Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV), kuruluşunun 20. yıl dönümünde, Türkiye Denizler 2017 Raporu'nu yayınladı.
Rapor, okyanuslar ve denizlerin oksijenin yarısını ürettiğini, deniz ticareti, deniz ulaşımı ve balıkçılık gibi birçok alanda bir kaynak niteliğinde olduğunu vurgulayarak "mavi ekonomi" tanımını yapıyor. Yayınlanan raporda, ticaretin büyük bölümünün deniz yoluyla yapılması sebebiyle okyanus ve denizlerin kirlendiği ve tanımı yapılan "mavi büyüme" için bir risk oluşturduğu belirtiliyor.
TÜDAV'ın raporunda, “Marmara Denizi adeta ülkemizin yatak odasıdır, su canlıları için bir kuluçkalık, çevresindeki denizler için ise bir biyolojik koridor görevi yapar. Marmara Denizi, hem Akdeniz için hem de Karadeniz için bir anlamda genetik materyal havuzudur. Marmara Denizi için acil eylem planı gerekmektedir.” bilgileriyle, Marmara Denizi için acil eylem planı gerekliliği vurgulanıyor.
'Modern biyolojik arıtma için yeni bir yaklaşım gerekiyor'
Türkiye Denizler 2017 Raporu'nunda, Türkiye'deki denizlerin kronik kirlenme etkisi altında olduğu belirtilirken bu kirlenmenin sebebinin evsel atıklar ve karasal kirlenme olduğu belirtiliyor ve şöyle ifade ediliyor; “Arıtma sorunu aynı zamanda halk sağlığı için de tehdittir. Ayrıca, gri ve siyah suların denize boşaltılması, MARPOL 73/78 konusunda denetim eksiklikleri de denizlerimizin kirlenmesine neden olmaktadır. Özetle Türkiye kıyı ve denizleri yoğun evsel kirlenme baskısı altındadır ve modern biyolojik arıtma için yeni bir yaklaşım gerekmektedir. Kirlenme nedeniyle denizlerimizde, başta da Marmara Denizi’nde, azoik-ölü noktalar oluşmaya başlamıştır.”
STGM YouTube Kanalı
STGM YouTube Kanalı'nda çeşitli eğitimler, sunumlar ve sivil alana dair güncel tartışmalar yer alıyor. Kanalımızı şimdi inceleyin, abone olun.