Artvin Çevre Platformu (ARÇEP) üye ve yöneticileri, Artvin’de yapılmak istenen Hidro Elektrik Santrali (HES)’lerle doğanın katledileceğini belirterek, “Derelerimiz özgür akacak” dediler.
Geçtiğimiz cumartesi günü Kızılay eski Gima önünde toplanan ARÇEP üyeleri, Artvinliler, “Derelerimiz özgür akacak” pankartı açtı, “Dereler özgürdür, özgür akacak”, “Hükümet şaşırma, sabrımızı taşırma” sloganları attılar, sağanak yağmur altında halay çekti, horon teptiler. Buradan sloganlarla Yüksel Caddesi’ne yürüyen Artvinliler, Artvin’de HES’lere izin vermeyeceklerini ifade ettiler.
‘DOĞA MÜDAHALE KABUL ETMEZ’
Platform adına konuşan Tekin Üstündağ, nehirlerin doğanın kılcal damarları, nehirlerin de ana damarları olduğunu belirterek, “Göller ve denizler doğamızın kalbi, dağlar ve ormanlar ise akciğerleridir” dedi. “Canlı ve cansız sistemin en başındaki su, canın başlangıç yeri olan su, hayatı içinde taşıyan ve barındıran su, yüz binlerce yıldır kullanım hakkını canlı ve cansız yaşamın kendisine vermiştir” diye konuşan Üstündağ, suyun bunun dışındaki en küçük bir müdahaleyi kabul etmeyeceğini, dağların da böyle olduğunu söyledi.
En yüce değer olarak parayı gören kapitalist sistemin, yaşamı yok etme pahasına sulara saldırdığını, dağları, ormanları parsellediğini belirten Üstündağ, ülkemizin dört bir yanında olduğu gibi yurdumuzun en bakir bölgelerinden biri olan ve “yağmur ormanları” diye adlandırılan doğal varlığı bünyesinde taşıyan Karadeniz ve onun bir parçası olan Artvin’de kâr uğruna satılmadık derenin, parsellenmemiş dağın kalmadığını ifade etti.
SORUMLULAR BAKANLAR, BAŞBAKAN
Üstündağ, “Dereler ve dağlar üzerindeki bu soykırımın, soygunun başında ne yazık ki bu ülkenin karıncasına, kuşuna, ağacına sahip çıkması gereken Çevre ve Orman Bakanlığı var. Ona bağlı DSİ Genel Müdürlüğü var. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı var. Başbakanlık var” dedi.
Yaşı milyon yıla varan Çoruh Nehri’ne, Çoruh’u yok edecek şekilde 8 büyük baraj, kollarına 25’e yakın küçük baraj yapımı yetmezmiş gibi şimdi de; dağlara, ormanlara, yaylalara, köylere, doğal yaşamı ayakta tutan kılcal damarlar olan derelere göz dikildiğini kaydeden Üstündağ, 200’e yakın HES projesiyle Artvin doğasının, Artvin insanının karşısına dikildiklerini söyledi.
SERMAYE İÇİN HAK-HUKUK TANIMIYORLAR
Yaban hayatı koruma alanlarına, milli parklara ve doğal SİT alanlarına saldırdıklarını da belirten Üstündağ, “Yine Artvin coğrafyasının yüzde 85’i, maden arama ve maden işletme ruhsatlarıyla çok uluslu şirketlerin ve yerli iş birlikçilerinin yağmasına açılmıştır. Geçmişte Cerrattepe’yi maden tröstlerine vermedik. Yaşam hakkımızı elimizden almaya kalkanlar, bilmiyorlar mı ki Artvinliler bu tür saldırılara dün olduğu gibi bugün de boyun eğmeyeceklerdir” dedi.
ARTVİNLİLER İZİN VERMEYECEK
Artvinliler olarak iktidara seslenen Üstündağ, “Kurutmaya, peşkeş çekmeye çalıştığınız dereler sizi boğabilir, üzerinde at oynatmaya çalıştığınız dağlar üzerinize yıkılabilir. Artvinliler affetse bile doğa affetmez. Doğamızdan elinizi çekin” dedi.