortak hafızasının kadim bilgisine de geri döner. Edebiyatı zamanlar üstü, güçlü ve gerçek kılan da budur. Hafıza, yazarın yatağıdır. Proust bir kurabiyenin hafızasındaki izlerini takip ederek Kayıp Zamanların İzinde adlı dev eseri yarattı. Her yazar için bir madlen kurabiyesi vardır ve bu edebiyatın çekirdeğidir.

Karakutu Edebiyat ve Hafıza

 

İlgili Eğitim