Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, kuruldukları günden bugüne hayvana yönelik cinsel şiddetin münferit vakalar olmadığını, faillerin sistematik olarak yasalardaki açıklardan da faydalanarak cinsel şiddet uyguladığını ve hayvana tecavüzün suç kapsamına alınması gerektiğini söylüyor.
Adalet Bakanlığı’nın 5199 sayılı Hayvan Koruma Kanunu’nda yapılacak değişiklikleri sunduğu yasa tasarısında, hayvanlara yönelik tecavüzün kabahat olmaktan çıkarılmadığını, Türk Ceza Kanunu kapsamına alınmadığı öğrendik. Önceden –mevzuata göre hayvan “sahipli” ise- genellikle beraatle sonuçlanan, arada sırada 625 lira idari para cezası verilen tecavüz suçlarında, yeni tasarıya göre, 2000 lira para cezası öngörülüyor. Tecavüz suçu, TCK kapsamına alınsa da en az 3 yıl hapis cezası verilecek şekilde düzenlenmediği takdirde, hapis cezası para cezasına çevirilip ertelenebilecek ve hiçbir caydırıcılığı olmayacak.
Bu tasarıyla, sahipsiz hayvanlara yönelik şiddetin soruşturulabilmesi için, Orman ve Su işleri Bakanlığı’nın yazılı başvurusu şartı getiriliyor, ve bu şart bireylerin ve STK’ların şikayetçi olmasının önüne geçebileceğine dair endişe yaratıyor.
Hayvana tecavüz, Hayvanları Koruma Kanunu’nda “hayvanla cinsel ilişki” olarak tanımlanmaya devam ediyor. Hepimizin bildiği üzere, cinsel ilişki tarafların rızasıyla gerçekleşen bir eylemdir, hayvan söz konusu olduğunda cinsel ilişkiden söz edilemez. “Hayvanla cinsel ilişki” kavramının kullanılmaya devam etmesi, suçun sorumluluğunu hafifletmekte ve kabahat olarak algılanmasına neden olmaktadır. Bu yasaların, hayvanın mal statüsünü korumaya devam ettiğini, hayvanların haklarını korumaktan çok uzak olduğu açıkça görülmektedir.
Cinsel şiddetin, cinsellik olmadığını, cinsiyet ayrımcılığı gibi tür ayrımcılığından da beslenen bir güç eylemi olduğunu unutmamak gerekiyor; failler üzerinde hak iddia ettiği her canlıyı hedef alabilir, bu insan da olabilir hayvan da. Faillerin sapık veya canavar olmadığını, gündelik hayatın içindeki “sıradan” insanlar olduklarını her fırsatta ifade ediyoruz ki, bu eylemlerin hastalık sonucu gerçekleştiğine inanılarak münferit olduğu sanılmasın, normalleştirilemesin, insan-hayvan ayırdetmeksizin, faillerin tecavüz suçunu işledikleri kabul edilsin. Maruz bırakılanın insan veya hayvan olması suçun mahiyetini değiştirmiyor; suçu işleyenin kim olduğuna bakılmalı, fail odaklı cezalandırma yapılmalıdır.
Toplumsal bir dönüşüm için öncelikle hayvanların bizler gibi hissedebilir ve yaşamlarının farkında olan bireyler olduğu kabul edilmeli, hiç bir caydırıcılığı olmayan idari para cezalarıyla insanlar suça teşvik edilmemelidir. Hayvana tecavüz acilen suç kapsamına alınmalı ve faillere en az 3 yıl ertelemesiz hapis cezası verilmelidir.
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği
İlgili Dosyalar:
- haber fotoğrafı [JPG] [23.53K]