Image
Pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de tabu olgular arasında yer alan HIV’le yaşayan kişileri ve COVID-19 salgınıyla birlikte neler yaşadıklarını Kırmızı Kurdele İstanbul’dan Arda Karapınar ile konuştuk.
Pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de tabu olgular arasında yer alan HIV’le yaşayan kişileri ve COVID-19 salgınıyla birlikte neler yaşadıklarını Kırmızı Kurdele İstanbul’dan Arda Karapınar ile konuştuk.
Geçtiğimiz Aralık ayından bu yana bütün gündemimizi işgal eden COVID-19 pandemisi ve beraberinde gelen kriz var olan sorunları derinleştirmeye devam ediyor. Pandemi ülke, dil, din, cinsiyet ayrımı yapmadan toplumun her kesimini etkilerken, bazı grupları ise daha fazla etkiliyor. O gruplardan biri de risk altında oldukları için raporlu sayılmaları gereken HIV ile yaşayan kişiler…
Arda Karapınar, “HIV pozitif olmak demek bir virüsle yaşıyor olmanın ötesinde, aynı zamanda bir tabunun karşı tarafında yaşıyor olmak, yani ötekileştirilen olmak anlamına geliyor.” derken, hastalığın kronik rahatsızlık listesinde yer aldığını ancak salgında yüksek risk grubunda yer pozitif kişilerin bu tabudan kaynaklı kendilerini açıklamadığını ve çalıştıkları yerlere de rapor sunamayarak, idari izin alamadığını anlatıyor.
“HIV pozitifler bu haktan yararlanamıyorlar çünkü virüsten çok daha tehlikeli bir mesele olarak önyargı, ayrımcılık ve damgalama olağanca cüssesiyle karşımızda duruyor” diye konuşan Karapınar, HIV’le yaşayan kişilerin toplumdaki negatif algıdan kaynaklı olarak sağlıklarıyla ilgili önemli bilgiyi başta aileleri olmak üzere iş yerlerinden de saklamaya mecbur kaldığını anlattı.
“Kronik hasta olmanız dolayısıyla evde kalmanız gerekiyor ama bunun için önce kronik bir rahatsızlığınızın olduğunu rahatlıkla söyleyebileceğiniz bir ortamınız olması gerekir.” diyen Karapınar, acil taleplerinin ise Anayasadan kaynaklı tüm gizlilik ve mahremiyet haklarının korunarak, kamu ya da özel kuruluşlarda çalışan tüm HIV+ bireylerin çalışma, barınma, ücret vb. haklarını kaybetmeden “idari izinli” sayılmaları için gerekli düzenlemenin yapılması ve rapor sonrası yaşanabilecek hak kayıp durumlarının ise ilgili bakanlıklar tarafından güvence altına alınması olduğunu aktardı.
İlgili Eğitim