Skip to main content
Image
erken yaşta zorla evlilik
Share

Devlet koruması altında olan kız çocukları erken yaşta evlilikte yüksek risk altında

Erken yaşta zorla erken evlilikleri, devlet korumasında yetişen çocuklar özelinde ele alan Hayat Sende ile konuştuk. 

Çocuk Yaşta Erken ve Zorla Evlilikler (ÇYEZE) uzun yıllardır hem Türkiye’nin hem de dünyanın en önemli toplumsal problemlerinden biri. Milyonlarca çocuğu, özellikle de kız çocuklarını etkileyen çocuk yaşta evlilikler aynı zamanda bir insan hakkı ihlali ve kadınlara ve kız çocuklarına yönelik bir şiddet türü. 

Çeşitli krizler (pandemi, deprem, savaş gibi) çocuk yaşta zorla erken evlilikleri tetiklerken geçtiğimiz günlerde yapılan bir çalışma devlet koruması altında olan çocukların çocuk yaşta, erken ve zorla erken evlilikler konusunda daha yüksek risk altında olduğunu ortaya koydu. Devlet korumasında yetişen bir grup gencin hayata geçirdiği Hayat Sende Derneği'nin yaptığı çalışmaya göre kurum bakımında bulundukları süreç boyunca yeterli desteğe erişemeyen çocuklar erken yaşta zorla evlilik tehlikesi altında.

Erken yaşta zorla erken evlilikleri devlet korumasında yetişen çocuklar özelinde ele alan çalışmayı yürüten Hayat Sende ile bu can yakıcı konuyu konuştuk. 

Geçtiğimiz Aralık ayında çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerle ilgili bir düzenlediğiniz çalıştayda bu evlilikleri devlet korumasında yetişen çocuklar özelinde ele aldınız. Bu çalışmanın sonuçlarını da bir raporla paylaştınız. Bu çalıştaya kimler katıldı?

“Koruma Altında Yetişme Deneyimi Olan Kız Çocukları ve Genç Kadınlar için Çocuk Yaşta, Erken ve Zorla Evliliklerin Önlenmesi Çalıştayı”nı 2-3 Aralık 2023 tarihinde Ankara’da 21 kurumdan 37 kişinin katılımı ile gerçekleştirdik. Çalıştaya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Taşra ve Merkez teşkilatından 5 kurum ve içinde Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Malatya Yetiştirme Yurtlarından Ayrılanlar Yardımlaşma Derneği  ve İstanbul Koruyucu Aile Derneği dahil 16 sivil toplum örgütü katılım sağladı. Çalıştayda koruma altında yetişme deneyimi olan 10 katılımcı, sosyal hizmet uzmanı olan 15 katılımcı ve 1 akademisyen yer aldı.

Raporunuz çocuk yaşta, erken ve zorla erken evliliklerde devlet koruması altında olan çocukların daha yüksek risk altında olduğunu söylüyor. Bunu biraz açar mısınız? Bu durumun sebebi nedir? Erken yaşta evlilik için ortalama bir sayıya sahip miyiz?

Devlet koruması altında yetişen kız çocukları ve kadınların çocuk yaşta, erken ve zorla evlilikte risk altında olduğunu biliyoruz ama net bir sayıya sahip değiliz. Yürüttüğümüz saha araştırması sonucunda bir özne deneyimleri raporu hazırladık ve görüştüğümüz 7 kadına “Çevrenizde koruma altında yetişen ve erken yaşta evlenen aklınıza gelen kaç kadın var?” diye sorduğumuzda tanıdıkları koruma altında yetişen ve çocuk yaşta zorla erken evlilik deneyimleyen toplamda 82 kadın olduğunu ifade ettiler. Bu durum genel sayıyı vermese de durumun önemini ortaya koyuyor.

Çalıştay sonucunda çocuk yaşta erken ve zorla evliliğin nedenleri şöyle ortaya çıktı. 

  • Destekleyici ve sağlıklı aile yapısının olmaması
  • Yeterli destek olmadan biyolojik aile yanına dönüş süreci
  • Çocuğun/gencin yaşadığı psikososyal sorunlar ve içinde bulundukları zorlayıcı koşullar
  • Koruma altında bulunma sürecinde yaşanan olumsuz deneyimler
  • 18 yaşından sonra korumadan ayrılma sürecinde yeterli desteğe erişememe
  • Çocuk koruma sisteminin bütüncül bir koruyucu-önleyici yaklaşım sunmakta yetersiz kalması
  • Mevzuat ve politikanın uygulanmasında güçlükler yaşanması
  • Toplumun normalleştirme yaklaşımı
  • Medyanın özendirici etkisinin olması

Çocuk yaşta zorla erken evlilikle mücadelede kurum desteği hayati önem taşıyor

Raporda çocuğun koruma altına alınma nedeni çocuk yaşta, zorla ve erken evliliğin sebebi olabiliyor diyorsunuz. Bunu biraz anlatır mısınız?

Çalıştay süresince esasında şu soruyu doğru bir şekilde yanıtlamaya çalıştık. "Kız çocukları ve kadınlar koruma altına alındığı için mi çocuk yaşta zorla erken evliliğe sürüklendi?"

Bu sorunun cevabı "hayır", ancak kurum bakımında bulundukları süreç boyunca yeterli desteğe erişmenin çocuk yaşta zorla erken evliliğe sürüklenmeyi önlemede çok önemli olduğu görüldü.  Çalıştayda koruma altında yetişme deneyimi olan kız çocukları ve genç kadınlar için çocuk yaşta zorla erken evliliğe sürüklenme deneyimleri açısından iki profil olduğu ortaya çıktı. Buna göre ilk profil küçük yaştan itibaren koruma altında yetişen ve gerek kurum bakım deneyimi gerek ilgi, sevgi ihtiyacı gerekse biyolojik ailenin yönlendirmesi ile çocuk yaşta zorla erken evliliği deneyimleyenlerdir. 

İkinci profil ise zaten çocuk yaşta zorla erken evlilik riski altında olması sebebiyle 13 yaşından sonra koruma altına alınmış olan ama bu süreçte gerek koruma altındayken yeterli koruyucu ve önleyici müdahaleye erişemeyen gerek evlenmeyi bir sebeple kendi isteyen gerek biyolojik ailenin yönlendirmesi ile çocuk yaşta zorla erken evliliği deneyimleyenler. 

Buradaki farkın tartışılma nedeni çocuk yaşta zorla erken evliliğin tek sebebinin kurum bakımı olmadığı, sadece buna odaklanmanın risk altındaki diğer grupları gözden kaçırmak demek olduğu.

Biraz da genel tablodan konuşursak, Türkiye'de devletin bakım ve koruması altında olan kaç çocuk var? Her yıl kaç çocuk devlet bakımından ayrılıyor?

Şu an Türkiye'de yaklaşık 25 bin çocuk koruma altında. Sayıyı yaklaşık vermemizin sebebi bu sayı sürekli değişiyor. Ancak yaklaşık sayı bu şekilde. 25 bin çocuğun yaklaşık 15 bini kurum bakımında yaklaşık 10 bini de koruyucu aile yanında hayata hazırlanıyor. Her yıl ortalama 3 bin genç 18 yaşını tamamlayarak devlet korumasından ayrılıyor.

Korumadan ayrılan çocuklar gündelik hayata hazırlanmadan kurumdan ayrılıyor

Raporda korumadan ayrılan gençlerin yalnızca yaklaşık onda birinin yüksek öğrenime devam ettiğini belirtmişsiniz. Bize biraz anlatır mısınız? 18 yaşından sonra koruma ve bakımdan ayrılan çocuklar için durum nasıl? Nasıl problemler yaşanıyor?

Korumadan ayrılma süreci gençler için hayli karmaşık ve travmatik bir süreç olabiliyor. Çoğu genç korumadan ayrıldıklarında "sudan çıkmış balık gibi" hissettiklerini belirtiyor. Çünkü kuruluş bakımı çocukların toplumsal yaşama uyumu için gerekli koşulları sağlamıyor. Kuruluşlar (çocuk evleri siteleri) yapıları gereği çocuklara toplumdan izole bir yaşam sunuyor. Genelde şehirlerin uzak bölgelerinde, etrafı çevrili, dışarı ile etkileşimin kısıtlı olduğu yerlerde çocuk evleri sitelerinin kurulduğunu görüyoruz. Bu durumda daha önce hiç fatura ödememiş, hiç alışveriş bütçesi yapmamış, hiç yemek pişirmemiş bir çocuğun 18 yaşına gelince kuruluştan ayrılması hayli zor olabiliyor. 

Koruma altında yetişen çocuk ve gençlerin sosyal hayata uyumu amacıyla koruma altına alındıkları bakım sürecinden başlayarak bakım sonrası sürece yani yetişkin olarak hayatını sürdüreceği zamana hazırlanmaları ve koruma sonrası bireysel yaşama geçiş sürecinde de desteklenmesi gerekiyor. Bu sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmemesi, dezavantajlı süreçler içinde olan çocukların yaşam mücadelesini, sosyal uyumunu ve psikososyal iyi olma halini olumsuz yönde etkiliyor.

Örneğin korumadan ayrılan çocuklar barınma, iş yaşamına uyum konusunda ciddi güçlükler yaşıyor. Bunların devamında yalnızlığa, erken yaşta evliliğe sürüklenmekte ekonomik ve psikososyal desteğe ihtiyaç duymakta, ancak bu desteklere sistemli bir şekilde erişmekte güçlük yaşıyor.

Ayrıca koruma altındaki çocukların eğitime devam oranlarının ve akademik başarılarının çok düşük olduğu da görülüyor. Her yıl gerçekleştirilen atamalarda üniversite mezunu olarak atananların oranı %10’un bile altında kalıyor.  Buna karşın devlet korumasında yetişen çocukların neredeyse yarısı ilkokul mezunu olarak hizmetli kadrolarında istihdam ediliyor. Bu da uyum ve diğer süreçlerle ilgili riskleri daha da artıran bir sonuç ortaya çıkarıyor.

Sosyal Hizmetler Kanunu'nda sorunlu maddeler var

Raporda mevzuatta yer alan bir uygulamadan koruması devam eden bir çocuğun evlenmesi durumunda tek seferlik bir yardımdan bahsediyorsunuz. Bunu ise bir risk olarak tanımlıyorsunuz? Bunu biraz açar mısınız?

Sosyal Hizmetler Kanunu 32. maddesi kapsamında koruma altındaki kız çocuklarına yönelik çeyiz yardımı verilmesi öngörülüyor. Burada sıkıntılı olan durum bu yardımın çocuk/genç, evlenerek korumadan ayrılırsa alabiliyor olması ve yalnızca kız çocuklarına yönelik olması. 

Eskiden yürürlüğe girmiş bir madde ancak güncelde uygulamada olması bir risk faktörü. Bu haliyle sanki koruma altındaki çocukları ve gençleri çocuk yaşta evlenmeye teşvik ediyor gibi yorumlanabilme riski bulunmaktadır. Bu nedenle biz bu desteğin erkekleri de içine alacak şekilde düzenlenmesi ve koruma kararı devam eden ibaresinin değiştirilmesini bunun yerine "koruma kararı sona eren çocuklardan 18 yaşından sonra evlenenlere" diye düzeltilmesini öneriyoruz.

*Mevcut Madde: 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu Madde 32 “Kuruma ait sosyal hizmet kuruluşlarında koruma kararı devam eden kız çocuklarından evlenenlere çeyiz ihtiyaçlarını karşılamak ve bir defaya mahsus olmak üzere en yüksek Devlet memuru aylığının birbuçuk katı tutarında evlenme yardımı yapılır. Bu yardım hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ödenir.”

Çözüm: Sosyal Hizmetler Kanunu 32. maddenin erkekleri de içine alacak şekilde düzenlenmesi ve koruma kararı devam eden ibaresinin değiştirilmesi önerilmektedir.

Öneri madde: “Kuruma ait sosyal hizmet kuruluşlarında koruma kararı sona eren çocuklardan 18 yaşından sonra evlenenlere çeyiz ihtiyaçlarını karşılamak ve bir defaya mahsus olmak üzere en yüksek Devlet memuru aylığının bir buçuk katı tutarında evlenme yardımı yapılır. Bu yardım hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ödenir.”

İlgili Eğitim