Festus Okey davasını insan hakları değerleri açısından izleyen İnsan Hakları Ortak Platformu, dava gözlem raporunu açıkladı. Okey'in gözaltına alınmasından ölümüne uzanan süreç insan hakları ihlalleri ve usulsüzlüklerle dolu.
Festus Okey davasını, yaşam hakkı, işkence ve onur kırıcı ve aşağılayıcı muamele yasağı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, adil yargılanma hakkı, etkili başvuru hakkı, mülteci hakları ve ayrımcılık yasağı açılarından izleyen İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP), dava gözlem raporunu açıkladı.
Festus Okey, 20 Ağustos 2007 tarihinde gözaltında tutulduğu Beyoğlu-Taksim Polis Merkezi Asayiş Büro Amirliği'nin ek hizmet binasında, kendisini gözaltına alan polis memurlarından birisinin kurşunu ile ağır yaralanmış ve kaldırıldığı Taksim İlk Yardım Hastanesinde ameliyat sırasında ölmüştü.
Polis memuru kusurlu
İddianameye göre Okey'in yaralanması, Okey ve şüpheli polis silahı birbirinden almaya çalışırken silahın ateş almasıya gerçekleşmiş. Kesin atış mesafesinin saptanabilmesi için Okey'in giysinin yıkanmadan Adli Tıp Kurumuna getirilmesi gerekirken, bu gömlek adli makamlara teslim edilmemiş ve dosyada bulunmuyor.
Belirtilen durumda şüpheli polis memuru Cengiz Yıldız'ın Okey'in ölümüne neden olan kusurlu davranışları şöyle;
* Maktülün üzerini ararken mermisinin namluya sürülü olduğu silahı arama sırasında yanında bulundurması
* Aramada bulunan ikinci polis memurunu aramanın ardından odadan çıkarması
* Polisin, arkadaşı olan polis memuru Erdoğan'ı çağırmak içim sırtını maktüle dönmüş olması.
Süreç ihlallerle dolu
26 Nisan 2011 tarihli duruşmayı izleyen Avukat Hüsnü Öndül tarafından hazırlanan dava gözlem raporu soruşturma aşamasındaki işlemleri yaşam hakkı ve kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı bakımından ve kovuşturma işlemlerinin adli yargılanma ve etkili başvuru hakkı bakımından değerlendiriyor.
Okey'in gözaltına alınmasından ölümüne kadar devam eden süreç insan hakları ihlalleriyle dolu ve yetkili kurumlar konuyla ilgili sorumluluklarını yerine getirmiyor. Raporun sonuç bölümü şöyle:
* Soruşturma aşamasında, işkence ve onur kırıcı, aşağılayıcı muamele yasağı ve kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını ihlal eden keyfi durdurma, kimlik sorma, yakalama ve gözaltı işlemleri insan hakları ihlalleridir.
* Bu hukuka aykırı işlemlerin Festus ve arkadaşının teninin renginden kaynaklı olarak yapılmış olması ırk ayrımcılığı konusunun önemine ayrıca dikkat çekmeyi gerektirmektedir.
* Festus Okey'in yaşam hakkı ihlal edilmiştir.
* Yaşam hakkını ihlal eden eylemi gerçekleştiren polis memuru, idari makamlar tarafından, "nezarethanede tamirat/tadilat yapılması, kamera bulunmaması, bulunan kameraların arızalı oluşu, kamera kayıtlarını kaydeden bilgisayarın hafızasının yeterli olmaması" gerekçeleri ile korunmuştur. Bu girişimler adil yargılamayı olumsuz yönde etkileyen gelişmeler olmuştur.
* Etkili başvuru hakkı bağlamında davanın esasıyla ilgili somut gelişmelerin gerçekleşmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Bu bağlamda yargısal süreçlerin işlemesi ve adaletin tecellisi için Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı sorumluluklarının gereklerini yerine getirmelidir.
* Davaya insan hakları alanında çalışan örgütlerin, hukukçu örgütlerinin, barolarının ve gerçek ve tüzel kişilerin katılımına imkan sağlanmalıdır. Gerekirse yasa değişiklikleri gerçekleştirilmelidir.
* Raporun tamamı için tıklayınız.